Devrim 20-14'ten nasıl set verdiklerine hâlâ inanamasa da üçüncü seti karşı takımın kazanmasıyla maç karar setine uzamıştı. Maç kazanılır, kaybedilirdi; o kadar da önemli değildi. Ama aradaki 6 sayılık avantajı değerlendirememiş olmak can sıkıcıydı.
Maçın karar seti, Barış'ın servisiyle başladı. Karşı takımın liberosu karşıladı, pasöre pasladı, pasör de Devrim için oyunu kurdu. Onun smacı bloktan sekse de smaçörün hamlesiyle yere düşmedi. Bu müdahaleyle karşı sahaya kaçan avantaj topu, yeniden sayıyı bulması için Devrim'e paslandı. Ne olduysa, işte o zaman oldu. Onu blok için bekleyen Barış'ın karşısında dengesiz bir sıçrayışla smaç için yükselen genç, topu öldürmeyi başarsa da yere sağlıklı bir şekilde inemedi. Bacağını tutarken acıyla bağırarak yere düştü ve düdük daha çalmadan filenin altından geçip korkuyla yanına eğilen Barış ile göz göze geldi.
"Noldu?"diye telaşla bağırdı Barış. "Neresi ağırıyor, noldu?
"Barış..." dedi gözleri şokla ona bakan Devrim. "Barış kalfım gitti." Daha sonra bağırarak tekrar etti. "Kalfım gitti! Kalfım yırtıldı! Olmaz Barış, yırtılamaz!"
Sağlık ekibi yanlarına vardığında Barış şoktan çıkıp Devrim'i sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Sakin ol oğlum. Bana bak esnemiştir belki ha, en kötüsünü düşünme sakinleş!"
"Ben 8 yaşından beri voleybol oynuyorum vücudumu tanımıyor muyum sence lan?" diye bağırdı Devrim. "Bitti... Gerçekten bitti."
Onun acı bağrışıyla ve sayıklamalarıyla Barış başını çevirdi ve avcundaki eli destek amacıyla daha sıkı sardı. Ve Devrim o şokla fark etmediği bir şeyi fark etti. Barış, bir elini onun başının altına koymuş, diğeriyle de elini sıkı sıkıya tutmuştu.
🏐
"Sahada konulan teşhis doğru, kalfındaki yırtığı görebiliyorum. MR sonuçlarına göre şanslıyız ki yırtılma birinci dereceden. Yani sürekli sayıkladığın gibi bir daha spor yapamaman söz konusu değil." dedi örgülü saçlarına yer yer ak düşmüş doktor gözlüklerinin altından bakarak.
"Yani voleybol oynamaya devam edebileceğim?"
"Bu sorunun cevabını iyice dinlenip ilaçlarını düzgünce kullandıktan sonraki kontrolünde vereceğim. Eğer kas istediğimiz bir şekilde iyileşmezse maalesef daha farklı şeyler bizi bekliyor olacak. Bu gece buradasın, buzu kaldırma bacağından.İyice dinlen, geçmiş olsun."
"Teşekkür ederiz." diyerek hafifçe gülümsedi Deniz. Elleri ağabeyinin elini sıkıca kavramıştı ve gözlerindeki endişe pırıltıları hâlâ varlığını koruyordu.
Doktor ufak bir baş selamı verip odadan ayrıldığında Devrim kız kardeşinin gözlerine sabitledi bakışlarını. "Kurban olayım sakin ol artık Deniz. İyiyim işte helak ettin kendini."
"Endişeden kendini helak etmeyi birazdan görürsün sen. Annemler çoktan uçağa atlamıştır."
"Keşke hiç söylemeseydin."
" 'Keşke hiç söylemeseydin' mi? Oğlum senin kafan mı güzel? Ortalığı birbirine kattın sence kulaklarına gitmemesi mümkün mü? Barış'ın bile,bak altını kalın kalın çiziyorum, maçtan yalnızca dört dakika önce bana senin onun için bir sınav olduğunu söyleyen çocuğun bile aklı çıktı seni öyle görünce. Hastaneye gelinceye kadar bir dakika olsun gözünü ayırmadı senden."
"Nasıl ya?" diyerek heyecanla doğruldu Devrim. "Barış burada mı yani?"
"Buralardaydı yani. En son Asi ile kavga ediyorlardı gitmesi için."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
n'apim tabiatım böyle | boy×boy
Teen FictionBarış, uzun zamandır en büyük rakibi olarak gördüğü Devrim'in sadece ona karşı olan hassas tavırlarının ne anlama geldiğinin farkında değildi. Ya da sadece, işine geldiği için öyle davranıyordu. 🏐 "Ne Barış'ı?" diyerek gözlerini belertti genç a...