2| neyin var bugün

254 30 25
                                    

-
"dedim kesin küstün bana
kesin bir şey yaptım sana
dedi yok dedim bir şeyim
yokmuş gibi hiçbir şeyim"
-

"Jaehyun'un hoşlandığı biri var."

"Jaehyun'un flört ettiği biri var."

"Biricik abim Jaehyunnie'nin konuştuğu biri var."

Yemekhanenin en ortasında, gelip geçen herkesin kolayca görebileceği, gözleri bir defa gördüğünde de üzerlerinde takılı kalacağı güzellikte üç arkadaş ufak masada oturmuşlardı. Lafı ilk açan Xiao Dejun'du, fosforlu yeşil ara attırdığı sarı saçlarıyla uyumlu sarı bir göz makyajı yapmıştı, yüksek belli, açık renk kot şortu ve omuzlarını ortaya çıkaran düşük yakalı, çilek desenli bir gömlek giymişti. Jaemin sıcak havalarda şifon kumaş pek tercih etmese de onun gömleğini beğenmişti. Genellikle mühendislik okuduğu için bölümündeki diğer kişilere göre oldukça dikkat çekici ve farklı bir tarza sahipti, yüksek topuklar, kısa belli kıyafetler ve parlak renkler gibi. Önündeki zencefilli makarnanın üstüne tuz serperken endişeyle karşısında oturan arkadaşı Jaemin'in yüzüne bakıyor ve nasıl hissettiği ile ilgili tahmin yürütüyordu. Genelde Jaemin'den sonra gruplarındaki en şeytan görülen kişiydi, ona açılanlara nasıl davrandığını öğrendikten sonra kimse yanına yaklaşmaya cürret edememişti. Dejun'un istediği de buydu, o seçilmezdi, seçerdi. Çok defa annesi bu davranışlarından şikayet etse de onun söylediklerini kulak arkası ediyor ve yine kendi bildiğini okuyordu, her zaman en iyisini kendisinin bildiğine inanırdı. Shotaro'nun aksine lisede kendisine zorbalık yapmaya çalışan herkesi ağlatır ve fırsat vermezdi, kendisini ezdireceğine ölürdü, daha iyi.

Osaki Shotaro ise Jaemin'in vereceği tepkiden ve planlarından şimdiden ürkmüştü, arkadaşının en büyük zaafının Jaehyun olduğunu çok iyi biliyordu. Ancak onu durdurmak için hiçbir şey yapmayacak aksine onunla birlikte hareket edecekti çünkü Jaemin ve Dejun sayesinde gözü açılmıştı. İkisine de duyduğu minnettarlık sayesinde onları hep destekliyor ve yardım ediyordu. Üniversitede de lisedeki gibi aşağılanıp dışlanmıyorsa bunlar hep arkadaşları sayesindeydi ve zorbalık görmemek için de nasıl davranması gerektiğini öğrenmişti. Merakla bir karşısındaki sandalyede oturan Dejun'a bir de yanındaki Jaemin'e göz süzdü. Masanın altından, giydiği siyah, pileli şort eteğinin kenarıyla oynuyordu, üstünde beyaz bir gömlek vardı, kollarını kıvırmıştı. Onun üzerine giydiği gökkuşağı renklerinde baklava desenleri olan süveter ve ucuna çengelli iğneler geçirdiği siyah bir kravat takmıştı. Güzel giyindiğinde kendine olan güveni arttığı için daima gardırobunun önünde çok uzun vakitler geçirirdi. Japonya'dan geldiğinde henüz etrafında olup bitenleri kavramak için fazla küçüktü ancak büyüdükçe hem çevresini hem de kendisini belirli zeminlere oturtmak adına çabalamıştı, bu sayede şu an olduğu kişiden memnundu.

"Siz bunu nasıl fark ettiniz?"

Jaemin güneş figürlü beyaz ojesinin kenarını kazırken somurtarak arkadaşlarına döndü, tepsisindeki ne elma püresine dokunmuştu ne de balık çorbasına. Arkadaşları masaya oturduktan sonra oluşan sessizlikte bu konuyu açmasaydı kendi kuruntusu olduğunu düşünebilirdi fakat Jaehyun'un şüphe uyandıran tavırları ikisinin de gözünden kaçmamıştı. "Dün sabah kahve içerken başını kaldırıp yüzümüze bile bakmadı, ayrıca telefonundaki parmak hareketlerinden biriyle yazıştığı da belliydi." Shotaro'nun dudaklarını büzen arkadaşının omzunu sıvazlarken sarf ettiği sözlere Dejunnie devam etti.

"Bugün yemekhanede de gözleri hep birini arıyor gibiydi, ayrıca telefonunu kullanmayı beceremeyen birisinin bu kadar hararetle birisiyle yazışması herkesin dikkatini çeker."

Jaemin biliyorum der gibi başını aşağı yukarı sallayıp çorbasındaki kaşığıyla oynamaya başladı, başa çıkması gereken birkaç bela daha çıkmıştı. Bela diyordu çünkü Jaehyun'a şimdiye dek yaklaşan kimse kendisini şaşırtmamış ve bir amaç güderek abisinin aklını karıştırmıştı. Lisedeki aptallar yetmezmiş gibi Jaehyun üniversiteye başladığında Johnny diye biri Jaemin'in mutlu ve huzurlu hayatına bomba gibi düşmüştü. Abisinin en uzun süreli ilişkisi olmuştu ve her zamanki gibi Jaehyun'u Johnny terk etmişti, bir not dahi bırakmadan, ne acımasız değil mi? İşte Jaemin'in tüm endişesi de buydu, abisini birilerinin yine kullanıp sonra da arkasına bile bakmadan çekip gitmesi. Tamam, Jaehyun'u çok sevdiği için bazen sevgililerini de kıskandığı oluyordu ama önceliği abisinin mutluluğu olmuştu tabii ki!

na jaemin ve gündelilik işleri⋅nominHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin