SİHİRLİ KRALLIK~~Son Savaş

-3-

Saatlerdir buradayız ve toplantı salonunda bir karmaşa hakim. Yüzyıllar önce başlayan düşmanlığın sonucunu sanırım bizler görecektik.
Evet uzun zamandır beklenen o savaş çağrısı, ulaklar, çanlar...
Herkes panik içerisinde gibi görünüyor ve kralı dinlemiyorlar . Sonu iyi olmayacak gibi görünüyor...
Bir askerin yanıma kadar geldiğini nasıl duymam! Bu kadar dikkatsiz olmamalıyım.
Askerin beni yönlendirmek istemesiyle onu takip ettim. Yeni fark ediyordum fakat hanedandan kimse kalmamıştı salonda, o kadar mı dalmışım?
Neredeyse her odada olası bir kaçış için veya acil durum için gizli geçitlere açılan bir bölme vardır fakat yerlerini herkes bilmez doğal olarak.
Odalardan birine girmiştik ve sanırım bu geçitleri arıyorduk?
-Hey,burda bir şey buldum sanırım.
Asker koşar adım yanıma gelmişti. Duvardaki işlemelerin arasında anahtar deliğine benzer küçük bir oyuk vardı. Sanırım geçite giden yolu bulmuştuk. Tamam ama anahtar deliği mi? Burası acil çıkışlar için değil mi ne anahtarı ya. Bi kerede uğraşmadan bir şey olsun çok mu zor.
-Majesteleri geçiti bulmuşsunuz fakat buraya uygun bir anahtarımız olduğunu sanmıyorum.
Ahh,evet! Onu bende sanmıyorum ne zeki ama(!)
-Konuşmak yerine deliğe uygun bir şey bulsak daha iyi olacak. Geç kalmamızdan hoşlanmayacaklardır, elimizi çabuk tutalım.
-Haklısınız Efendim.
İnce bir çubuk bile işimizi görebilirdi fakat şans ki o bile yok. Dur, çubuk mu dedim ben, sanırım tokam bunun için iş görür yani öyle umuyorum.
-Tokamı çubuk gibi kullanamaz mıyız?
-Denemekten zarar gelmez, umarım kilit sistemi buna uygundur.
Delikten bir kaç zorlamadan sonra kilit sesi duyuldu ve kapı yavaşça duvarın içinde kayboldu.
İçerisi zifiri karanlık görünüyordu ve gerçekten kötü kokuyordu, burnumun daha fazla dayanabileceğini sanmıyorum, belki çürümüş et?
İçeriye girmeden önce göz göze geldik. Gerçekten toplanmanın başka yolu yok muydu, ahh Tanrım!..

————— DEVAM EDECEK..

Okuduğunuz için teşekkürler oy verip destek olursanız sevinirim..