Dokunma bana

7.7K 525 161
                                    

"Jeongguk güzelim hadi dışarı çıkalım sonra yerleştiririz eşyalarımızı" montumu üzerime geçirirken bavulunu boşaltan sevgilime baktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Jeongguk güzelim hadi dışarı çıkalım sonra yerleştiririz eşyalarımızı" montumu üzerime geçirirken bavulunu boşaltan sevgilime baktım. Sinirle söylenerek bavulu bırakmış ve montunu giymeye başlamıştı. "Ne acelemiz var Taetae, giderdik birazdan"

Botlarımı giydikten sonra Gguk'un botlarını ayağına geçirmiş ve bağcıklarını bağlarken konuşmuştum. "Hava yavaş yavaş kararıyor ve böyleyken daha güzel bir görüntü ortaya çıkıyor o yüzden söylenme bana"

Onaylar şekilde mırıltılar çıkardıktan sonra beraber dışarı çıkıp etrafı dolaşmaya başlamıştık. Jeongguk'un elini tutup üşümemesi için kendi cebime soktuğunda gülmüştü. "Bu neydi şimdi?" Bu dediğine kıkırdamıştım. "Elin üşümesin diye, diğer elinde cebine sok"

Etrafta birbirinden uzak bungalovlar vardı. Burayı âdet minik bir köy gibi yapmışlardı. Her yer ışıl ışıldı. Marketler, fırınlar, kafeler, garip yapılar, etrafta koşuşturan çocuklar, kafelerden gelen klasik müzikler, beraber eğlenen çiftler... Her şey çok güzeldi.

"Bir ton laf söylemiştin ama beğendin değil mi?" Gözlerinde o nadiren gördüğüm galaksiyi tekrardan görmüştüm. "Evet, açıkçası böyle bir yer beklemiyordum. Cidden ıssız bir dağa çıkacağız sanmıştım ama burası minik bir köy. Açıkçası buraya bir kere daha gelmek isterim."

"Bir dahakine arkadaşlarımızla geliriz, onlarda burayı sever hem sessiz sakin hem de çok güzel bir yer. Burada bekle bize fırından güzel bir şeyler alacağım. Kek seversin değil mi? Buranın kekleri meşhurmuş" başını olumlu anlamda salladığında elini bırakıp başına minik bir öpücük kondurup karşımdaki fırına doğru ilerledim.

Önümdeki minik keklere bakıp aralarından en güzel görünen yaban mersinli olanı gözüme kestirmiştim.

"Merhaba nasıl yardımcı olabilirim" Güler yüzlü çalışana gülümsemiş ve yaban mersinli keki göstemiştim. "Merhaba ben 4 tane yaban mersinli kek alabilir miyim lütfen?" Kadın gülümsemiş ve hemen tatlı bir kese kağıdına koymuş ve bana uzatmıştı. "2980 won, buyurun afiyet olsun!" parayı uzatıp gülümsemiştim. "Teşekkür ederim, kolay gelsin" paketi alıp fırından çıktığımda karşıdaki insan topluluğunu görüp kaşlarımı çatmıştım. Etrafa bakınıp Jeongguk'u göremediğimde telaşlanarak kalabalığın olduğu yere ilerledim. Yere çömelmiş boynunu kazırcanına kaşıyan sevgilimi gördüğümde şok olmuştum. İnsanlara bağırıp uzaklaşmalarını söyleyip yere çömelmiştim.

"Dokunma, dokunma bana, ben bir şey yapmadım, dokunma, dokunma, uzak dur benden, uzak dur"

Hep aynı şeyleri sayıklıyordu. "Jeongguk bebeğim, ben geldim bir şey yok. Hadi kaşıma boynunu, geçti şşş bir şeyin yok" titreyen ellerini yavaşça boynunda çekmiş fakat sayıklamayı bırakmamıştı. Titreyen bedenini kendime çekip sarılmış ve saçlarını okşamaya başlamıştım. Gözyaşları bir bir boynumu ıslatıyordu. Sinirle bunu kimin yaptığını anlamak için etrafıma bakındığımda annesine sarılıp ağlayan kızı gördüğümde kadınla göz göze gelmiştik.

It'll Be OkayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin