"B-Bay Kim!"
Kyungsoo öğretmenin adını seslendiğinde kalbi hızla atmaya başlamıştı.
Bay Kim'in yavaşça kafasını kaldırmasını izledi. Onunla göz göze gelince Bay Kim hafifçe gülümsemiş ve elindeki kalemi bırakarak ona doğru yürümeye başlamıştı.
Kyungsoo yutkundu ve bacaklarının titremesini durdurmaya çalıştı. Tam tersine Bay Kim ona yaklaştıkça, Kyungsoo daha çok titriyordu.
Bay Kim masasının tam önünde durduğunda, Kyungsoo gözlerini kaçırmış ve öğretmenine bakmaktan kaçınmıştı.
"Efendim Kyungsoo?" Bay Kim derin sesiyle konuştuğunda Kyungsoo'nun titremesi biraz azalmıştı.
Kyungsoo kendini öğretmenine bakmaya zorlayarak dudaklarını birbirine bastırdı ve kafasını kaldırdı. Gözleri Jongin'in gözleriyle buluştuğunda birkaç saniye için sessiz kalmış, sonra bacağını çimdikleyerek kendine gelmeye çalışmıştı. "B-Bana bu soruda yardımcı olabilir misiniz?" Kyungsoo titreyen elleriyle çözemediği soruyu göstermişti. "A-Anlayamadım." Bay Kim kaşlarını çatarak Kyungsoo'nun gösterdiği soruya bakmak için masaya doğru eğilmişti.
Şimdi, Kyungsoo'yla yüzlerinin arasında sadece birkaç santim vardı. Kyungsoo kafasını tekrar kaldırır kaldırmaz Bay Kim'in ona yakınlığı yüzünden gerilmişti. Bay Kim sorusuna odaklanmış, okuyorken Kyungsoo gözlerini onun yüzünden alamıyordu.
Bay Kim ona bakmadan soruyu anlatırken Kyungsoo onu duymuyordu. Tüm odağı dolgun dudaklarının nasıl hareket ettiği, gamzelerinin ortaya çıkışı ve büyük ve damarlı elinin boynunu kavrayışıydı.
Bay Kim gözlerini Kyungsoo'nun kitabından gözlerine çıkardığında, Kyungsoo için tüm dünya durmuştu. Bay Kim de duraksamış ve ona derince bakan oğlanın gözlerinin içinde kaybolmuştu. Kyungsoo, öğretmeninin yavaşça yutkunuşunu ve boynunu okşayışını izledi.
"Anladın mı Kyungsoo?" Bay Kim gözlerini kaçırarak tekrar kitaba baktığında Kyungsoo onu dinlememiş olsa bile hızlı bir şekilde kafasını sallamıştı. Bay Kim'in gözleri tekrar gözleriyle buluştuğunda Kyungsoo gülümsemişti fakat adamın gözlerini hızla kaçırdığını gördüğünde Kyungsoo'nun gülümsemesi yavaşça solmuştu.
"Bay Kim!" Kyungsoo başka bir öğrencinin öğretmenlerine seslendiğini duyduğunda kafasını sesten tarafa çevirmişti. Sarışın kızın dudaklarını büzerek Bay Kim'e baktığını gördüğünde Kyungsoo'nun yüzü iyice asılırken gözleri tekrar masasının önünde duran adama gitmişti.
Bay Kim yavaşça kafasını kaldırmış, kıza bakmış ve aynı Kyungsoo'ya gülümsediği gibi ona da gülümsemişti. Kyungsoo gerilmişti. Yüzü herhangi bir ifadeden yoksundu ve Bay Kim'in sarışın kıza gitmesini izledi.
Kız dudaklarını büzmeye devam ederek kafasını kaldırmış ve öğretmenlerinin gözünün içine bakmıştı. Kyungsoo'nun kalbi hızla atıyor ve alnından soğuk terler dökülüyordu. Bay Kim'in yavaşça elini kızın sırtına koymasını izledi.
Bunu sadece bana yapmıyor muydun sevgilim?
Kyungsoo avucunun arasındaki kalemi sıktı. O kadar sert sıkmıştı ki, kalemin parçalar haline ayrıldığının farkına bile varmamıştı.
Bu sadece bana özel değil miydi?
Kyungsoo, kızın yavaşça Bay Kim'in kolunu kavramasını izlemişti. Bay Kim ona 'anlamadığı' soruyu anlatıyorken, kız alt dudağını ısırarak gözlerini Bay Kim'in yüzünden ayırmıyordu.
Ona bakmayı kes.
Ona dokunmayı kes.
O benim. Bunu sakın unutma.
Kalemin bazı parçaları Kyungsoo'nun eline batmış ve elini kanatmaya başlamıştı. Kyungsoo bunu bile farkedememişti. Gözlerini önündeki ikiliden ayrılmıyordu.
Bay Kim ve çakma sarışın gülüşmeye başladıklarında Kyungsoo sinirle oturduğu yerden kalkmış ve onlara doğru yaklaşmıştı. Kana boyanmış eliyle kızın uzun saçlarını çekerek oturduğu yerde ciyaklamasına neden olmuştu. Bay Kim kıza endişeyle bakarak ona ne olduğunu sorduğunda Kyungsoo'nun sinirleri daha da bozulmuştu. Jongin, Kyungsoo'ya döndüğünde oğlanı azarlayacakken Kyungsoo sınıftan kapıyı çarparak çıkmıştı.
Kyungsoo'nun gözleri dolarken kanlı elini pantolonuna silmeye çalışmış ve sertçe gözlerini silmişti.
Bay Kim neden ondan başkasına gülüyordu?
Neden ondan başkasına dokunuyordu?
Gözlerinin tek gördüğü, ellerinin tek dokunduğu kişi Kyungsoo olmalıydı. Aptal sarışınlar değil.
Kyungsoo lavabonun kapısını sertçe kapatarak tuvalet kapılarını tekmelemeye başlamıştı. Bir yandan kapıları tekmelerken, bir yandan da bağırıyordu.
Karşısındaki duvarı yumruklayarak yavaşça yere doğru çöktü. Gözyaşları yanaklarından çenesine doğru akarken Kyungsoo sakinleşmeye çalıştı.
Bunu, Bay Kim'e ödecekti.
Ondan başkasına ilgi vermenin bedelini Bay Kim'e ödetecekti.
─
🙈🙈 yandere ksooksoo 18 yasinda ve jongin 24 yasinda yanlis anlasilmalar olmasin diye hemen bastan belirtiyimm
umarim hosunuza gider bugun bi baslangic olsun diye bunu atayim dedim ins en yakin zamanda da birinci bolumu atarim
lutfen dusuncelerinizi belirtin 🥺🥺 ayrica hayalet okuyucu olmayin cok uzuluyorum 😢😢
bu fice bi playlist de yaptim buraya ve yoruma koyacagim linkten ulasabilirsiniz bebekler <3
https://open.spotify.com/playlist/6SzewgZfXw0gO3yYciQ8Bz?si=BRNH7YjeTIWVP7nB0Feo8A&utm_source=copy-link
eger acamazsaniz spotify hesabimin adi buterasphildjh ve playlistin adi yandere ksoo, ya da direkt linki bnden isteyebilirsiniz opuorm yanaklarinizdan 💓💓
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mine, mine, mine.
FanficOna bakmayı kes. Ona dokunmayı kes. O 𝙗𝙚𝙣𝙞𝙢. Bunu sakın unutma. [kaisoo, ⚠️ takıntı, sağlıksız ilişki, küçük karakter ölümleri, şiddet, ağır dil]