6- Dynasty

179 17 34
                                    

Mew Alex'le akşamı ailesinde geçirmişti fakat Linn de akşam yemeğinde onlara katılınca hep birlikte eve geçmişlerdi.

Günlerdir bölük pörçük uykunun sonucu olarak Mew sabah her zaman uyandığı vakitte uyanamamış, Alex'le ilgilenme görevini evin yardımcısı üstlenmişti.

Alex mutfakta yardımcı kadınla tatlı tatlı sohbet edip bir yandan da kahvaltısını yaparken içeri her zamanki gibi bakımlı haliyle Linn girmişti.

Alex'in karşısındaki uzun tezgah taburesine otururken gülümseyerek konuşmuştu.

B: "Babanın aksine erkencisin."

Alex karşısındaki kadınla pek de konuşmak ister gibi görünmüyordu. Kahvaltısına dönüp önündeki zeytinlerle ilgilenmeyi tercih etmişti.

Linn çocuğun bu tavrına karşı göz devirirken yardımcının neden hala kahvesini hazırlamadığını sormak için dönmüştü ki yardımcı kadın hızlıca fincanı uzatıp önüne bırakmıştı.

Y: "Buyrun efendim."

Linn fincanı alırken konuşmuştu.

L: "Kahvaltı için bahçeyi hazırlayın."

Yardımcı kadının başını sallayıp çıkmasını seyretmişti Linn. Ardından tekrar karşısındaki çocuğa dönmüştü.

Kahvesinden bir yudum alırken ilgilendiğini ses tonuna olabildiğince yansıtmamaya çalışıyormuş gibiydi.

L: "Babanın bir süre daha uyanmayacağını düşünürsek muhabbet etmeye ne dersin Alex. Diğer baban nasıl mesela?"

Alex kim olursa olsun karşısındaki kişiye kaba biri olmamayı öğrenmişti bu zamana kadar. O yüzden sıkkınlıkla konuştu.

A: "İyi."

Linn elindeki fincanı tezgaha bırakırken devam etmişti.

L: "Jeff amcan size sık sık uğruyor mu peki?"

Alex rahatsız olmuşçasına kıpırdandığında Linn hızla konuşmuştu.

L: "Ah sıkılma hemen sadece babanla çok iyi anlaşıyor gibi o yüzden merak ettim. Seni de babanı da çok seviyor gibi görünüyor. Öyle değil mi?"

Alex çocuksu bir içgüdüyle yanıtlamıştı.

A: "Evet sevior hem de çok."

Linn duyduklarına karşı gülümserken kolunu tezgaha yaslayarak devam etmişti.

A: "Belki yeni baban olur ne dersin?"

Alex duyduklarıyla elindeki çatalı sertçe tezgaha bırakmıştı. Karşısındaki çocuğun öfkeli gözlerle kendisine bakması Linn'i de şaşırtmıştı.

A: "Benim zaten iki tane babam var. Öyle bir şey olmayacak."

Ardından sinirle tabureden inmeye çalışırken dengesini kaybedip düşmek üzereydi ki birden beliren güçlü kollar küçük çocuğu tutmuştu.

Mew oğlunu tutup kaldırmış ve kucağına almıştı.

M: "İyi misin?"

Alex anlık gelişenlerle şaşkınca bakmıştı ardından babasına sarılıp ağlamaya başlayınca Mew onu sakinleştirmek için oradan uzaklaşmıştı.

Linn çıkan ikilinin ardından kahvesini tekrar eline alıp dışarıya bakarken sessizce konuşmuştu.

L: "Ne baş belası ama."

ASHES - MEWGULFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin