NARUTEN

ERKEN HEDİYE

Yeni bir bölümden merhaba arkadaşlar. Oy verip yorum yapmayı unutmayın. Diğer kitabımada bakın lütfen. İyi okumalar.

Jiraiyadan
Köyden ayrılmış Kage Anıtlarına varmak üzereydim. Ama garip birşeyler vardı. Etraf fazla sessizdi. Ayrıca şimdiye kadar çoktan karşıma üst düzey shinobiler çıkıp belgeyi göstermemi isterlerdi. Ben bunları düşünürken önüme bir grup shinobi geldi.

Ben de nerede kaldılar diyordum, diyerek küçük bir şaka yaptım. Ama bana sessizce bakıyorlardı. Daha dikkatli inceleyince gözlerini gördüm. Geriye doğru sıçradığımda az önceki yerimde alevler vardı.

Kontrol altında olmanız sizi dövmeyeceğim anlamına gelmez.
.
.
.
.
Hepsini bir güzel benzettikten sonra onları içinde oldukları etkiden çıkardım. Sonra konuşmaya başladık.

Eee, nasıl oldu bu?, dedim.

En son iki kişi gelmişti. Biri gizli sis köyünün kafa bandını takıyordu. Diğeride gizli yaprağın kafa bandını takıyordu. Ama ikisininde sembolleri çizilmişti. Birde sisten olan mavi ten rengine sahipti. En son hatırladığımız şey ise yapraktan gelenin kırmızı gözleriydi.

İtachiden mi bahsediyorlar, diye düşündüm.

Tamam anladım. Bu arada Anıtlara girmem gerek...... bu da 5. Hokageden izin belgesi.

Okuduktan sonra bana döndü.

4. Hokagenin eşyalarından birini alacağınızda yazılmış. Sanırım herşey uygun. Geçebilirsiniz.

Teşekkürler!!

İçeri girdiğimde etrafa baktım. Buraya haklı bir gerekçen olmadıkça giremezsin. Yani şuanda özel biriymişim gibi hissediyordum. Önümde beş tane koridor vardı. Hepsinin girişinin üstünde hangi kageye ait olduğunu gösteren yazılar vardı. Hokage yazan koridorda yürümeye başladım. Geniş bir odaya geldiğimde kıyafetlere baktım. Her Hokagenin kıyafeti duruyordu. Kıyafetlerin karşısındaki duvarda hokagelere ait eşyaların bulunduğu raflar ve dolaplar vardı. 4. eşyalarının olduğu dolabı bulup açtım. Tam önümdeydi. Aldım ve etrafa bakmaya başladım. Sonuçta akatsukiden iki kişi geldiğine göre birşey almak için gelmiş olmaları lazımdı. Diğer Hokage dolaplarına bakıyordum. 1. Hokagenin dolabında Madarayla olan dövüşünde Madaranın kullandığı silahın şeklinde bir boşluk vardı.

Eğer düşündüğüm şeyse Narutonun eğitimi şimdikinden bile hızlı ilerlemek zorunda, diye düşündüm. Hızla anıtlardan çıktım.
.
.
.
.
Narutodan
Aaahh çok yorulmuş bir şekilde yerde uzanıyordum. Kurbağa başıma gelerek konuştu.

Ayağa kalk. Daha yeni başladık sayılır.

Yeni mi başladık!? Aylardır jutsuları öğrenmekle uğraşıyorum.

Eeee, öğrenebildin mi bari?

Hayıııırr!!

Pekala. Bana, şuana kadar sana öğrettiğim jutsuları göster.

Öğrenemedim dedim ya..

Sen bir dene.

Aaahh, pekiiğ, dedim. Ayağa kalktım. El mühürlerini yapmaya başladığımda kendimde şaşırmıştım.
.
.
.
.
Şuan şaşkınca ellerime bakıyordum. Bütün elementlerin jutsusunu öğrenmiştim. Ama kendim bile inanamıyordum.

Ben sana demiştim, dedi kurbağa.

Ama.... bu nasıl olur? Ben hiçbirini hatırlamıyormuş gibi hissediyordum.

Merak etme Naruto, eğitimin bittiği zaman harika bir shinobi olacaksın.

O sırada arkamdan bir ses gelince döndüm.