14

13.8K 1K 736
                                    

Keyifli okumalar...

Yorum yaparsanız beni çok mutlu edersiniz🤍

"Nasıl yalnız bıraktılar seni? Nasıl aldattılar? O kadar güzelsin ki Jungkook kimse hak etmiyor bu güzelliğini, ben bile... Ama ben seni hak etmek için her şeyi yapacağım Jungkook her şeyi..."

Neredeyse iki saat geçmişti. Bir an olsun başından ayrılmamıştım. Çünkü uyanınca yalnız hissetsin istemiyordum.

Saate baktığımda sabah dörde yaklaştığını fark ettim ve komodinin üzerinde duran kremi aldım. Jimin iki saat sonra tekrar sürmemi söylemişti.

Parmağıma sıktığım kremi yeniden kuruyan yaralarının üzerinde usulca gezdirdim. Dudağı kremi sürmemle yeniden kanamaya başlamıştı.

Kaşlarını hafifçe çatmıştı. Uyanmamıştı ama canının yandığı belliydi. Kanayan yeri yavaş yavaş üflemiştim. Üflememle birlikte çattığı kaşları düzelmiş ve içli bir nefes çekmişti içine.

Kremin yanında duran gazlı bezi aldım ve yeniden kanamaya başlayan dudağını hafif hafif sildim.

Gözlerim yüzünde gezindikten sonra yapmam gereken her şeyi yapmıştım. Yavaşça yataktan kalkıp odamdaki banyoya ilerledim.

Musluğu açtım ve ellerimi yıkadım. Aynadaki yansımamla yorgun bedenime baktım.

Böyle şeylere alışkın olmayan bünyem hemen tepki göstermişti. Ben hiçbir zaman hareketli hayatı olan insanlardan olmamıştım. Her zaman sakin bir yaşam sürmüştüm.

Hayatımda ki tek heyecan tasarımını yaptığım siteydi ve beraberinde getirdiği sorumluluklardı... Onun dışında hayatım aynıydı. Arkadaşlarım, düzenim, ailem... Evimi bile değiştirmemiştim. Alıştığım her şeye saçma bir bağlılığım vardı ve bu durum beni çoğu zaman zor duruma sokuyordu.

Şimdi ise alıştığım düzenin, rutinimin dışında bir şey yaşanıyordu. Evimde, yatağımda doğru düzgün tanımadığım bir adam yatıyordu.

Yüzü yeniden aklıma geldiğinde çeşmeyi hızla kapadım ve ellerimi kuruladım.

Tekrar aynı sessizlikle odaya girdiğimde başını bir o tarafa bir bu tarafa çeviriyordu. Bir an olsun uyandı sanmıştım ama gözleri hala kapalıydı. Yanına hızlı adımlarla gittim. Zar zor oynattığı dudaklarından mırıltılardan başka bir şey çıkmıyordu.

Yanına yeniden oturduğunda alnında biriken ter damlalarını gördüm. Nasıl bu kadar çabuk terlemiş olabilirdi?

Banyoda ne kadar süre kalmıştım?

"Gitme..."

Duyduğum kelime kaşlarımı çatmama neden olurken yavaşça elini tuttum.

Kabus görüyordu...

Kulağına doğru eğildim ve elini sevmeye devam ettim. Fısıltımı duymasını umarak konuştum.

"Jungkook... Buradayım... Yanındayım..."

"Gitme lütfen..."

Kime diyordu, neden diyordu bilmiyordum ama sesindeki acıyı iliklerime kadar hissediyordum...

"Gitmiyorum buradayım."

Önce başını sallamayı kesti sonra da dudaklarında bir tebessüm oldu.

Elini tutmayı bırakmadan yanına kıvrıldım. Başım omzuna hafifçe değiyordu. Rahatsız etmek istemesemde yanında olduğumu hissetsin rahat uyusun istiyordum.

PassionApp | taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin