AKSİLİKLER

83 5 0
                                    

Lütfen okuduktan sonra yorum da yapın. Beğenilip beğenilmediğini çok merak ediyorum

Serkan'ın ağzından

Saat gece 1'e geliyodu ve Eray hala ortalarda yoktu. Dayanamayıp aradım ama kapalıydı. Bende sesli mesaj attım. "Amına koyduğum daha nerdesin geç oldu mk meraktan ölecez. Telefonunda kapalı . Götlük yapmada ara " dedim. Evet birazcıcık küfretmiş olabilirim ama daha önce hiç bu kadar geç kaldığını görmemiştim. Gerçekten Simay onun için çok önemliydi. Aslında bende korkmuştum. Ya başına bi iş gelirse? İçmiştir ve mutlaka baygındır. Daha da endişelenirken dördümüzün olduğu resmi çizmeyi bırakıp odadan çıktım. Onlardan gizli resmimizi çiziyodum. Rüya ve Deniz'in odasından gelen köpek sesleriyle Deniz'in uyumadığını anladım. Sanırım biz gerçekten gece kuşlarıydık. Kapıyı tıklatıp içeri gidiğimde Rüya da kulaklığı çıkarıp bana baktı. Gerçekten hepimiz merak etmiştik Eray'ı. Deniz,Rüya'ın yatağına zıpladıktan sonra yanını işaret etti. " Gelsene bitanem." Oturduktan sonra Rüya konuşmaya başladı:
-Eray ne zaman gelecek mk?

Ben ağzımı açtıktan sonra kapı sesi duyuldu.Hepimiz kapıya koştuk. Ter içinde kalan Eray bize gülümseyerek "Hoşbuldum kardeşlerim"dedi. Sonrada direk banyoya geçti. Biz içeriye geçerken Rüya homurdanıyordu:
-Bu kadar geç kalmasa nolurdu mk?
Deniz de sinirle soludu:
-Su vereydiniz nolurdu?!
Bende sadece onları izliyodum.

Eray elinde bardakla içeri girince Deniz, Eray'a kahramanım ve yılın koçu diyip sırtına vurduktan sonra elindeki suyu aldı . Bu kızın ani hareketleri beni öldüyor aq
Bende Deniz'in yanına otuduktan sonra içerideki köpeğin havlaması üzerine Deniz kalktı odaya geçti. Köpeği kucağında yanımıza geri geldi ve " hadi kamkilerim uyuyun" dedikten sonra ayağını sürüyerek geri odasına gitti.Ben de Eray'ı kolundan tutup odaya çektim. Rüya da ne kadar itiraz etsek de kaykayla gezicem biraz diyip dışarı çıktı.

Sabah uyandırıldığımda beynim kazan gibi olmuştu. " Ya hayır sabaha kadar Simay şöyle Simay böyle dedin beynimi siktin , sustum. Ama gitarı çalamadığın halde üstüme oturup şu elini tellere çarpıp çarpıp durmanı kaldıramam. Tamam içtin kafan gitti ama bana da yazık lan yeter " Elindeki gitarı alıp yatağa koydum ve yorganı başıma kadar çektim. Bu seferde Deniz elindeki tavaları birbirine vurarak içeri girdi. " Hadi canlarım ben en sevdiğim kahvaltı olan yumurtayı yaparken siz de odaları toplayın. Sakın bana sen zaten başka kahvaltı hazırlıyosun demeyin çünkü şuanki konumuz bu değil. Sizi seviyorum öptüm by" dedi ve odadan çıktı. Son olarak Rüya da son ses müzikle odadya girip zıplamaya başlayınca dayanamadım ve odadan çıktım. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra mutfaktan gelen sesle oraya ilerledim. Deniz'e sarıldıktan sonra " Günaydın meleğim ama keşke uyandırırken o tavaları birbirine vurmasaydın be " dedim.
O ise sadece güldü. Eray mutfağa dalıp" bensiz sarılmak ha ayıp " dedi ve ikimize birden sarıldı. Rüya mutfağa geldiği gibi Eray'ı da beni de kapşonumdan tutup odaya götürdü. " Üstünüzü giyinin okula geç kalmak istemiyorum "
Eray ve ben üstümüzü giyindikten sonra dışarı çıktık. Biz giyinirken onlar yemiş olmalı ki üstlerini giyinmeye gittiler. Eray ve bende yumurtayı yemekle meşgulduk. Ne? Yumurta önemli sonuçta!

Rüya'nın ağzından

Bizimkiler kahvaltılarını yaparken bizde Deniz'le giyiniyoduk. Ben altıma kot şort üstüme de bol beyaz tişört giydim. Saçımı maşa yaptıktan sonra siyah converselerimi giymeye başladım. Deniz de siyah dar pantolonun üstüne yarım gri tişört giydi. Saçını düzleştirdi. Beyaz converselerini giyince beraber dışarı çıktık. Bizim çocuklar yine taş olmuştu. Lan kardeşlerim olmasa yavşicam dicem ama ben zaten her türlü yavşıyorum. O yüzden sıkıntı yok.

Yere attığımız çantalarımızı omzumuza geçirdikten sonra Deniz'şn ayağıyla kapı açma girişiminin ardından dışarı çıktık. Zaten geç kalıcaktık bari hızlı olsun diye asansöre binelim dedik. Tabii bizde şans ne gezer! Eray yedi düğmeye aynı anda basınca asansör durdu. Ben baya telaş yaptım.Serkan derin bi nefes aldı ve Eray'a döndü:
-Amına koyim çocuk hem geç kalcaz diyosun hem de yedi düğmeye aynı anda basıyosun of
Dedi ve bizi kenara itip çekilin ben yapıcam dedi.
Deniz ben ölmeliyim diyip duruyodu yine bende belki bi boka yarar diye telefonumu çıkarttım ama kapanmıştı pezevenk. Sabahtan beri aksilikler bi bitmedi.!

Deniz de aramaya çalıştı ama hat çekmiyodu. Serkan sonunda dayanamadı ve camı kırdı. Kesinlikle yöneticiden azar işiticektik ama şuan konumuz bu değil. Biz koşarak aşağıya indik. Deniz kapıya çarpınca bağırdı. Eray ona sarıldı ve " Kelebeğim haklısın ama bak geç kalıcaz. Gel koş ben sana damak alıcam hadi " diyince Deniz oflayarak koşmaya başladı. Sonunda okulun kapısına gelince hızla saate baktım . Son bir dakika. Aslında okula geç kalacağım için değil. Matematikçiden korktuğum için böyleydim. Dedilerine göre çok sert hocaymış. Kolay kolay gözüne giremezmişin . Bende duyunca telaşlandm tabii.

Sınıfa girine hocanın daha gelmediğini gördük. Derin bi nefes verip yerimize geçtik. Bu sefer yer değiştirdik. Ben Serkan'la , Deniz'le de Eray oturdu. Derste telefonuma mesaj gelijce bütün dikkatler bize dönmüştü. Sert hoca da dahil. Telefonun sesini kısmamışım. Hoca sinirle konuşmaya başlayınca bu yıl kavgalı olduğum hocanın matematikçi olacağından emin oldum.
"Kızım derse gircez mal mısın da açık bırakıyosun. Bakın bu dünyada nefret ettiğim iki şey vardır. Birincisi kapı çaldığına benim dışımdaki herkesin ' geeel ' demesi,diğer de çocuğun konuşmak için konuşması. Mesela sorduğu sorunun harika ders olan matematikle hiç alakası olmaması."
Ben ağzımı açmadan önce parmak kaldırdım. Hoca söyle diyince"Hocam bu yaptığım nefret ettiklerinizin arasına girmiyosa niye bu kadar sinirlendiniz?"
"Sence bu seni ilgilendiriyomu? Bide hocaya cevap veriyo otur 20 aldın."

Hepimiz şoktaydık. 20 mi? Bildiğimiz düz yirmi. Ben donup kalırken o da başkalarına soru sormaya başladı.

Zil çalınca kantşne doğru ilerlemeye başladık. Sınıftaki olayı kapattılar çünkü sinirli olduğumu biliyolar. Serkan başka konu açtı:
-Bence okul çıkışları ek iş yapalım.
-Aynen haklısın kardeşim benim bildiğim spor salonu var. Zaten çok uzun süre değil. Deneme amaçlı. Kızlara da kafeteryada buluruz.
-Bence olur Eray ben varım.
Hepsi bana bakarken ben sadece karşıma bakıyodum. Bu- bu şaka olmalı..
"Vaaay Serkan,Eray koçum naber? Görmeyeli nasılsınız?

Eriyorum sanırım.

TAŞ KARDEŞLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin