0.4

80 9 41
                                    

babancı
-vücudun jinsungie...
-görüp görebileceğim en güzel şey.

jisungie
-öyleyse neden yakından bakmıyorsun😼

babancı
-bunu istemediğimi mi sanıyorsun, istiyorum.
-ama yapamam. anonim bir kullanıcıyım ve şu ana kadar kimse sesimi bile duymadı bebeğim.

jisungie
-senin fantezin sanal seks sanırım 😹

babancı
-öyle denilenebilir kediciğim

jisungie
-şu an diğer müşterilerim ile ilgilenmeliyim. hoşçakal🤍

babancı
-bir gün tamamen benim olacaksın jisungie
-hoşçakal..
(görüldü)

-

maçlar, antrenmanlar, sakatlıklar ve daha bir çok şey derken jisung belki de hayatının en yorucu zamanlarını geçiriyordu. ağır antrenman yapmaktan kol ve bacak kasları et kırmıştı bu yüzden hareket etmekte zorlanıyordu.

her şey kötüye giderken, her daim olduğu gibi jisung ile uğraşan lee minho uğraşlarına devam ediyordu.

bu uğraşmalar fiziksel değildi, jisung'un karşısına geçer dakikalarca jisung'u süzerdi ve bu jisung için yeterince rahatsız edici bir sebepti.

jisung lee minho ile hiç konuşmamıştı. aralarında herhangi bir sohbet geçmemişti. konuşmamalarına rağmen neden lee minho jisung'dan nefret ediyordu?

-

(jisung)
sabah antrenmanı için hyunjin ile spor salonuna doğru yürümeye başlamıştık. ben her zaman giydiğim beyaz şortumu üstüme ise siyah dar sporcu atletimi giymiştim. hyunjin ise benim aksime gri eşofmanını üzerine ise bol beyaz tişörtünü giymişti.

"jisung hyung! beni bekle"

arkamdan yükselen ses ile irkilip arkama doğru yöneldiğimde bana doğru koşan jeongin'i gördüm. jeongin ve hyunjin lisenin birinci sınıfından beri beraberlerdi.

"hyung, spor salonuna gitmeyin. minho'nun takımı antrenman yapıyormuş."

"bu beni ilgilendirmez jeongin-ah"

önüme dönüp yürümeye devam ettiğimde, içimden söylenmeye başlamıştım.

"sırf o orada antrenman yapıyor diye ben antrenmanımdan vazgeçemezdim"

"hem banane? o gitsin."

"ondan korkmuyorum. tırsak birisi değilim ben değil, o benden korkmalı."

kısa bir yürüyüşün ardından hyunjin ve ben spor salonunun önüne nihayet varmıştık. içeriden yükselen bağırış sesleri ve top sesleri içerde antrenmanın olduğunu açıkça belli ediyordu.

"jisung istersen birkaç saat sonra gelelim hm?"

"hayır olum korkmuyorum o piçten gerek yok"

hyunjin'e net cevabımı verdikten sonra spor salonunun çift kapısını aralayıp içeriye süzülmüştüm. benim içeri girmem ile ortalık sessizleşmiş, herkesin gözü benim üzerime düşmüştü.

regret, minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin