Levi, hergün yaptığı gibi yine Lavinia'nın mezarının başında, "Benim için özelsin." anlamını taşıyan, turuncu lilyumlar ekiyordu. Lavinia'nın mezarını ziyaret etmek, Levi için günlük rutin haline gelmişti. Lavinia'nın intihar ettiği günden beri Levi, onu bir gün bile yalnız bırakmamıştı. Hergün mezarını ziyaret edip; "Nasılsın sevgilim?" "umarım iyisindir, biliyor musun sensiz hayat çok gereksiz, bazen yanına gelmek istiyorum ancak Kuchel için güçlü kalmalıyım." Kuchel 4 yaşındaki çocuğunuzdu, senin öldüğün günden beri Levi Kuchel'e senin yokluğunu aratmamak için her yolu deniyordu. Genç adam sonunda gözyaşlarını bırakmıştı, damlaların her biri tek tek düşüp mezarı suluyordu âdeta,"Sadece sana ihtiyacım var" dedi ağlamaya devam ederken "Neden gittin sevgilim? Beni neden yalnız bıraktın? Beni boşver Kuchel'i neden yalnız bıraktın? Ona dünyanın en iyi babası olmaya çalışıyorum, fakat sen olmadan olmuyor sevgilim. Hergün seni soruyor ne cevap vereceğimi bilemiyorum..." genç adam daha şiddetli ağlamaya başlamıştı, artık hıçkırık seslerinden konuşamıyordu. "U-umarım orada iyisindir, keşke geri gelebilsen..." genç adam oturduğu yerden kalkıp; "Şimdi gidiyorum Lavi'm ama geri geleceğim. Kuchel'i merak etme, o çok iyi." Levi el salladı. "Görüşürüz sevgilim geri geleceğime emin olabilirsin, seni seviyorum." ve mezarlıktan uzaklaştı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐌𝐈𝐍𝐃 𝐎𝐕𝐄𝐑 𝐌𝐀𝐓𝐓𝐄𝐑 // Levi Ackermann
NouvellesMevsimler geçtiğinde hala yanımda olabilecek misin?