''Rabia nerde ?''
''Markete gitti.'' dedi Münevver salona girerek.
''İyi bari, Esma ?''
''Kalkmadı daha''
''Yuh ya. Saat kaç oldu ?'' dedim.
''Saat daha 9. Normal bi insanın zaten bu saatte uyuması lazım.'' dedi Münevver.
''İyi be tamam.'' dedim.
Kapı çaldı. Kalktım ve açtım. Rabia elindeki poşetleri yere atarak :
-Lan, gördünüz mü ? Alt kata yeni erkekler taşınmış.'' dedi. Esma odadan çıkarak:
-Yemin et lan.'' dedi.
Hepimiz başımızı Esma'nın olduğu yöne doğru çevirerek hep bir ağızdan :
-Yuuuh !'' dedik. Dilara :
-Sen uyumuyo muydun lan ?''
-Yoo.''
-Neyse bırakın şimdi bunları. Lan hemen gidip hoşgeldin mi desek acaba ?'' Sema yine her zamanki soğuk tavrıyla :
''Saçmalama Nurşen. Çok ezikce...''
Esma :
''Aynen. Bence hemen gidip çıkma teklifi edelim.''
''Hayır tabiiki de mal mısın ?'' dedi Münevver.
''Hee doğru, olmaz.'' dedi Esma.
'' Buldum.'' dedi Sema.
''Ne buldun yine.'' dedi Dilara.
''Bence akşam bi parti düzenleyip, onları çağıralım'' dedi.
''Bence bu iyi bi fikir.'' dedi Esma.
Hepimiz kabul etmiştik. ben ve Rabia pasta yapacaktık.Esma, Sema ve Dilara evi temizleyip, süsleyecekti.Münevver de markete gidecekti.
Ben,Esma ve Dilara aşağı indik. Uzun süre kapıyı çaldıktan sonra nihayet kapıyı sarışın,yeşil gözlü bir çocuk açtı. Yemyeşil gözleriyle bana bakıyordu.O anda aşık olduğumu anlamıştım.
''Lan Nurşen ne bakıyosun, rezil oldun çocuğa.'' dedi Esma.
Ve ardından bi çocuk daha geldi. Dilara :
''Ayy ! '' diye bağırdı.
''Noluyo lan burda'' dedi bi çocuk kapıya gelerek.
Çocuk gelir gelmez Esma'yı kesmeye başladı.
''Öküzün trene baktığı gibi bakmasan ya...'' dedi Esma.''Gerçi ben burda tren olamam da sen öküz olabilirsin'' diye devam etti.
Esma'nın ayağına bastım.O da durumu anlamıştı.Yapmacık bir şekilde :