06, miha zajc

1.7K 46 51
                                    

newsboys - god's not dead

" let heaven roar and fire fall,
come shake the ground,
with the sound of revival. "

eşin miha'ya seslendikten sonra kendini kahvaltı hazırlamak için mutfağa atmıştın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

eşin miha'ya seslendikten sonra kendini kahvaltı hazırlamak için mutfağa atmıştın. gerçekten geldiğinden beri uyuyordu ve hiç uyanmamıştı.

omleti pişirmeye başladığında tekrardan seslendin, ama cevap alamamıştın. ne kadar derin uyuyor diye düşündün.

masayı hazırlamaya başlamadan önce miha'nın yanına çıktın, üzerini iyice örtmüş yatakta uyuyordu.

yanına yaklaştın, elini saçlarına uzatarak o çok beğendiğin saçlarını okşadın, daha sonra yanağını.

miha'yı çok seviyordun, belki biraz takıntı derecesinde bir sevgiydi bu. yanından ayrılamıyordun, onun da gitmesini istemiyordun.

bu yüzden uyumasından oldukça memnundun.

"sevgilim.. sen biraz daha uyu istersen, ben kahvaltıyı hazırlayıp buraya getiririm."

cevabını beklemeden yanağına bir öpücük kondurdun ve de ayağa kalktın, merdivenlerden inerken zil çaldı, ve hızlıca yaklaşarak kapıyı açtın.

gelen senin ve miha'nın ortak arkadaşlarından birisiydi, çok iyi anlaştığınız söylenemezdi. ama olsun.

"ya siz neredesiniz? miha da sen de telefonları açmıyorsunuz!"

"buradayız işte, sadece biraz yalnız kalmak istedik. hakkımız yok mu?"

"var tabii, ama herkes çok merak ediyor. miha antrenmanlara gelmiyormuş uzun zamandır."

"istemiyordu gitmek, kulüpten de izin almıştık."

"ee ne yapıyorsunuz, miha nerede?"

"ben kahvaltı hazırlıyordum, miha hâlâ uyuyor. aralıksız bir şekilde."

"gece çok mu yoruyorsun adamı, ne yapıyorsun?"

dedi arkadaşınız gülerek, sen de ona sırıtarak cevap verdin.

sonra arkadaşının yüzü değişti birden, buruştu gibi.

"ya bu koku ne? sanki bir şey çürümüş gibi."

"buzdolabında falan bir şey unuttuk sanırım, bakarım birazdan."

"hayır hayır, şu taraftan geliyor."

dedi odanızı işaret ederken, ne olabilirdi ki canım?

"odamızda ne arasın canım, saçmalama bence."

dedin ama o çoktan odanıza doğru ilerlemeye başlamıştı.

"artık miha'yı uyandıralım bence."

"kendi istediği zaman kalkabilir bence."

derken arkadaşınız içeri girdi, ve yatağa baktığında çığlık atmaya başladı.

"m-miha?"

dedi titreyen sesiyle ve gözyaşları eşliğinde yere çöktü.

"ne oluyor, o sadece uyuyor."

"ne uykusundan bahsediyorsun?"

diye sordu senden geri geri kaçarken.

"o uyuyor bak, ve sen onu uyandıramazsın."

"sen kafayı yemişsin, naptın ona!?"

"sadece sonsuza dek benimle kalmasını sağladım, sevmiyordum uzaklaşmasını. şimdi sadece benimle beraber."

çantasına uzandı hızlıca, telefonunu çıkardı ama sen ondan önce davranarak telefonu aldın ve duvara vurdun.

"üzgünüm, filmin sonu böyle değil."

hocam bizim psikoloji iyice gümledi ya, şu yazdığıma bakar mısınız

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

hocam bizim psikoloji iyice gümledi ya, şu yazdığıma bakar mısınız..

ama çok çok seviyorum bu tarz şeyler yazmayı, o yüzden no problem..

sınırı artık sadece oy yapıyorum, isteyen yorum atar isteyen atmaz umrumda değil. dediğim gibi sınır sadece 15 oy.

sizi seviyorum <3.

martini kiss, one shot.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin