I

2.3K 97 95
                                    

Evet,sadece bir geziydi. Ormanlardan pek korkardım, yada sadece peri masallarına inanan biriydim sadece...

"Hadi ama Nicole! Sadece bir gezi,bak tüm sınıf geliyor. Gelmelisin..." Yalvaran bakışlar,umut dolu gözler. Evet bunlar biricik arkadaşlarım Ava ile Liam, ilk okuldan beri tanışıyoruz, beraber büyüdük bu yüzden onları kıramıyorum.

"Yüce İsa aşkına, en fazla ne olabilir ki, Nicole?" dedi Ava. Liam alay edercesine "Vampirler ve kurt adamlar çıkacak, Nicole..." İkisi de kıkırdayınca dayanamayıp onlara katıldım.

O sırada konuşmamızı kulak misafiri olan Elsa hemen yanımıza koştu. "Şu yeni çocukta geliyormuş, ailesi ile konuşurken duydum. Ama birkaç değişik cümle de söyledi."

İlgiyle ona baktım. Yeni gelen oğlan pek ilgimi çekiyordu. Sert bir yüzü vardı. Bir olayı varmış gibi hissediyorum.

Pek çok kez bana bakarken yakalamıştım. Belki de lanet olası bir stokçuydu.
Ama stokcuya göre fazla sertti, tabii bence.

Ava ilgiyle ona baktı. "Ee, ne duydun ne duydun?"

"Toby adında biriyle konusuyordu. Oraya gelmesini istediğini halletigini söyledi."

"Hmm, Cidden ilginçmiş..." konuşmaya devam ederken, o çocuk girmişti. Kahverengi gözleri, cidden acımasız, duygusuz bakıyordu.

Bir anda gözleri bana döndü. Bunu beklemediğim için afalandım. Çocuk ise sadece bana sırıttı.

Bu sırıtmadan bildiğim tek şey, hayra alamet olmamasıydı...

İşte o gün gelmişti. Annem ve babam beni okulla bırakmış sonra da ayrılmıştı.
Etrafa bakarken şu ismini öğrendiğim Tim adlı çocuğa bakıyordum. Evet, ismini öğrenebilmiştim.

Çocuğu bulamamanın üzgüntusü ile bizim sınıfın oraya yürüdüm.

"Ben cips getirdim , yeriz diye hep beraber..."

"Bende marshmallow getirdim. Ateşle kızartinca güzel oluyor."

"Bende birkaç içecek getirdim."

Alex hemen atladı. "Ben içki getirdim gizlice. Şarap falan var."
Herkes hayranlıkla baktı ona. Bende onlara yaklaştım.

"Selam, ben bir şey getiremedim maalesef..." sınıf bana dönüp sorun değil gibi şeyler söylediler.

"Evet çocuklar,birazdan çıkacağız,Achtung ormanına gideceğiz. Bir sınıf arkadaşınız geç kalmış onu bekliyoruz."

Herkes hocayı dinlememiş aksi şekilde kampta ne yapacağını konuşuyordu.

"Tabii ki, müzik dinleyeceğiz ve söyleyeceğiz..."

"Dini şeyler de olmalı, annem bana kitap verdi. Kitabını ödünç verdi."

"Ah ne saçmalıyorsunuz! Korku hikayeleri olmadan olmaz..."

Herkes bunları konuşurken, Tim'in bize yaklaştığını gördüm.

Gelmişti, neden bu kadar taktım ona bilmiyorum ama...

Hoca sonunda yola çıkacağımızı söylediğinde herkes hızlıca otobüslere koşmuştu. Ben ve Tim arkada kalmıştık,
"Selam, Nicole değil mi?" bana yandan baktı. "Ah, e-evet o benim, sende Tim olmalısın değil mi?" bana baktı bir süre. Sonradan kafasını sallayıp onayladı.

En son giren biz olduğumuz için yerler dolmuş sadece hocaların arkasında ki iki oturma yerleri boş kalmıştı. Bizimkilerin beni dışlamasını umursamadan ilerledim. Tim'de beni takip etti. Hemen cam kenarını kapıtım.

Yandere cp X ReaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin