Genç kız eve döndüğünde akşam olmuştu. Yatağında yatıp, önündeki büyük pencereden gökyüzünü seyrediyordu. Fakat aklında sadece bugün sahilde fotoğrafını çektiği o kız vardı. 'Yarın onu tekrar görebilir miyim?' düşüncesi genç kızın içini kemiriyordu.
Düşüncelerinden sıyrılarak duvardaki saate baktı. Bir şeyler atıştırması gerektiğini farketti ve zorda olsa kendini yattığı yataktan kaldırarak, alt kattaki mutfağa doğru ilerledi. Kendine bir sandviç yaptıktan sonra terasa çıktı. Genç kız burayı gerçekten çok seviyordu. Gökyüzü, şehir ışıklarının kumlarına vurduğu sahil ve deniz mükemmel gözüküyordu.
Önündeki manzaradan memnun olduğunu belirten birkaç mırıltı çıkardıktan sonra önündeki sallanan koltuğa oturdu ve sandviçini yemeye başladı.
...
Yemeğini bitirdikten sonra oturmaya devam edip, manzarayı izliyordu ama sanırım onu çok fazla düşünüyor olacaktı ki gözü, onun fotoğrafını çektiği yere takıldı.
Onunla tanışmak istiyordu.
Düşünceler aklında kaybolurken, uykuya yenik düşen gözleri yavaşça kapanmaya başladı.
Kalktığında her yeri dehşet şekilde ağrıyordu. Terasta uyuyakalmıştı. Güçlükle sallanan koltuktan doğruldu ve yavaşça kafasını sağa-sola yatırıp kıtlattı.
Güneş yeni doğuyordu, içeri girdi ve saate baktı.
"06.12"
Terastan çıktı ve duş almak için banyoya doğru ilerledi.
...
Genç kız evden çıkmıştı. Telefonunu cebinden çıkararak eline aldı ve saate baktı.
"18.26"
Adımlarını sahile yönlendirdi ve yürümeye koyuldu. Birkaç fotoğraf çekecekti.
Sahile geldiğinde fotoğraf makinesini yüzüne tuttu. Sahilin, denizin, ve sokağın birkaç fotoğrafını çekti. Ayrıca gördüğü güzel kızı belki yine görürüm umuduyla etrafına bakınmayı da unutmadı.
.
.
." Zaman sadece akıp gidiyor. Beni en kısa zamanda bulmanı, o akıp giden zamanı seninle, gülüşünle geçirmek istiyorum. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sunset, Chaennie
RomansFotoğrafçı olan Park Chaeyoung'un, fotoğraflarını süslediği gibi düşüncelerini de süsleyen bir kadın vardı.