Sabah, kollarımda bir ağırlık hissettim.Sanki bütün gece deliler gibi ben dans etmiştim. Kalktığımda, Münevver'in ve Nurşen'in kafalarını benim koluma koyduklarını gördüm. Kollarımı sallayarak, ikisini de uyandırdım.
Nurşen bana bakarak :
'' Ya zaten yorgunuz, niye uyandırıyosun ki ?'' dedi.
''Napıyım ? O kadar tepinmeseydiniz evde.'' dedim.
İkisi de kalkıp üstlerini giyindiler. Bugün okul vardı. Ben de üstümü giyindim. Tam evden çıkacakken Nurşen :
''Nereye ? Kahvaltı yapmıcak mısın ?'' diye sordu.
''Hayır benim kütüphanede biraz işim var. Siz kahvaltınızı yapıp gelirsiniz okula.''
Nurşen bana sarılıp, öptükten sonra :
''Dikkatli ol tamam mı ?'' dedi.
''Nurşen ilk defa okula gitmiyorum.''
''Ya olsun, sen dikkatli ol ! ''
''Peki, tamam''
''Arabanın anahtarlarını aldın mı?''
''Hayır versene'' dedim.
Anahtarı fırlattı. Anahtarı alıp, kapıyı kapattım. Ben aşağı inerken, Ahmet midir nedir ? O da iniyodu.
''Günaydın.'' dedi.
Umursamadım. Arabanın kapısını açtım. İçeri girdim. Tam kapıyı kapatacakken kapıyı tuttu.
''Ne ?'' dedim.
''Okula nasıl gidiliyor bilmiyorum''
''Ayakların var mı?''
''Evet''
''Çalışıyorlar mı peki.'' dedim gülerek. O da :
''Sanırım, evet.''
''İyi o zaman. Çok basit. Güle güle.''
''Hadi ama lütfen, söyler misin ?'' dedi.
''Okul buraya biraz uzak'' dedim.
''İyi o zaman bu seferlik beni götürürsün''
''Anlamadım ?''
''Beni diyorum, sen götürürsün diyorum.''
''Hayatta olmaz.'' dedim.
''Ya lütfen sadece bir kez.''
Mecburen :
''Peki, tamam.'' dedim.
Yolda kaç soru sordu hatırlamıyorum.Ama hiçbirine cevap vermediğimi çok iyi hatırlıyorum.
Okula geldiğimizde kütüphanede işinin olduğunu söyledi ve ben kütüphanede işim olmasına rağmen sırf onunla orda da birlikte olmamak için
''Benim de, bi arkadaşımla konuşmam lazım.'' dedim.
''İyi o zaman, akşam görüşürüz.'' dedi.
''Görüşürüz''