Yaşamak mı bu?

Kırmızı Bir Leke İşte Kan Denen Şey

   Dora konuşmaya başladı
-Melis şimdi eve gidelim sana herşeyi evde anlatayım annen ve baban hakkında gelişmeler var
+Okulda anlatsan? Hem dünde okula gelmedik
-Olmaz uzun bir konu hadi çantanı hazırla
Sınıfa gidip çantamı topladım ve Dorayla çıktık dışarıya
+Ee şimdi ne yapacağız eve burdan yürüme mesafesi 50 dakika
-Taksi tutacağız
+Yanımda para yok Dora dayımı arayalım o gelsin alsın
-Kim demiş sana ödeteceğimi, diyip bir taksi durdurdu hep kendi kafasına göre işler yapıyordu
   Eve gelmiştik Doranın evine ilk defa giriyordum çok güzeldi
+Evde tek başınamı yaşıyorsun?
-Evet nolduda yenimi öğreniyorsun, diyip gülümsedi
+He evet, Doranın odasına girdik bir kaç şey getirdi cips çikolata filan
+Ee Dora anlatmicakmısın
-Annen ve babanla alakalı birkaç şey bulmuşlar.
+Ne yaşıyorlarmı yani, çok sevinmiştim ama unutlanmamam gerekiyordu.
-Bilmiyoruz ama kaza yerinde  58km sonra fular ve fuların üstünde kan izleri varmış.
+Annemin sadece bi tane fuları var gösterseniz tanırım ben onu hatta şimdi annemin odasına bakıyım fular varmı diye?
-Yok zaten annenin olduğu bulunmuş ama..
+Aması ne Dora
-O kan izleri annene ait değil babanada ait değil
+Kardeşimindir
-Onada bakılıyor ama pek umut yok ha tabi o kan izi kime ait bide o var yani hiçbir aile bireyinin değilse nolur bilmiyorum
+Peki teşekkürler Dora, diyip sarıldım bunu kendimdende beklemiyordum  
-Ne demek, diyip oda bana sarıldı ve konuşmaya devam etti, gel seni biryere görüreceğim
+Nereye
-Sen gel işte sürpriz
+Tamamda neyle gideceğiz
-Arabamla
+Senin araban mı var?
-Evet daha önce söylemedim mi?
+Söylemedin
-Unutmuşumdur, dedi ve arabaya bindi bende yanına geçtim
+Hadi şarkı açalım
-Ne açalım
+Sıcak Şarap
-En sevdiğim şarkı, dedi gülümseyerek

Ah o güzel gözlerin
Döndürüyor başımı
Lütfen seni izlerken
Hor gör bu telaşımı

Tut elimden gidelim
Bu şehirde huzur yok
Sıcak şarap içelim
Ne de olsa vakit çok...

Şarkı bitmişti ve biryerde durmuştu Dora
-Evett seni bi ormana getirdim
+Nasıl bir yer
-Ağaçlı bir yer Melis
kahkaha attı çok utanmıştım ama ben bundan bahsetmiyorum
+Ya Dora ben bundan mı bahsediyorum?
-Tamam tamam utanma normal bi orman perili filan değil, hala gülüyordu bende sinirlenip dışarı çıktım ve arkamdan geldi
-Melis dur burası biraz ıssız gel bagajdan bişeyler alalım daha mangal yapcaz
+Tabi efendim emrinizle, diyip sinirli bir şekilde Dora'nın yanına gidip bi kaç eşyayı aldım ama Doranınkiler çok ağırdı tabi ona küs olduğum için elinden almayacaktım hem o vermezdiki
-Melis önden gitme gel buraya
-Melis böyle konuşma konuşma ne zamana kadar
Yine benden cevap yoktu
Biraz yürüdük biryere örtü serdi ve üstüne malzemeleri kurmaya başladı
-Melis konuşmucak mısın?
Dedi ve benden ses çıkayınca yanağımdan öpdü çok şaşırmıştım bunu beklemiyordum neden böyle birşey yapmıştı şimdi
-Konuş artık da sesini özledim
+Dora
-Efendim
Konuşmuştum işte inat yapıp onla konuşmayacaktım
-Aa ama hadi çok naz yapıyorsun Melis
+Ne naz yapması ya benle dalga geçip arabada gülen kimdi acaba?
-Bendim
+E o zaman konuşmam özür dileyene kadar
-Ha sen özür dile diyorsan özür dilerim Melis
Sırıtmıştım ben bu çocukdan gerçekden etkileniyordum bunun olmaması lazımdı ben böyle birisi değildim
+İyi hadi yapalım mangalı
-Kuru odun bulalım
+Tamamm
Bir süre sonra köfteler ve tavuklar pişince yemiştik
-Kemikleri poşete doldurda köpeklere verelim
+Olurda burdaki köpeklere verelim olmazmı
-Olur demişti yine gülümsedi çok tatlı gülüyordu aşık olmamak mümkün değildi ama o bana bakmazdı bile saçlarım hiç kabarmazdı eskiden annemin dediğine göre "inek yalamış"
Derdi simsiyah renkleriyle hiç iç açıcı değiller vücudum aslında güzeldi yüzüm ince dudaklarım, ince kaşlarım, yana doğru gözlerim, hiçbirşekilde güzellik algısına uymuyordum ama tabi insanlar dış görünüşe bakmadan aşık olabilen varsa belki o zaman aşık olabilirdi bana ama Dora ne hissediyordu bilmiyordum..