~Abla Ziyareti~

10 2 0
                                    

Jungsoo'nun  bakış açısı:

Merhaba, benim adım Choi Jungsoo. Ailemi henüz 13 yaşındayken kaybettim, ablam da 18 yaşımdaydı o aralar. Adı Choi Jinyu. Maalesef ablamla beraber yaşamıyorum, ablam Busan'da yaşıyor. İlk çocuğunu bekliyor ve 20 haftalık hamile. Ben ise hala 17 yaşında olan bir liseliyim işte. Ablam 21 yaşına geldiğinde lisedeki sevgilisiyle evlenmişti. Maalesef ben kendim için aynı şeyi söyleyemem. Okul yeni açılmasına rağmen şimdiden sıkılmış durumdaydım ve tanrım, 12 sınıf olmak çok bunaltıcı.

Tüm bunların arasında sevgili yapmak... Biraz imkânsız gibi. Aslında bir keresinde sevgilim olmuştu. Ortaokulda. Ama sonra beni aldattığını öğrendim ve içim ona karşı nefretle kaplanmıştı.

Neyse ki şu anda yaşımdın getirdiği olgunluk sayesinde bazı şeylerin farkındayım.

Ablamın Busan'da oluşu ve yanımda olamayışı benim için bir sıkıntı yaratmıyordu. Çünkü, teyzem ve eniştemle, kedime ait bir odanın bulunduğu bir evde yaşıyorum. Teyzem bir kuaför salonunu işletirken eniştem, maaşı iyi olan bir şirkette çalışıyor ve bazen bana biraz para bırakıyorlar.

Ablamı ziyaret etmek için arabayla gideceğim. Bunun için ehliyeimi geçen sene ,16 yaşındayken, almıştım zaten.

Normal Bakış açısı

Jungsoo: Hey teyzeciğim!

Teyze: Merhaba tatlım, nereye böyle?

Teyzesi kıyafetine bakarak böyle bir yorum yapmıştı

Teyzesi kıyafetine bakarak böyle bir yorum yapmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

J: Jinyu'yu görmeye gidiyorum.

T: Ah, Busan'a mı? Selam söylemeyi unutma.

J: Tamam söylerim, görüşürüz!

T: Tamam tatlım, dikkatli ol!

J: olurum.

Jungsoo atıştırmalık bir şeyler alıp yola çıktı. Yolda giderken en sevdiği şarkıları söylediği keyifli geçen 4 saat 5 dakikanın ardından Busan sınırları içine girmişti artık. Busan'da güneşli bir hava vardı ve bu da Jung-soo'nun gülümsemesini sağladı. Busan'a girdiğinin belirtisi olan tabelanın karşılayıcı havası onu daha da gülümsetmişti.

J: Ah, sonunda geldim!

Camdan koca şehri izliyordu. İnsanları, mağazaları, binaları ve daha fazlasını. En son eniştesi ve teyzesiyle geldiğinden beri bayağı olmuşu ve buraları tekrar görmek onu memnun etmişti. Ancak, büyülenmiş bir şekilde araba sürdüğünden karşıdan gelen aracı fark etmemişti ve bum!

J: Aman tanrım!

Diye bağırdı ama frene geç bastığı için sağdan gelen arabaya çarpmasını engelleyemedi. Kokrudan nefesini tutmuştu ve arabanın dışına çıktı.

J: Özür dilerim bayım.

?: Nereye gittiğine baksana sen! Kör müsün?

J: H-hayır böyle olmasını istemedim. S-sizi göremiştim ki..

?: Hmm, arabamda oluşan hasarın bedelini etmek zorundasın.

J: Ee, arabanızda o kadar büyük bir hasar yok? Hem ben frene biraz erken basmıştım ve zaten az vurdu.

?: Bunu nasıl söylersin?

J: Y-Yani öyle demek istemedim, hem sizi görediğimi söylemiştim.

?: Kötü bir sürücü olmalısın.

J: *İç çekme* Ah hayır, bakın benimkinde de hasar var.

Jung-soo çantasını alıp içinden 200$ (256457 Won- 3110 TL) çıkarıp adama verdi.

J: Şimdi bunu alın ve arabanızı tamir ettirin!

Jung-soo oflayarak oradan uzaklaştı ve adam da homurdanarak mekanı terk etti. Jung-soo arabasını ablasının evinin önüne park etti ve inip kapıyı çaldı. Jinyu kapıyı açıverdi.

Jinyu: Jungsoo?

J: Hey Jinyu!

Ablasına sarıldı ve ablası onu içeri davet etti. Beraber salondaki kanapeye oturdular.

J: Eeee, görmeyeli nasılsın abla?

Ji: Ah, şu anda işte olmam gerekir aslında. Hem daha 20 haftalık (yaklaşık 5 ay yani) yani küçük. İşimi yapmamı engellemediğimi milyonlarca kez söylemem rağmen kocam izin vermiyor.

J: Değer veriyoranladığım kadarıyla.

Ji: Çünkü onun çocuğu.

J: Evet, seni ve bebeğini çok seviyorr.

Ji: hm hm

J: Şey diyeceğim, hamile olduğunu fark ettiğinde nasıl bir tepki vermiştin?

Ji: Korkmuştum ama mutlu da oldum aynı zamanda. Bir gün anlarsın.

J: HHAHAHA iyiymiş ama hayır, hamile falan kalmayacağım. Bir daha kimseyle buluşmam.

Ji: İyi peki ama olabilecek bir şey bu.

J: Ugh saçmalama!

Güldüler.

J: Eee, isim buldunuz mu bari ÇOCUĞUNUZ İÇİN?

Ji: Aslında erkek olursa diye bir alternatifimiz var ama kız için şu anlık yok.

J: anladım.

Biraz daha sohbet edip özlem giderdikten sonra Jin-yu teyzesi ve eniştesine götürsün diye Jung-soo'ya buzdolabında kalan yemeklerden bir tabak hazırladıyıp verdi. Yine uzun bir yolun ardından eve varmıştı. Teyzesi ve eniştesi evde dğillerdi anlaşılan. Jung-soo da ablasının verdiği tabağı buzdolabına koydu ve kanepeye oflayarak uzandı.

J: Yarın okulun ilk günü

Fall For One Single Girl||JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin