Harika artık Emir'in aşağılayıcı tavırlarına katlanamıyordu. Oğulcan'ın kıymetini ondan ayrılınca anlamıştı ama ne gururuna yedirebildiği için, ne de artık bu ilişkiye dair bir şans kalmadığını düşündüğü için sesini çıkarmıyordu.
"Son pişmanlık fayda etmez" sözünün doğruluğunu ilk kez anlıyordu Harika.
Emir, Harika'ya o kadar kötü davranıyordu ki sevgili olmalarının üstünden kısa zaman geçmesine rağmen Harika için günler geçmek bilmiyordu.
Emir onu beklemeden okula gelmişti, Harika "beni alır mısın?" diye rica etmesine rağmen.
Emir'in bahanesi ise "beklemeyi sevmiyorum" olmuştu.
Yine aynı hafta içi başka bir günün sabahı Harika tam neşe ile okula geldi. Oğulcan'ı gördüğünde yüzüne fark etmeden bir gülümseme yayıldı. Bunu Oğulcan fark edip sevindi. Ama belli etmedi çünkü bir çok sebebi vardı bunun için. Harika'nın başka biri ile sevgili olması başlarda gelen bir sebepti Oğulcan için.
Harika, Süsen'i görüp onun yanına geldi. "Günaydın süsi," Süsen'e baktı onun da yüzünde güller açıyordu. Bunun sebebi Ömer'di. Harika bunun farkındaydı. "Sabah sabah bu neşenin kaynağı ne? Öğrene bilir miyim?"
Dedi bilmezden gelerek.
Süsen, Harika'nın bilerek sorduğunu bildiği için Harika'ya istediği cevabı vermedi. "Hiiç, her zaman ki halim."
Harika kurnaz bir kızdı. Süsen de bunu bildiği için inanmasını umdu. "Ee.. beni bırak da sen nasılsın? Nasıl gidiyor Emir kişisi ile?"
Harika'nın birden yüzü düştü. Ama belli etmemek için arkadaşına yalan söyledi. "İyi gidiyor. Seviyoruz birbirimizi."
Süsen, arkadaşı belli etmese de onu iyi tanıyordu, bu yalanına inanmadı. Biraz düşünür gibi yaptı. Bir an inanmak istedi arkadaşının "bu ilişkide" mutlu olduğuna.
"Umarım hep mutlu olursun canım arkadaşım" diyerek sarıldı arkadaşına Süsen. Harika garipsedi ama yine de karşılık verdi bu sarılmaya. Bir an için huzurlu hissetti Harika. Sevildiği kişinin, arkadaşının kollarında "samimiyet" olduğunu bildiği için yüzünde tebessüm oluştu. Sevildiğini uzun zaman sonra yeniden hissetmek güzeldi ama bu kişi zamanında yalnızlık kokusundan yaraladığı arkadaşı olduğu için kendi söylediklerinden utandı. "Başıma gelen her şeyi hak ediyormuşum ben... bunu yeni yeni anlıyorum ama acı bir şekilde kafama kazınıyor birer birer yaptıklarım ve dilimden dökülen sivri sözler..." diye geçirdi içinden.
Mutluluğu ve pişmanlığı aynı anda yaşadığı ilk an idi bu. O sırada Emir geldi.
"Harika kız sevgilin geldi. Bir merhaba demek yok mu?"
Gram samimiyet içermeyen cümlelerini sarf etmişti.
Harika "Günaydın" dedi hoşnutsuz sesle.
"Harika, çantamı sınıfa götür."
Harika istemeyerek aldı çantayı Emir'in elinden. "Tamam" dedi. Oğulcan Emir'in kaba tabirle öküz gibi davranan Emir'in davranışını fark etti sinirine dokunsa bile Harika "ben mutluyum lütfen benim ilişkime karışma" dediği için kendini tuttu. Yoksa çoktan emir'e girişmiş olurdu.
Emir kantine gittiği için Oğulcan bunu fırsat bilip Harika'nın yanına gitti. "Harika, neden buna izin veriyorsun?" Oğulcan, Harika'nın gözlerine baktığında Harika'nın mutsuzluğunu fark edebiliyordu. Hatta buna yemin bile edebilirdi.
"Neye izin veriyorum?" Harika, yüzü asık moda geçti istemeden. Oğulcan'ın neyden bahsedeceğinden adı gibi emindi. Gözlerini oğulcan'dan ayırmadan ondan gelecek cevabı bekledi.
"Bu herifin sana öküz gibi davranmasına neden izin veriyorsun?"
Beklediği cevap birebir gelmişti oğulcan'dan.
"Benim izin verdiğim bir şey yok."
"Emin misin?"
"Eminim" diyerek ayrıldı yanından.
Oğulcan, her zaman ki gibi Harika'nın gidişini seyretti ardından.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bitmesin hikayemiz ▪︎ oğhar
Fanfictionyarım bırakılan oğhar çiftinin hikayesini mutlu devam ettireceğim... çünkü bu aşkta ne olursa olsun pes etmeyen ve imkansız denilen sevdiğini mucizelere inandıran bir aşık ve kırık kalbini aşka açmış bir kız var... onların hikayesi güzel devam ede...