2- İYİLİK

178 11 9
                                    

Selamlar 🛐😘✌️

Bu sefer hikâyenin başında bilgilendirme vermek istedim. Bu bölümü 2. Kez atıyorum dün akşam atmıştım ancak çok okunmaz diye bu gün erken saatlerde atmak istedim ve bu bölüm için sizi çok beklettim, kusura bakmayın lütfen 🥲🔫 ve şuna da değinmek istiyor; Bu bölüm için çok uğraştım, umarım tutar. Biraz geç attığım için tutmayacak korkum var ama İnşAllah tutar. Bu arada size söz verdiğim "Sinraf" (Sinyor x Rafi) hikâyesini de yazmaya başladım çok kısa bir süre sonra onu da atarım. Neyse çok boş yaptım, şimdi sizi kaç yıldır yazmamı beklediğiniz hikâye ile yalnız bırakıyorum iyi okumalar askolar 👋🏻👋🏼👋🏽👋🏾👋🏿.

***

Fırat tam olarak 2 dakikadır önündeki duvara yaşlanmış ve bileğini kesmiş adama gözlerini dikmiş bir şekilde bakıyordu.

Hayatı boyunca hiç bir zaman böyle bir ana şahit olmamıştı ve şuan ne yapacağını tam olarak bilmediği için sadece gözlerini dikmiş bir şekilde önünde ki adama bakıyordu.

Bir müddet böyle durduktan sonra kafasını iki yana sallayarak şuan da içinde bulunduğu durumun şokunu atlatıp adama doğru bir adım attı.

Şuan da bile bakınca durumunun ne kadar kötü olduğu belli oluyordu, o yüzden şokun içinden iyice sıkıp yardım etmeye karar verdi.

Bulunduğu yerden hızlıca adama doğru yaklaşıp nabız'ına doğru elini götürdü. Şükürler olsun yaşıyordu, hızlıca telefonunu çıkarıp 112'yi aramak için rehber kısmına girdi, ve 112'yi tuşladı.

"Lütfen ambulansı arama... Lütfen..."

Ambulansı aramak üzereyken karşısındaki yorgun ve çaresiz sesle telefonu kulağından indirdi.

"Ama aramazşam öleceksin."

Karşısında ki adamın konuşmaya bile mecali kalmamışken, dudaklarından bir sözcük döküldü.

"Ben zaten ölüyüm..."

Sorgular bir şekilde adamı dinlerken, aldığı cevapla içinde bir tedirginlik oluşmuştu sanki, az önce karısını kaybetmiş bir adam olarak nedensiz yere bu adama yardım etmek istiyor.

Bazı şeyleri kaybetmiş olabilirdi, ama bir insan hayatını kaybederken onu öylece izleyemezdi.

Yavaşça barışı omzunda ve belinden tutarak, kaldırmaya çalıştı. En sonunda kaldırdığında onu sırtında taşımak istedi, ancak bunun bileğine zarar verebileceğini düşündüğü için kucağına almaya karar verdi.

Onu kucağına aldıktan sonra evine doğru ilerlemeye başladı. Apartmana vardığında yavaşça apartmanın kapısını açtı, merdivenleri çıktıktan sonra dairesine gelmişti, kapıyı yavaşça açıp barışla beraber içeri girdi, içeri girdikten sonra kapıyı kapadı ve barışı hızlıca koltuğa yatırıp sargı bezini bulmak için odasına doğru ilerledi.

Şuanda onu hastaneye götüremeyeceği için onu kendi imkanları ile iyileştirmesi gerekiyordu, bu onun için zor olabilirdi ancak bunu yapması gerekiyordu.

Sargı bezini bulduktan sonra hızla barışın yanına gitti, bileğine doğru baktığında bileğinin bir kısmı mahvolmuştu, gözlerini kapadı ve barışın bileğine pansuman yapmaya çalıştı.

Şükürler olsun ki bileğini onu öldürecek kadar derin kesememişti, yani hayatı bir tehlikesi yoktu. Bir müddet sonra pansumanı bitirmiş barışın kolunu sarmıştı, derin bir iç çekip Barışın yanında ki koltuğa kendini bıraktı.

Gözlerini barışa dikmiş, bunu neden yaptığını düşünüyordu. Bir müddet sonra gözlerini saat'te dikti, saat neredeyse 12 olacaktı, yavaşça barışı olduğu koltuktan kaldırıp yatak odasına doğru ilerledi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 19, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Live Or Die~ FırbarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin