2. Bölüm

105 3 0
                                    

Kurabiyeyi alarak odama doğru ilerlemeye başladım. İçeriye girer girmez kapıyı çarptım ve kapıya yaslandım.

Odamda etrafa baktım. Bir göz gezdirdim. Yatak odanın ortasında beyaz iç açıcı bir çarşafla, perde açık ve akşama yakın içeriye Ay' ın etkileyici ışığı giriyordu, bir çekmece ve çekmecemin üstünde bir bardak su, sol köşede çalışma masası, ve yatağın karşısında kapı, yerde oturmak için olan küçük yastıklar ve sağ köşede büyük bir ayıcık vardı.

İçim çok fenaydı. Hem soğuk hemde sıcak kan var gibi içimde, tüm damarlarımda sanki Mert akıyordu.

Terlemeye başladım. Soğuk terler döktüm. Daha sonra sanki kendim ile iddaya girmiş gibi bir hışımla kendimi yatağa attım.

Sonra bağırdım.

"LAAANN BU NE? NE HİSSEDİYORUM BEN YİNE HI NE BU ŞİMDİ?!"

İç sesim konuşmaya başladı o sırada;

-ya sen ne bağırıyorsun? Bağırma annen gelicek içeriye be gerizekalı!!

-Ayy doğru annem bu şekilde bağırdığım duyarsa varya abooo terlik yeriz.

Ağzımı bir hışımla elimle kapattım. O sırada Ay ışığı yatağıma vuruyordu. Yatağa uzanmış bir biçimdeydim.

Üstüm kanlıydı ve pisti. Ama umrumda bile olmadı bu. Sadece beyaz çarşaf mahvoldu.

Sonra yataktan kalktım ve yatağa şöyle bir baktım. İlk öncelikle çarşafı çıkardım yataktan.

Duş almaya karar verdim. İlk önce ne giyeceksem onu çıkardım. Rahat olmasına dikkat ettim. Çünkü zaten direk uyuyacaktım.

İç çamaşırı, bir tane kahverengi oversize t-shirt, bir tane gri şort, ve bitti.

Bu kıyafetleri bir kenara koydum ve hemen üstümü çıkarmaya başladım.

Vücudum sıcacıktı ama ellerim soğuktu. Ellerim üstümü değiştirirken vücuduma değip beni irkiltiyordu.

Sonra sıcak suyu açtım ve suyun altına girdim. Elime duş jeli aldım ve ilk önce vücudumu yıkadım sonra saçlarımı yıkadım. Vücudumun her yeri yaraydı ve acıyordu.

Yaramı her temizlemeye yeltenirken aklıma Mert geliyordu. Yaram çok acıyordu ama umrumda değildi.

Mert bana çok farklı duygular hissettirdi. Yarama bakıp bakıp duruyordum. İçim çok kötüydü. Daha önce ben bu kadar felaket bir şey hissetmedim. Aşk gibi belki ilk aşkımı bulmuştum.

Sanki herşey düzelecek gibi bakıyor gözlerime...

Bütün bunları düşünürken duştan çıktım. Hemen üstümü giyindim. Saçlarımı kuruttum hafif nemli kaldı.

Daha sonra yatağıma yeni, temiz, yumuşak, mis gibi kokan bir çarşaf serdim.

Hemen üstüne oturdum yatağımın. Ay hafif ışığın hâlâ yatağıma vuruyordu. Sonra birden yandaki aynaya baktım. İyi de beni nasıl sevsin ki;

Güzel değilim, sexy değilim, tatlı değilim, zeki değilim, aklı başında olgun değilim, deliyim, eğlenceli değilim, etkileyici veya çekici değilim. Ben hiçbirşey değilim ki..

Bütün bunları düşünmek çok yorucu ve altında kaldım. Birden gözlerim dolmaya başladı. Birden ağlamaya başladım.

Yatakta Ay' a bakarak ağlıyordum. Düşünmek istemiyorum hiçbirşey ağlamak istiyordum sadece..

Birden telefon çalmaya başladı. Mert arıyorduuuuu. Kalbim öyle hızlı attı ki anlatamam. Hemen sesimi düzeltmeye çalıştım. Ağladığımı bilmesini istemiyordum. Ve daha sonra maalesef bir türlü beceremedim. Telefonu açtım.

DOĞRU KİŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin