DEMO OF A HEARTBREAK

5

Louis'nin arkadaşlarıyla çok sık gittiği bazı gece kulüpleri vardı. Hepsinde kendilerine ait bir locaları olurdu, önceden rezervasyon yaptırıp aynı yeri ve garsonu ayarlarlardı, sabaha kadar içip eğlenir ve eve de yarı baygın halde dönerlerdi. Bu eğlence anlayışı eskiden sadece erkekler arasında süregelen bir gelenekti ama artık Anastasia da onlara katılıyor, üstelik çoğu zaman da hepsine annelik yapıyordu.

Yine o kulüplerden birine girdiklerinde Louis de Anastasia da diğer arkadaşlarına göre daha sakin ve sessizlerdi. Anastasia Harry konusunda meraktan çatlamak üzereydi, Louis ise Harry ile ilgili konuşacağı için biraz gergindi. 

Oli, Calvin ve Luke locaya doğru ilerlerken Louis duraksadı, "Çocuklar siz oturun, ben sigara içmeye terasa çıkıyorum." dedi. "Anastasia, sen de gelsene."

Anastasia onun sigara içmeye değil olayı anlatmaya çağırdığını bildiği için hiç itiraz etmeden "Tamam." dediğinde Luke onlara göz devirdi. "Yalnız kalmak istiyorduysanız bizi çağırmasaydınız."

"Luke, sen yapma bari, durumu biliyorsun."

"Bildiğimden emin değilim." dedi Luke, sonrasında daha fazla konuşmadan her zamanki masaya yürüdü. Calvin elini Anastasia'nın omzuna koyup "Aldırma," dedi. "Louis'ye aşık, seni kıskanıyor." 

Calvin'in şakasına hepsi birden güldü, Oli ise Luke daha fazla sinirlenmesin diye hemen Calvin'i de alarak masaya ilerledi. Böylece Louis ve Anastasia yalnız kaldı.

Birlikte terasa geçip köşede tenha bir kısımda durduklarında Louis gerçekten bir sigara çıkartıp yaktı. "Sen de ister misin?"

"Hayır, sigaradan sonra alkol alınca midem fena oluyor, o yüzden içmesem daha iyi. Sen iyi misin, gergin görünüyorsun?"

"Çok iyiyim." dedi Louis alaycı bir tavırla. "Sahte sevgilime ilk hayal kırıklığımı anlatacağım. Neden gergin olayım ki?"

Anastasia onun koluna vurdu, "Şşt!" diye uyardı. "Kamusal alanlarda sahte deme."

"Tamam, anne. Azarlama hemen. Alışmışım, arada ağzımdan kaçıyor işte."

"Neyse, şimdi anlat bakalım. Harry Styles olayı da ne? Neden adını duyduğunda bile modun düşüyor?"

Louis sigarasını dudaklarının arasına aldı, derin bir nefesle içine çekti ve ardından da dumanı yavaşça dışarı üfledi. "Harry benim eski sevgilim."

"Siktir, cidden mi? Ama seninle sözleşmemi imzalarken eski ilişkilerin hakkında bilgilendirilmiştim, Harry onlardan biri değildi."

"Çünkü gizli. İkimiz de ünlü olmadan önceydi, sadece biz ve yakın arkadaşlarımız biliyor."

Anastasia doğrulamak için "Çocukların üçü de biliyor mu?" diye sorduğunda Louis başını salladı. Onların yanında da konuşabilirdi ama Harry'den bahsederken genelde gözleri doluyordu, arkadaşlarına bunu göstermek istememişti.

"Detaylıca anlatmak ister misin? Yani eğer kötü hissedeceksen konuyu kapatabiliriz ama..."

"Sorun yok, anlatırım. Harry hakkında neler biliyorsun bilmem ama o ünlü bir şarkı yarışmasının kazananı olarak ün kazandı. Onunla aynı yarışmadaydım. Ön elemelerde tanışmıştık. Çok heyecanlıydı. Biraz sohbet ettik, sonra numarasını aldım ve her gün konuşmaya başladık..."

"Kaç yaşındaydın?"

"Yirmi. Bundan altı sene önceydi. Her neyse, bu şekilde aşık olduk ve sonra birbirimizi sevdiğimizi söyleyip sevgili olduk. Her şey hızlı gelişti ama hiç yanlışmış gibi gelmiyordu, hayatımdaki en güzel şey o gibiydi."

Anastasia onu dinlerken gülümsedi, hayalinde canlanan iki genci düşünüp "Yakışmışsınızdır. Düşünüyorum da... Güzel bir ikili olurdunuz." dedi.

Louis "Biz de öyle sanıyorduk." diye cevap verdi gülerek. Gülüşünde hem alay hem de hüzün vardı. "Sonra ben Kaliforniya'daki bir müzik şirketinden bir şarkı için teklif aldım. Yarışmayı bırakırsam bir tekli çıkartacaktım ve beni deneyeceklerdi, başarılı olursa da albüm anlaşması imzalanacaktı. Elbette kabul ettim, sen olsan reddeder miydin?"

"Tabii ki reddetmezdim. Yarışmayı kazanacağının garantisi bile yok ama şarkı çıkarmak için anlaşma sunulmuş."

"İşte Harry bunu anlamayı reddetti. Bana bağırdı, ben de ona bağırdım ve birdenbire birbirimize pek de hoş olmayan şeyler söylemeye başladık. Ertesi gün ona haber bile vermeden yarışmayı bırakıp Kaliforniya'ya gittim. O günden sonra hiç konuşmadık."

Anastasia birkaç saniye konuşmadı. Sonra "Keşke öyle yapmasaydın," dedi. "Çok kötü olmuş... Yani aranızı ufacık bir şey yüzünden bozmuşsunuz, gerçekten çok yazık."

"Ufak bir konuydu ama ne kadar büyüdü tahmin bile edemezsin. Öyle ya da böyle, ayrıldık işte. Bitti gitti."

"Bitmiş olsaydı şu anda bunu konuşuyor olmazdık. Onu özlüyor olmalısın."

"Çoğu zaman, evet." dedi Louis. Sigarası bitmemişti ama canı istemediği için söndürüp demir küllüğün içine attı. "Küçüktük ve ilişkimiz pek uzun sürmedi ama çok güzeldi. Bir parçam o günlere dönmeyi çok istiyor. Birlikte şarkılar söylediğimiz, şarkılar yazdığımız, çimlere uzanıp gökyüzünü izlediğimiz günlere..."

"Şarkılar mı yazıyordunuz? Bu gerçekten çok romantik!"

"Bir şarkımızı kayıt bile etmiştik. Yarışmacıların demolarını kaydeden stüdyoya gizlice girip kendimize kayıt çıkarmıştık. Demo kaydımızı hâlâ saklıyorum."

Louis bunları anlatırken gittikçe daha da hüzünlü bir hal almıştı. Anastasia arkadaşının böyle üzgün olmasına dayanamayarak onun elini tuttu. "Neden onu tekrar aramıyorsun? Özlüyorsun işte, seviyorsun."

"Bana yaptığı şeyi affetmedim. En büyük sevincimi bir enkaza çevirdi. Biz yeniden bir araya gelmeyiz, gelmeyeceğiz. Ben bunu kabullendim, bu yüzden Harry'ye takılı kalmak yerine ondan daha çok seveceğim biriyle tanışmayı bekliyorum."

Anastasia itiraz etmek istedi ama Louis onu susturarak "Hadi, içeriye dönelim." dedi ve kapıya yöneldi. "Kendimi unutana kadar içmek istiyorum."

Böylece Harry konusu kapandı.