1. Bölüm

75 9 8
                                    

MERHABALAAR 🙃

BU BENİM İLK FİCİM KEYİFLE OKUYACAĞINIZI DÜŞÜNÜYORUM UMARIM BEĞENİRSİNİZ 👉👈

BU ARADA MEDYA 🛐

...

Gözlerimi kapıda duran görevli askerlerin bağrışmaları ile araladım. Saat daha sabahın dördüydü, ama asker olduğumuz için erken kalkmak zorundaydık. Diğer askerler ile birlikte hayıflana hayıflana kıyafetlerimi giydim ve tuvalete gidip ihtiyaçlarımı giderdim. 4.15 'de kahvaltı etmek için yemekhane' de toplanıyorduk, geç kalmamak için tuvaletten çıkıp hızlı adımlarla yemekhaneye ilerledim.

Yemekhane' ye girdiğimde girişe yakın masaların birinde oturan en yakın arkadaşım jimin 'i gördüm ve hemen yanına ilerledim.

Buraya geleli daha iki ay olmuştu. Sürekli eğitim görüp, silah atışları yaptığımız için günlerim yorucu geçiyordu. Diğerlerine göre çok toy bir askerdim. Silahlar hakkında pek bir bilgim boktu. Yine atış yaptığımız günlerin birinde silahımı yanlış bir şekilde tuttuğum için jimin bana yardımcı olmuştu. O gün onunla biraz sohbet ettikten sonra arkadaş olmuştuk. Çok tatlı birisiydi onu ve gülerken kısılan gözlerini çok sevmiştim. Kibar bir yapısı vardı, yardım severdi... Herneyse işte iyi anlaşıyorduk.

Şimdi ise ona selam verip karşısına oturmuştum. Biz hem kahvaltı edip hem sohbet ederken yemekhane' ye sabah bizi uyandırmak için gelen görevli asker ile Onbaşı Jongin geldi. Onun geldiğini görmemizle birlikte ayağa kalkıp saygı duruşuna geçmemiz bir oldu. Hepimizde bir gözünü gezdirip konuşmaya başladı. "Bugün saat 5.00 'de askeriyemize binbaşı Jeon Jungkook gelecek. Kendisi çok disiplinli ve sert biridir. Bundan sonra onun emri altında olacaksınız. Hemen eğitim alanında toplanın." dedikten sonra arkasını dönüp düzgün ve dik adımlarla yemekhanenin kapısından çıktı.

Onbaşı Jongin çıkar çıkmaz yemekhane' ye bir sessizlik çöktü ve herkesin korku dolu bakışları birbirinde dolandı. Herkes yemek tabldotlarını bırakıp kalkarken, Jimin ile derin bir nefes alıp birbirimize "şimdi boku yedik." bakışları attık. Diğer askerler ile birlikte ayaklanıp eğitim alanına doğru ilerledik.

Onu çok merak ediyordum. Onbaşı Jongin onun sert ve disiplinli biri olduğunu söylemişti. Umarım yaşlı bir bunak çıkmazdı. Düşüncelerim alana varmamızla yarım kaldı.

Eğitim alanına geldiğimizde silahlarımızı elimize alıp, saygı duruşuna geçtik. Biz sıraya geçip hazır olda beklerken yaklaşık 10 dakika sonra alanın içine üzerinde binbaşı olduğu omzundaki armalardan belli olan bir askeri forma, düzgün saçları, keskin yüz hatları ve çatık kaşları ile bize doğru gelen adama bakıp yutkunma ihtiyacı hissettim.

Tüm bakışlar ona dönmüştü. Hayatım boyunca görüp görebileceğim en yakışıklı on erkek arasına girebilecek olan adam, ağır adımlarla bize doğru ilerliyordu.

Ağzım istemsizce sonuna kadar açılmış, görmemişler gibi adamı izliyordum. Bize doğru yaklaşıyordu ve formasının içinden bile belli olan karın kaslarını gördükçe ağzımın akan suyuna engel olamıyorum. Orta uzunluktaki kahve saçları, kemikli yüzü ve fit bedeniyle yunan tanrısı misali karşımızda durduğunda ancak farketmiştim gözlerindeki sert bakışı.

"Dikkatinizi toplayın!" dedi, ifadesiz gözlerle özellikle bana bakarak. Ses tonu çok katıydı ancak kulağa hoş gelen bir tınısı vardı. Hemen bakışlarımı yere indirdim ve bu sayede sözlerine devam etti.

"Ben Binbaşı Jeon Jungkook. Bilmeniz gerekenler saçma sapan, çocukça hareketlerden ve kaytarmalardan katiyen hoşlanmadığım. Görev sırasında herkesin ciddi ve titiz olmasına önem veririm. Eğer gerçek bir asker olmak istiyorsanız acımasız ve duygusuz olacaksınız. Herneyse normalde haftada 4 gün antrenman yapıyormuşsunuz, 6 güne çıkartıyorum. Pazar günleri antrenman olmayacak. Diğer günlerde ise sabah beşden öğlen bire kadar sürecek. Şimdi 10 dk ısının. "

Make A Wish | Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin