2.2

1.2K 120 100
                                    

Hastanelerden nefret ederdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hastanelerden nefret ederdim. Hastane kokusundan nefret ederdim. Hastanenin soğuk duvarlarından nefret ederdim. Beyaz önlülerden nefret ederdim. İğnelerden değişik şekiller ve renklerdeki ilaçlardan nefret ederdim. Bu yatakta uzanıp dinlenmekten nefret ederdim.

Ben bahar kızıydım. Ama bu güzel havayı kapalı camların ardından seyretmek zorundaydım. Tıpkı eskiden olduğu gibi. 

Çocukluğumda buralarda geçmişti. Ben bu soğuk, ruhsuz hastane duvarlarının ardında çürümüştüm.

Şimdi tekrar buraya geri dönmüştüm. Annem ve babamda tıpkı Hyunjin gibi umut olduğuna inanıyorlardı. Fakat yanılıyorlardı, biliyordum. Hissediyordum.

Uzandığım yatakta sağa döndüm. Pencereden bulutlu havayı izlemeye başladım. Okul biteli yarım saat olmuştu. Az kalmıştı Hyunjin'i görmeme. Bayağı etmişti.

Kafama geçirmek üzere yanımdaki komidinde duran gri bereyi elime aldım. Odada ayna yoktu. Kaldırmıştı Seungmin. Bakamadım bereyi düzgün takıp takmadığıma gerçi şu durumdan sonra düzgün takıp takmamam bir şeyi değiştirmeyecekti.

Kapı kolu yavaş bir şekilde açıldığında otomatik olarak kafamı o tarafa çevirdim. İstemsizce nefesimi tuttum. Kapıdan siyah uzun saçlı bir oğlanın girdiğini görünce kalbim tekledi. Gözlerimiz buluştu. Maskenin ardında gülümsedi gözleri hafifçe kısıldı. Kalbim artık atmıyordu.

Afet raporu: soğuk hastane duvarlarının ardında küçük bir genç kız yüzünden deprem olacağı tahmin ediliyor.

Hemşirenin talimatına göre bana belirli bir uzaklıkta oturdu. Tam karşımda bir kaç adım ötemdeydi ama ben ona sarılamıyordum. Kahveleri üstümde dolaşıyordu. Bende ona bakıyordum. Her bir ayrıntısını ezberlemek aklıma kazımak istiyordum. Acele etmeden uzun uzun baktım ona. Saçları uzamıştı. Gözleri biraz kızarıktı akşamları geç yatıyor olmalıydı. Parmak uçlarında siyah lekeler vardı kesin kısa bir süre önce resim çizmişti.

"Selam" dedi gülümseyerek.

"Selam" dedim. Deprem başladı. Dikkatli olun.

"Özlemişim seni." diye devam ettim.

" Bende" diyerek cevap verdi.

Omzuna astığı çantasına uzandı. İçinden kavanoz çıkardı. Denizi getirmişti bana. Deprem şiddetini artırmaya başladı. Sıkı tutunun. Yıkılabilirsiniz.

Gözlerim dolmuştu. Onu seviyordum. Bana denizi gösterdiği, hissettirdiği için ona dünyanın tüm nimetlerini bile sunsam azdı. Daha fazlasını hak ediyordu. Sevgimden daha fazlasını. Benden daha fazlasını.

Yavaş adımlar ile oturduğu yerden kalktı ve parmaklarımın ucuna bıraktı kavanozu. Soğuk cam elime değdi ama ben yanıyordum. Depremin nedeni kızın şiddetli kalp atışlarıymış. Fakat bir türlü normalleşmedi. Daha sıkı tutunun millet!

" Teşekkür ederim." dedim belli belirsiz bir fısıltı ile. Kelimeler boğazımda takılı kalmıştı.

Dudakları keyifle kenara doğru kıvrıldı. Deprem daha da şiddetlendi.

Fakat sonra yüzündeki keyifli gülüş sonbahar ile solan çiçekler gibi soldu. 

"Sana veda etmeye geldim cha. Buradan gidiyoruz."

Deprem durdu sonunda. Ama kızı kaybettik. Kalbi durdu. Acı mutluluk ya da üzüntüden... Nedenini daha tespit edemedik. Ama umuyoruz ki mutluluktur.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Özlediniz mi? KskdkskksksksSonraki bölümü final yapamayı düşünüyorum, hadi bakalım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Özlediniz mi? Kskdkskksksks
Sonraki bölümü final yapamayı düşünüyorum, hadi bakalım. Kendinize iyi bakınnn!!

Pacify Her † Hwang Hyunjin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin