{Olumsuz örnek ve davranışlar, tekiklenme uyarısı, tavsiye edinmeyen yaşam tarzı, sokak ağzı +kilolar ibs ölçü birimiyle verilmiştir -cunku neden olmasın ÇĞŞHDJFKFKF- google bilgileridir.}
"Elsa, kilon kaç?"
Yutkundum. "101.41"
Annem Lara, gözleri büyüdü, saçlarımdan tuttu. Kilo almıştım, bunu biliyordum. "Cezalısın, küçük hanım!"
Babamın sesini duyunca saçlarımı bıraktı.
Gözlerim dolu bir şekilde odama çıktım.Annem kontrolcü biridir. Herşeyin onun istediği gibi olmasını ister. Kontrolcü olmasının yanında mükemmeliyetçidir. Her şey onun için mükemmel olmak zorunda, buna bende dahildim.
Bende buna uyuyordum. Annem nasıl isterse benim için oydu.
Banyoya geçip sulu gözlerime baktım. Yine onu üzmüştüm.
Aynadan kendime bakınca, kendimi kilolu hissettim. Kendimden nefret ettim.
Kilolu yanaklarımdan, vücudumdan...
"Yemek yemeği hak etmiyorsun..."
"Iğrençsin"
"Kilolu"
Doğruydu. Midem bulanmaya başlayınca elimi ağzıma soktum. Bir süre sonra kusmaya başladım.
Midemde ki her şeyi kusamda, kendimi rahatamıyordum...
Iç çekip elimi ve yüzümü yıkayıp odama geçtim. Ama odamda biri vardı. Beni görünce hızla camdan atlayıp uzaklaştı, bende cama yaklaştım. "Hey!"
Ismini bile bilmediğim biriydi o. Elimi tuttu. "Seni seviyorum ama..." dedi ve davamını getirmedi adam.
Yemek masasında ailemleydim. Yemekler sofradaydı. Fazla acıktığım için gülümsedim. Annem yemekleri dağıtırken benim önüme salata koydu.
"Sadece salata mı yiyeceksin, kızım?"
Gözlerimi anneme diktim. "Kendi istedi." Diyip kestirip attı. Babam bana baktı "Istersen benden yiyebilirsin kızım"
Gülümsedim. "Ben iyiyim, baba..."
Derin nefes verdim, çatalımı salataya daldırdım. Her lokmada, karnım ağrıyordu. Yüzümü ekşitmemek için zor durdum.Kulağıma annemin sesi geldi. Kiloluydum...
“Ama?” dedi kız, “Aması s-sensin..." Kız oğlana şaşkınlıkla baktı. "Kötü dediğin sen, zarar görüyor. Y-yardıma ihtiyacın var...”
Rahatlamayı kusunca gelir sanırken, karnım daha çok ağrıyordu. Dudağımı ısırdım. Ağzıma metalik tad gelmişti. Gözüm kararırken arkadan biri beni düşmeden önce tuttu.
"Elsa?" Gözlerimi tekrar açmaya çalıştım. Ama her şey bulanıktı ve nefes nefeseydim.
"Y-yanımda vişne suyu o-olmalıydı..." Yanımda hareketlilik oldu, ağzıma sokulan pipeti bile kavrayamamıştım. "İ-iç... Lütfen..." Titreyen ellerimle itmeye çalıştım, ama o izin vermedi. "İç ş-şunu, lanet olsun!" Fazla uzatacak gücüm yoktu ve onu dinledim.
Yudum yudum aldım. O bana zorla içirmişti hepsini. Nefeslerim ve görüşüm tekrar gelince ona baktım. Ama o benden önce davranıp cama yaklaştı ve atladı.
Anın şoku hâlâ üstümdeydi. O kimdi? Camdan kaçtığına göre ailem olmazdı, değil mi...?
Korkuyla yutkundum, elimi dudaklarıma getirdim...
"Beni sevmek y-yerine, keşke kendini sevseydin... D-aha mutlu olurdum b-biliyor musun?"
"Ne?"
Annem dediğini tekrarladı. "Talip’in var. Yemeğe gelecekler, hazırlan güzelce"
Şaşkınlıkla anneme baktım. "Bu arada, düzgün davran, baban gönlün var diye biliyor. Öyle bilecek anladın mı, Elsa yoksa cezan büyük olacak" umursamadan odadan çıktı.
Nefesim hızlandı. Beni isteyen birileri vardı, tanımıyordum bile. Sinirle güldüm, gözlerim dolmuştu, gözlerimi tavana diktim ağlayamazdım. Annem kızardı.
Dolabımda ki en güzel giysiyi titriye titriye üstüme giydim. Bunu babam bana doğum günümde almıştı...
"Neden beni sevmedin anne, neden? Ben her şeyi senin için yapmıştım...”
"Bana da o zaman onları kavuşturmak düşer." Babam gülümsedi, bende hafif tebessüm ettim ismini Lucas olarak tanıdığım kişi bana sarıldı. Dokunuşuyla titredim.
"S-slenderman... Buna dayanamıyorum. L-lütfen i-izin ver. Alayım onu!" Adam çığlık attı.
Üstüme en güzel gelinliği giyerken, kendime baktım. Yakışmıştı, ama şu an kendimden tiksiniyordum.
Göklerde ki babam, lütfen bana yardım et...
Lucas geçen günlerde, iyi olsa da kötu yanıyla tanışmıştım. O, tam bir sapıktı, içkisi ve kumarı vardı.
Böyle birini istemiyordum. Bana dokunmaya kalkmıştı. İsa, korkmuştum.
Babam bana yaklaştı, gülümseyerek. Hiçbir şey bilmeyen biricik babam...
"Ne güzel olmuşsun, kızım..." Dolu gözlerle bana sarıldı, o sıra ilk defa annemin sözünden çıktım.
Ben ağladım.
İkisi birbirlerine sarılıp yıldızlara baktı. "Bak baba, şimdi mutluyum..."
"Evet!"
"Siz Elsa Thomas, onu eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"
"Ev-"
Silah sesi...
Bir baktım salon kanlar içindeydi. Maskeli ve gözlüklü biri bana yaklaştı.
O sıra babamı gördüm. Ona yürüdüm. "Baba!" Gözlerim yaşlıydı.
Kanlar içindeydi. "HER SEY YALANDI, BEN ONU SEVMİYORDUM BABA!"
Babam yaşlı gözlerle bana baktı. O adam bana sarıldı. Babam ona döndü.
”Onu seviyorsan, lütfen onu koru, ben k-koruyamadım..."
Babam konuşmayı kesti, o bana yaklaştı. "O ö-öldü..."
"Ü-üzgünüm..."
Bundan sonra hayatım, normal değildi. O beni kurtaran kişi Toby'di. Bana her konuda yardım etti.
Ve şu an ailemin kanını ellerinde gezen katillerle yaşarken bende katıldım...
"S-seni koruyamadığım için üzgünüm sevgilim..."
Gülümsedim. Elini tuttum. "Geçmiş geçmişte kaldı..."
Baba bak, şu an mutluyum, katil olsam da...
-
Bölüm bu kadardı umarım güzeldir.
Bundan sonra ki bölüm Nina’yı yazacağım çünkü hep erkek oldu ya :<
704 kelime...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yandere cp X Reader
Fanfiction~İstek alınmaz ~Fikirler benimdir. (Ç)alınamaz ~slow update-