Asi ve Öfkeli

6 0 0
                                    


Gelecekten bir kesit

"Genç adam o boş ve loş sokakta kızın arkasından koşup bir yandan da adını bağırıyordu. Kız ise adından bir o kadar nefret edip bir o kadar sevmişti. Ama ne durdu ve genç adamı dinledi ne yakalamayacağı kadar hızlı gitti. O da sormak bağırmak istiyordu. Ama içinde kendine ait bir şey görmüyordu. Genç adam bu anlamsız savaşı bitirip kızın elinden tutup kendine döndürdü. Bir o kadar seri ve nazik olmaya çalışıyordu içindeki öfkenin aksine. Genç kız bu harekete şaşırmadı ve bir tepki vermedi. Sadece bu konuşmanın bitmesini istiyordu. Onu istemediğinden değil. Onun getirdiklerinden yorulmuştu. Genç adam vakit kaybetmeden sorularını yöneltti. "Bu kadar mı hiçtim gözünde? Bu kadar mı sevmedin?" diye kızın yüzüne ayların öfkesini kustu. Genç kız önce adamı süzdü. Koşarken toz olmuş siyah ayakkabıları o tozların aksine hala ter temiz duran siyah pantolonu nerdeyse bütün düğmeleri açılmış bir gömlek rüzgâra ihanet eden, savrulmuş koyu kahve saçlar ve eskiden ona onun gibi baktığını sandığı şimdi ise öfke ile koyulaşmış kehribar rengi gözler. Çok düşünmedi kız bugünün geleceğini biliyordu ve binlerce senaryo hazırlayıp kaderi oynadı "Sevip sevmemem içindeki öfkenin dinmesi için mi yoksa kalbinin beni görebilmesi için mi bu kadar önemli?" sonuna doğru kısılacağını tahmin ettiği sesi sessiz sokakta yankılandı. Kendine şaşırdı önce sonra kızdı. Genç adam cevap vermesiyle rahatladı ve cesaret bulup bir adımla kıza yaklaştı. Gözlerini gözlerinden 1 saniye ayırmadı. Yavaşça sağ elini kaldırıp kızın yanağına koyup gözlerini kapadı. Ona dokunabilmek onu hissedebilmek ayların,

Rakının ısınmadığı masaların hediyesiydi sanki. "Gözlerine böyle bakarken gerçekten görmediğimi mi zannediyorsun Mirela?" Genç kızın kendine ihanet etmemek istediği için gözlerini kapamadı. Adamın ne ince ne kalın olan kaşlarına baktı arkasından yüzüne oranla mükemmel olan sert burnuna ve onu ihanete zorlayan dudaklarına. Adamın elini yavaşça indirdi. Adam arkasından gelecek hava kadar soğuk sözlerin farkındaydı ama yine de kızın gözlerine dilenirmiş gibi bakıyordu. "Gözlerime bakarken seninle savaşıp kaybeden beni de görüyor musun?" dedi genç kız. Ve yavaşça arkasına döndü kalbini aklına sürgün edip ilerledi. O sokak gördüğü bir ayrılığı daha yazdı. Adam kadına ağladı. Kadın duyabileceği yalanların korkusundan adamdan kaçtı."

"Son sorumuz gençler."

"Karanlıkta önünüzü nasıl görürsünüz?"

Ses tahminen yaşlı birinden geliyordu. Sorduğu soruyla edebiyat dersinde olduğumuzu anladım. Anlamamla sıraya daha da yüzümü bastırdım. Bu kadar uyumuşken biraz daha uyumam problem olmazdı değil mi? Gerilim müziği kulaklarımda çalarken beklenen cümle duyuldu.

"Kayra Akar bu soruya sen cevap vermek ister misin?"

Hayır diye bağırmak çok istesem de vermem gereken bir ders bitirmem gereken bir üniversite vardı. Yavaşça başımı kaldırdım. Ağır ağır gözlerimi kırpıştırdıktan sonra ufak esnememi elimle kapayıp hızlıca düşünmeye başladım. Hoca gözlerini gözlerimden 1 saniye çekmeksen bu iş daha da zor olsa da hızlıca konuşmaya başladım.

"Öncelikle bana kalırsa karanlıkta görmezsiniz karanlığı hissedersiniz. Yatağınızdan kalkıp mutfağa su içmeye giderken ışığa ihtiyaç duymassınız çünkü ev sizin ve o koridorlardan defalarca kez siz geçtiniz Hissedersiniz pencereden vuran gölgeyi üstünde yürüdüğünüz parkeden gelen tıkırtıyı. Karanlıkta önünüzü görmeniz için karanlığı tanımanız gerekir. Tanıdığınız karanlık sizi özgür kılar. Tanımadığınız karanlık ise esir."

Hocanın gözleri konuştukça yumuşasa da hala içine sinmeyen bir şey vardı cümlem bittiğinde soru soracağından emin olsam da nasıldı der gibi kazanmışlığın sevinciyle kaşlarımı kaldırdım 75'lerinde olan yaşlıca adama.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 21, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KARANLIĞIN İÇİNDEKİ AYDINLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin