Ahhh ! İşte yine o günlerden biri , akşam hiç uyuyamadım abim sağolsun gece izlediğimiz korku filmiyle altıma sıçıyordum. Ama elden ne gelir atsan atılmaz satsan satılmaz. Abim Ateş' te aynen böyleydi .Aslında kendisi olağanüstü kaslarıyla her kızın hayali gibi bir şeydi. Bu nasıl abiydi harbiden daş mübarek ama uyuzlukları da yok değil.
Onunla uğraşmak ayrı bir zevk ama tabi bir de uyuz arkadaşım Çiçek var. Onun abime olan derin fantezilerini bir çözemedim belki daştı ama o davranışlar taşlığını bastırıyordu. Çetesinin olmasına şaşmamalı ateş gibi yakıyo lan ortalığı. Bu iğrenç espirimle küçük bir kusma molası verirken bizim daş abi "pşşşşt kızım uyandın mı kalk daha kahvaltı hazırlayacan yoksa seni ve arkadaşını bırakmam haberin olsun. " siktiğimin abisi bu ne lan tehtitle istediklerini yaptırıyo ama çiçekle otobüse maruz kalmamak için yapmayacağımız hiç bir şey yok. O yüzden hazırlanıyım ben.
Bu lanet olası iç sesim her şeye karışacak zaten sürtük karı. "tamam anladık hazırlanıp geliyorum " dediğimi kısa süre içerisinde gerçekleştirmezsem ruhuma el-fatiha.
Eşyalarımı hemen hazırlamaya koyuldum ne giysem içimdeki sürtük karı 'of course mini' derken iffetli yanım en fazla V yaka dedi .nasıl bir çekişmeydi bu. Ama ben iffetliydim canım ,siyah v yakamı ve makasla zorlayarak kestiğim pantolonu aldım ve giymeye başladım. Bi on dakika sonra hazırdım.
Bizim daş uyuz " Hadi az sonra geberecem açlıktan hadi be kızım. " anladık ya geliyoruz uzatma ama tabi bunları ona söyleyemezdim. Biraz koşarak mutfağa gittim "bir yumurta mı iki mi"öküz gülerek"üç "dedi. Bildiğin hayvandı ya bu evcilleştirmek lazım.
Annem ve babam ayrı oldukları için bu hayvanla aynı evde yaşıyordum. O kadar hayvan dedim de iyi anlaşıyorduk aslında. Abim üniversite sondaydı. Ben de lise bir. Bugün okulun ilk günüydü . Çok - "Hadi be yaktın yumurtayı." Off bu hiç susmayacak mıydı. "Tamam ya pişti işte." dedim ve yumurtayı tabaklara koyup servis ettim. "Aferin " dedi piç gibi sırıtmayla.Gözlerimi devirdim. O anda kapı çaldı.
"Oley Çiçek geldi!" diye kapıya koştum. Abim arkamdan "Bebe misin ya ne oleyi?" diye bağırdı. Takmayarak kapıyı açtım. En yakın arkadaşım gülümseyerek bakıyordu. Onun da heyecanlı olduğu belliydi. Sessizce "Ateş mi bırakıcak?" diye sordu. Gözlerimi devirdim. Tamam abim taştı ama en yakın arkadaşımın taş bulması garip geliyordu. "Evet." dedim. Sessiz bi çığlık attı. Güldüm ve abime seslendim.
"Hadi abi geç kalıyoruz. Çiçek de geldi." Abim şaşırtıcı bi şekilde söylenmeden ceketini alıp geldi. Kapıdan çıkarken abim ellerini saçlarının arasından geçirerek düzeltti. Çiçek hayran hayran bakıyodu. Dirseğimle vurdum, sessizce "Kendine gel aptal!" dedim. Çiçek güldü.
--------
İşte okula geldik. Mudanya Anadolu Lisesi. Evet biliyorum baş harflerini .Ha ha çok komik. Zengin bir aile olmadığımız ve ben biraz mal olduğumdan kötü bir liseye gidiyordum. En azından çiçek de burdaydı. Abim bizi bırakıp geri gitti. Biz de çiçekle okula girdik. Başta normal gözüküyordu. Çiçekle müdürün odasına giderken gördüğümüz gruplardaki insanları yorumluyorduk. Bitch grubu vardı tabiki de. Yabancı dizi takıntılı gruplar, inek grubu...
Çiçek dirseğiyle dürttü. "Sağ köşeye çaktırmadan bak.". Baktım ve bi grup muhteşem kaslı erkek vardı.
Tamam böyle olmasını isterdim ama tam tersiydi. Bi grup gözlüklü çocuk kusuyordu. Evet kusuyordu. Çiçek'in "Öğğğ." deyişiyle benim de midem kalktı. Ve yanlarındaki odanın üstünde müdür yazıyordu. Olamaz orası müdürün odası mıydı? "Çiçek dammit, müdürün odası orda lan nası gidicez?" Çiçek o tarafa bile bakamıyordu. "Toprak geri dönelim yoksa ben de kusucam."
