2:Papatya güzeli

154 11 18
                                    

burada Yoongi,çok soft düşünceli ve tatlı bir adam..Her zaman öyle tabiki ama karakteri gereği çok
düşünceli bir adam..<3

İyi okumalar<3

•••••

|yoongi|

"Sayfa 21'i okuyup geliyoruz çocuklar!"

Çocuklara ödevini verip,çantama yöneldim.Eşyalarımı topladıktan sonra,sınıf defterini müdürümüz Namjoon'un odasına bıraktım.Buraya başlayalı bir hafta olacaktı.Çoktan alışmıştım güzel kasabaya,çok hürmet ve saygı görüyordum.Bu benim utanmama sebep oluyordu,bir de çok sevinmeme.

"Namjoon,ben çıkıyorum."

Gamzelerini göstererek güldü mesai
arkadaşım.O da evraklar ile uğraşıyordu muhtemelen,benden çok sorumluluğu vardı ama işini severek yapıyordu.

"Pazartesi görüşürüz dostum,kendine iyi bak."

Kısa konuşmamızın ardından,
arabama doğru yürümeye başladım.
Enerjim hiç gitmemişti,kendimi iyi hissediyordum.Anlamadığım tek birşey vardı,o da boş zamanlarda neler yapacağımdı.

Daegu'nun en iyi okullarında okumuş,
sonra daha büyük bir şehir olan,
başkentimiz Seoul'a üniversite okumaya gitmiştim.Hiç kasaba veya köy yüzü görmemiştim yani,bu yüzden elim kolum bağlıydı.Buraya atandığım zama çok sevinmiştim.
Kargaşada yaşamak,26 senedir kalabalıkta kalmak benim ruhumu yormuştu.

"Vay benim yakışıklı hocam,
nasılsınız?"

Her zaman yollarda ayakkabı boyayan bir amca vardı.Benim tahminimce 45-50 yaşındaydı.
Kızlarını kasaba baskısına rağmen üniversitede okutuyordu.Bunu ayakkabı boyayarak yapıyordu.Alnı öpülecek insandı kendisi.

"İyiyim ajussi,çok sağol.Benim boyanacak ayakkabılarım var,sana akşama getiririm olur mu?"

Elinde olan kutuyu yere koyup,derin bir nefes aldı.Yorulmuştu adamcağız,halinden belliydi.

"Aşk olsun hocam,siz getirirsinizde ben boyamaz mıyım?Benim ufak oğlana diyeceğim,o gelsin alsın sizden."

"Olur mu öyle sey ajussi."dedim gülerek."Ben senin tarlana getiririm.
Hem iki muhabbet ederiz."

Şapkasını düzeltti,eline aldı kutusunu.
Normalde evine bırakmayı teklif ederdim ama çalışacağını bildiğim için sesini çıkarmadım.Akşam için sözleşip,yol ayrılımından evime girdim.Güzel,tatlı çocuklarım beni bugün biraz yormuştu.

••••••

|jimin|

"Noona,hoş geldiniz!"

"Hoş geldim bebeğim,nasılsın?"

Busan'ın merkezinden geliyorlardı
akrabalarımız.Babamın küçük kardeşi,Jongsuk ajussi ailesine karşı gelerek okumuş,avukat olmuştu.Eşi Jieun Noona, müzik öğretmeniydi.
Ona bayılıyordum,kendine has bir havası vardı.Bizim kasabaya geldiğinde,buraya ait olmadığı belli oluyordu.

"Her zaman ki gibi çok güzelsin,bu ansızın ziyaretin sebebi nedir?"

"Sofrayı hazırlamayacak mıyız?O zaman anlatırım!"

Heyecan ile,onu mutfağa sürükleyip bu orantısız mutluluğun sebebini öğrenmek için sofrayı kurmaya başladık.Bardakları almak için dönecektim ki,Jieun noona'nın elindeki çubuğu bana uzattığını fark ettim.Ondan alıp,çift çizginin ne olduğunu anlamaya çalıştım.Tabi ya!Bu hamilelik testiydi,bir bebekleri olacaktı.Hemen sarılıp,tebrik ettim bebeğin annesini.Sonuçta ailemize yeni birisi katılacaktı.

mandalina | taekook-yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin