Okuyanların sadece birkaç tanesi yorum yapıp oy veriyor onun dışındakiler sadece okuyup geçiyor. :(( Motivasyonum için bol yorum yapar mısınızz? Şimdiden teşekkür ederim keyifli okumalarr <3
''Sen bi-li-yor-san ba-na-ni-ye söy-le-me-din?''
''Lan bi dur. Her hece arasında bi şaplak yiyorum aaa manyak.''
''Bak ciddi soruyorum Arif niye söylemedin şerefsiz?''
Onların hallerine gülen Tuğba araya girdi.
''Cenan sakin olur musun? Ben söyledim söyleme diye.''
''Çok büyük yemin ettirdi bana ya. Mecburdum, ben ister miydim yoksa senin o halde olmanı?''
''Söyleyeceksin yine de. Bir şey yapmamamı söyleseydin yapmazdım zaten.''
''Hadi lan ordan siktir.''
Arif'i dövmek için atılan Cenan'ın önüne Tuğba girdi. Arif'in dış kapıyı kapatma sesi geldi, daha fazla dayak yememek için kaçmıştı. Sol elini attığı sol omzu kızın narin ellerini dondurmasıyla alev aldı aniden.
''Ya durucak mısın artık yoksa ben mezara geri gideyim mi?''
''Tövbe de.''
Hafif gülümseyip daha da yaklaştığı adamın hasret kaldığı kokusunu gözleri kapalı şekilde ciğerlerine doldururken çenesini nazikçe tutan el yüzünden hafifçe araladı gözlerini. Göz göze geldiği adamın önce gözlerine sonra da dudaklarına bakması karnında kelebekler uçuşmasına sebep olmuştu. Fakat adamın başka yerlerinde uçuşlar varken isteğini bastırmaya çalışarak dudaklarını ıslattı. Dakikalarca birbirlerinin yüzlerini izledikleri dakikaları Cenan'ın telefon sesi böldü.
''Hay ananı si-''
''Çüş ama.''
Cebinden çıkardığı telefondan arayanın Ömer olduğunu gördü.
''Efendim Ömer.'''
''Heh şey Tuğba gelmiş hayırlı olsun diyecektim.''
''Bunun için mi aradın?''
''Evet.''
''Tamam sağol.''
Ömer'den karşılık beklemeden telefonu kapattı yüzüne.
''Hayır aramak için bu zamanı mı buldun anlamıyorum ki.''
Telefondan yüzünü kaldırıp Tuğba'ya bakacaktı ki orada olmadığını gördü. Acıkmıştır diye mutfağa gittiğinde yanılmamıştı. Elindeki krakeri gördü.
''Onun tarihi geçmiştir ya 3 aydır mı ne orada?''
''Bir şey olmaz.''
Elindeki paketi kaptığı gibi masaya fırlattı.