3

913 86 59
                                        

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

3/Seni buldum!

.

Geçmiş zaman:


"Giray? Giray?"

Giray bilardo masasına bakarken daldığı o düşünceden çıkıp kafasını kaldırdı. Kumral saçları olmasına rağmen saçının aralarında beyazları olan arkadaşına baktı. Alya elindeki istekaya yanağını yaslayıp alt dudağını büzdüğünde Giray ellerini masadan çekip istekayı kaldırdı. Vuruş pozisyonunu alırken derin bir nefes aldı. Kaşlarını hafifçe çatmıştı. Dövmeli elleri istekayı tutuş şekli ile bilardo masasının üzerinde çok havalı bir görüntü oluşturmuştu. Bilardo oynayacağı için parmaklarındaki yüzükleri çıkarmıştı. Topu net görebilmek için eğilebildiği kadar eğilip istekayı hafifçe çekip tek bir vuruş yaparak istediği bantlı topu vurmuştu ama top deliğe girmemişti.

"Senin aklın başında değil." Alya keyifle olduğu yeri değiştirip bantsız toplardan birini vurmak için hareketlendiğinde Giray ellerini yine bilardo masasına yerleştirmişti. Alya'nın keyifle bantsız topa vurmasını izledi. Alya tabi ki de topu deliğe sokmuştu.

"Boynuz kulağı geçer dedikleri yer tam olarak bu oluyor galiba."

Alya, Giray'a doğru ilerleyip bir elini onun omzuna yerleştirdi. Kulağına doğru eğilip "Tam anlamı ile arkadaşım." Onu öylece bırakıp yeni hedefi olan bantlı sarı topa doğru ilerledi.

Giray poposunu bilardo masasına yaslayıp kollarını göğsünde birleştirdi. Bir eli istekayı tutuyordu. "Bugün biri ile tanıştım."

Alya vuruş pozisyonundayken dilini hafifçe dışarı çıkarmış üst dudağına hafifçe baskı yapıyordu. Üzerinde siyah dantelli bralet, altında siyah şortu ile fiziğini gözler önüne sunuyordu. Saçları açıkta kalan omuzlarının üzerine dökülüyordu. Etraftaki her erkeğin dikkatini çekebilecek bir güzelliği vardı. Erkeklerin ona yaklaşmama sebebi Giray gibi dursa da aslında öyle değildi. Alya'nın sert imajı yüzünden ona yaklaşma girişiminde bulunmuyorlardı. Alya, Giray'ın kız versiyonu gibiydi. Giray'da aynı şekilde onun erkek versiyonuydu. Birbirleri ile iyi anlaşmalarını en büyük sebebi birlerine bu kadar benzemeleriydi.

"Sadece bir kişi ile mi tanıştın Giray? Bugün üniversitenin ilk günü ve sadece bir kişi ile mi tanışabildin?"

"Birkaç kişi ile de tanıştım da. Aklımda sadece biri kaldı."

Alya beyaz topu istediği topa doğru gönderirken hafifçe hımmladı. Top deliğe girdiğinde keyifli ifadesini Giray'a gönderdi. "Eee?"

Giray gözlerini bilardo masasına çevirdi. Toplara bir süre bakındı. Sıra hala Alya'daydı ama sıra kendisine geldiği anda Alya'yı bitirecek bir plan hazırlamıştı bile.

"Garip bir havası vardı." İstekayı diğer eline geçirip gözleri ile Alya'yı takip etti. "Konuşurken samimi bir insan olduğunu anlayabiliyorsun ama bakışları öyle keskin ki. Sert bir insan olduğunu da sana hissettiriyor."

Alya istediği açıya gelip ellerini masaya yasladı. Gözlerini arkadaşının üzerinde tuttu. Alya'nın koyu yeşil gözleri ile Giray'ın kahverengi gözleri birleşti. İkisi birbirlerine baktıklarında en saf hislerini bile görebiliyorlardı.

"Saatime bakmak için elimi tuttu ve bu beni rahatsız etmedi. Biliyorsun tensel temastan hoşlanmam."

Alya onu onaylarcasına başını salladı. Giray'ın ilk defa daha doğru düzgün tanımadığı bir insan hakkında konuştuğuna şahit oluyordu. Genelde tanımadığı hiçbir insan hakkında derinlemesine düşünmezdi. Alya arkadaşının bahsettiği kişiden etkilendiğini açıkça görebiliyordu.

"Sonra böyle konuşurken çok yaklaşıyor filan. Bu da beni rahatsız etmedi."

"Neden sürekli rahatsız etmediğini vurguluyorsun ki? Bir kızın sana yaklaşması tabi ki de seni rahatsız etmemeli. Rahatsız ediyorsa zaten bir sorun vardır."

Giray bir elini bilardo masanın üzerine koyup yavaşça masanın üzerine oturdu. Elindeki istekayı bir süre incelemeye başladı. Alya'ya bakmadan konuştu. "Bahsettiğim kişi kız değil, erkek."

"Nasıl yani?" Alya istekayı masaya yerleştirdi. "Erkek olması da seni rahatsız etmez ki. Seninle flörtleşiyor gibi mi davranıyordu? O yüzden mi rahatsız hissetmediğini söyleyip duruyorsun?"

"Hayır flörtleşiyor gibi değildi. Yani bilmiyorum..." Giray'da elindeki istekayı bırakıp tüm ilgisini arkadaşına çevirdi. Aklında dönüp duran bu düşünceleri ona açıklayabilecek tek kişi Alya'ydı.

Alya başını hafifçe yana çevirip arkadaşını baştan aşağıya süzdükten sonra konuştu. "Davranışları hoşuna mı gitti?"

"Neden bunu soruyorsun şimdi?" Giray kollarını göğsünde birleştirip savunma mekanizmasını ortaya çıkardı.

"Eğer bir şeyleri bilmiyorsan yani bilmediğini düşünüyorsan büyük ihtimalle bu senin hoşuna gitmiştir. Bu yüzden bir anlam yükleyemiyorsundur çünkü çoğu zaman bu tür şeylere maruz kalmıyorsun." Bir adım atıp arkadaşına doğru yürümeye başladı. "Hoşlanmadığını bilirsin ama hoşlandığını bilemezsin. Bilemediğimiz o şeylere takılı kalırız zaten." Giray'ın tam karşısına gelip durdu. "Takılı kalmakta bizim hoşlandığımızı gösteren bir durumdur."

"Uzay'ın onca şey yaşamasına şahit olduktan sonra bir erkekten hoşlanacağımı mı düşünüyorsun Alya?"

Alya, Giray'dan gelen soru karşısında derin bir nefes aldı.

Uzay Adin, Giray Adin'in ikiz kardeşiydi. Alya Canöz ise onların ortak arkadaşıydı. Çocuklukları beraber geçmiş, tüm anılarının içinde hep beraber olmuşlardı. Şimdi ise paramparça bir durumdaydılar çünkü hayat bazen beklemediğimiz anlarda bizi mahvederdi. Uzay Adin birkaç yıl önce mahvolmasına rağmen hala hayata tutunan biriydi.

Alya bir elini bilardo masasına yerleştirip hafifçe kaşlarını çatıp kendinden emin bir ses tonu ile konuştu. "Karma."

Giray'da arkadaşı gibi kaşlarını çattı. "Karma mı?"

Alya arkadaşına yaklaşıp onun kulağına doğru sadece onun duyacağı şekilde konuştu. "Uzay'ı hiç dinlemedin, hiç onu anlamak için çaba sarf etmedin, hiç onu görmedin, bilemdin, bilmek istemedin." Giray başını Alya'ya doğru çevirdi. Bu açıdan her an öpüşecekmiş gibi dursalar da aslında her an birbirlerine kafa atacak gibilerdi. "Sen kendi canından olan birinin yangınına her gün bir odun attın Giray. Sence bu saatten sonra sana karma vurmayacakta ne vuracak sanıyorsun?"

Giray alnını Alya'nın alnına değdirip onun kafasını geriye doğru ittirdi. Alya ise onun bu hareketine sadece gülümsedi. Başını geriye atıp seslice konuştu. "Bittin sen Giray Adin! Keşşbiş olsun fıstıııkk." Alya, Giray'ın yanağını sıkıp onu öylece bıraktığında keyifli hali hala sürüyordu.

Giray ise Alya'nın ne kadar haklı çıkacağını bilse de umursamadı. En fazla ne olabilirdi ki?

×××

Yazar Notu:

Yine şarkı kıtlığı çekiyorum. Buraya birkaç şarkı bırakırsanız sevinirim.

Kiss

god sent me as karmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin