Felix:
Seni ilk gördüğümde küçük çocullardık.
Ben seni hep gördüm Hyun .
Sen beni şimdi bile göremiyorsun.
Bu yazdıklarımı görecek misin ,bilmiyorum.
Seni bir de benden duy istedim .
Aşkla duymamışsındır daha önce kendini.
Görünüşün her zaman ilgimi çekmişti .
Ortaokuldan beri kestiremediğin ve lisede ortam ayağına sarıya ve ardından kızıla boyadığın uzun saçların; gülümsediğinde yok olan çekik gözlerin.
Sen herkesi bu özelliklerine bile kendine çekebilirdin.
Yalan değil ilk dikkatimi çeken şey görünüşün olmamıştı.
İlk sesini duymuştum seni.
Müziği neden bıraktın?
En son liseye başlamadan sahne aldın.
O kızdan ayrıldıktan sonra neden müziğe küstün?
Neyse .
Özgüvenin ve cesaretine aşık olmuştum.
Benim gibi birine göre mükemmeldin.
Tanrı kendinden vermişti, benim gibilerden aldığı kısımları bile, sana vermişti.
Sana aşık olmak diye başlamıyacağım son cümlelerime.
Çünki sana aşık olmayı anlatamam sana .
Ama bir gün,
Bir gün sen de birine benim gibi aşık olduğunda benim sana duyduğum aşkı anlatacaksın kendi dilinden kendine.
Sana bir yıldızın olucak dediğimde, kendimden bahsetmiştim.
Ölenler ardına oluşurmuş yıldızlar.
Ne yaparsan yap sevgilim .
Seviyorum .
Seveceğim.
Ve bir gün sen de gerçekten aşık olup acı çektiğinde rüzgarımla saracağım tenini.
Mutlu ol.
Ben mutluyum .
(İletilmedi )