MAFYA TORUNLARI

1.BÖLÜM

Sabah telefonumun sesiyle uyandım. Ama keşke açmadan önce kimin aradığına baksaymışım. Keşke...

" Aryaaaahğ " diye böğüren bir adet Rengin ile kulaklarımın can güvenliğini sorgulama gereği duydum. " Rengin ! Ben sağır olana kadar bunu yapmaktan vazgeçmeyecek misin ? Sen nasıl bir vicdansızsın ya bari sabahları yapma da hazırlıklı olayım. Biliyorsun kimin aradığına bakmadan açtığımı bilmene rağmen yapıyorsun hayırsız ! " dedim sahte bir sitemle.

" Ya mavi meleğim sakin ol hani ben sana bunu sabahları bir şey olunca yapıyordum ya hani. Düşün bakalım ben ne olun- " " Dur , dur ! Saate bakmaya korkuyorum ama ben geç kalıyorum dimi ? " diye sordum cevabını bildiğim soruyu.

" Evet ama mor meleğin geç kalmanı engelliyor. Ah ah ben olmasam geç kalacaksın kıymetimi bil kıymetimi. Arya sen niye telefonu kapatıp hazırla- " dediği sırada yüzüne kapatıp yataktan lavaboya doğru bir uçuş gerçekleştirdim.

şlerimi halledip üzerimi de değiştirdikten sonra hemen annemlerin evden çıkmadan önce masaya bıraktığı parayı da aldıktan sonra merdivenleri inip kapının önündeki spor ayakkabılarımı da giydikten sonra kapıdan çıkmadan önce beni gülerek izleyen doğduğumdan beri bizimle çalışan yardımcımız Handan ablaya sahte bir öfkeyle " Sana da aşk olsun Handan abla niye uyandırmıyorsun beni ya " dedim.

" Kızım Sedef Hanım uyandırma kendi uyansın diyince ben de uyandırmadım. Hem Rengin kızım aramıştır seni . O uyandırdı dimi ? " " Evet . Neyse ben kaçtım ablacım. " diyip kapıyı kapatıp mavi motoruma koştum.

Rengin de mor motoruyla gitmiştir zaten yarın kaykaylarımızla gideriz demiştik diye geçirdim içimden. 10. sınıf ve 16 yaşında olduğumuz için babam ikimize de isteyince almıştı. Rengin ailesi Erdem amca ve Elif teyzeyi 2 yıl önce kaybetti bir trafik kazasında. Motorumu okul binasının önünde her zaman ki yerimize Rengin 'in mor motorunun yanına bıraktıktan sonra koşa koşa sınıfa çıktım. Daha hoca gelmemişti. " Rengin ben geldim " diye bağırıp sarıldıktan sonra sıramızda yanındaki yerimi aldım.

" Mavi meleğim bugün bizim sınıfa iki yeni öğrenci gelecekmiş okuldakiler konuşurken duydum. " dediğin de şaşırdım. " Dönem ortasında mı ? Zaten 2. döneme az kaldı acaba niye şimdi geçiş yapıyorlar ki ? " dedim. " Ben de şaşırdım ama nedenini öğrendim bir önceki okulların da kavga etmişler kavga edenler ikisi olmasına rağmen aynı okula hatta aynı sınıfa gidecekler acaba haberleri var mı birbirlerinden ? " diyince ben de merak ettim. " Bence bilmiyorlar aynı okul da hatta aynı sınıfta olduklarını düşman oldukları belli ." dedim.

" Amaan neyse kanka bize de eğlence çıktı. İzleriz işte ne güzel " diyip güldü . Bende gülerek " Aynen kanka tam bizlik. Ama bir şey soracağım . Şimdi bunlar kız mı erkek mi ? Eğer erkeklerse daha eğlenceli olur izlemesi. " dedim. " Aynen kanka ama yakışıklıysalar yazık olacak yüzlerine . " diyip gülünce bende onun gibi gülmeye başladım.

Bu kızı çok seviyordum. Yaklaşık 10 yıldır arkadaştık hatta kardeş gibiydik. Bu yıl onun kaldığı evde birlikte kalmayı annemlere teklif ettik. Onlar da kabul ettiler. Bu hafta sonu o eve geçeceğim. " Perşembe günündeyiz ve çok az kaldı kankaaa ! " dedim.

" Ay evet kankaaa ! " dedi. Tam o sırada sınıfın kapısı açıldı. Hoca mı geldi yoksa yeni öğrenciler mi diye baktık. Ama sınıfa giren kişi hoca değildi ve uzun boylu beyaz tenli siyah saçlı yeşil gözlü bir çocuk girdi içeri. Şimdi doğruyu söylemek gerekirse çocuk aşırı yakışıklıydı.

Gözlerini sınıfta şöyle bir dolandırdı. Gözleri tam benim mavi gözlerimin üstünde durdu. Biz Rengin ile orta en arkada oturuyorduk ve tek boş sıra cam kenarındaki arka sıraydı ve tam da benim yan tarafımdı.