Günlerim her zamanki gibi evde geçiyordu. Yasaklar beni artık o kadar boğmuştuki nasıl nefes dığım bile ayrı bir tartışma konusuydu. Sanki üvey çocukmuşum gibi beni sıkmaları, beni her adımımda engellemeleri onlara ne kazandırıyordu bilmiyorum ama onlara kaybettirdiği şeyi gayet iyi biliyordum. Beni, benim güvenimi, benim uysallığımı kaybetmişlerdi.
Benden nefret ediyirlar mıydı bilmiyordum ama bildiğim tek şey bana yalan söyledikleriydi. "Biz senin iyiliğini düşünüyoruz" derkenki her kelimeleri ayrı bir yalandı. Küçükken çok inanırdım bunlara ama artık inanmıyordum. 19 yaşımda olmama rağmen bir tane bile arkadaşım yoktu. İstediğim gibi dışarıda gezemiyordum.
Hayatta her şey için Tanrı'ya şükretmeliydik. Ediyordum da. Fakat artık hiçbir şeyim yoktu. En azından buna değecek bir şey yoktu.
Küçükken hep aşık olmanın ne olduğunu çoknmerak ederdim. Hep hayal ederdim acaba aşık olursam neler yaşarım diye. Ama her zamanki gibi benim hayallerimin tam tersi oluyordu. Hiç aşık olmamıştım. Hiç benden hoşlanan birisi olmamıştı. Zaten güzel bir kızda değildim. Hiç olamamıştım. Sivilceli, diş telli ve kocaman gözlükleri olan inek bir öğrenciydim. İneklerden tek farkım ders çalışmıyor olmamdı. Aileme karşı olan tek isyanım buydu benimde.
Hayatımda hiç iyi bir şey var mıydı ben bile bilmiyordum. Hayat adaletsiz miydi, bilmiyordum. Yoksa ben mi acayiptim?
"Maggie! Hemen buraya gel!"
Atladığım bir şey. Bana emir vermeye bayılıyorlardı. Kaç kez onlara bundan nefret ettiğimi söylememe rağmen sanki benim inadıma bunu yapıyorlardı.
Hızla aşağı indiğimde annem ellerini beline koymuş, kaşlarını çatmış, ayağını ritmik bir şekilde yere vuruyordu.
"Efendim anne." Dediğimde arkasındaki mutfağı göstererek "Mutfağı tertemiz görmek istiyorum. Yoksa ne olacağını hatırlatmama gerek yok sanırım." dedi.
Bazen kendimi evin hizmetçisi olarak hissettiğim bile oluyordu. Bunun nedeni bana böyle hissettirmeleriydi. Babamın bana kaç kere "Biz seni boşuna beslemiyoruz. Tabii bize hizmet edeceksin." lafını duymuştum. Buna rağmen sessiz kalıyordum çünkü eğer sesimi çıkartırsam bana yeni yasaklarla geleceklerini biliyordum.
Bu zamana kadar her şey bana yasaklanmıştı. Telefonum yoktu, bilgisayara her istediğim zaman giremiyordum, televizyon izleyemiyordum, dışarı çıkamıyordum, sevgili yapamıyordum, markete bile zar zor gidebiliyordum. Bana ait olan tek şey kitaplarımdı. Gerçi onu da yakında elimden alacaklarından korkuyordum.
İstemeye istemeye ve iğrenerek yaklaşık bir saatte mutfağı toparlamıştım. Canım o kadar sıkılmıştı ki bende yapacak bir şey bulamayıp aileme 'iyi geceler' dilemeden odama çıktım. Kendimi yatağa sert bir şekilde bıraktım ve yorganı úzerime çekmeye üşenerek oracıkta uyuyakaldım.
Ertesi sabah alarmımla uyanmıştım ve acele etmeden okul için hazırlanmaya başlamıştım. Ailem henüz uyuyorlardı ve büyük bir ihtimalle ben evden çıkana kadarda uyuyacaklardı. Bu beni üzmekten çok sevindiriyordu. En azından kendimi biraz yalnız hissediyordum ve düşünecek zaman bulabiliyordum.
Okul eve yakın olduğu için okula daima yürürdüm ayrıca spor da yapmış olurdum. Üşengeç bir insandım ama konu spor olunca tüm o üşengeçliği bir kenara bırakıyordum. Herkesin bir tutkusu vardı ve benimkilerde müzik ve spordu. Asla ailemin yanında şarkı söyleyemezdim. Bundan hoşlanmazlardı ve her fırsatta sesimi kötülemek için ellerinden geleni yaparlardı. Sesimin güzel olmadığını bende biliylrdum ama şarkıları hiç hata yapmadan okuduğum için sesim de güzel çıkıyordu.
Okula giderken telefonuma gelen mesajla olduğum yerde durdum. Evet telefonum yoktu ama benim bahsettiğim akıllı telefondu. Elbette elden düşme sadece arama yapmak için kullanılan telefonlardan bende de vardı. Bunu almalarının nedeni ise beni her dakika arayıp kontrol etmeleriydi.
Mesajı açıp baktığımda herhangi bir tatil köyünün indirim mesajı olduğunu gördüm. Zaten bana indirim mesajları haricinde mesajlarda gelmiyordu. Telefonu önemsemeden çantama attım ve yoluma devam ettim.
Okulum hiçte öyle filmlerdeki gibi bir okul değildi. Gayet ergen insanların bulunduğu bir okuldu. Bu yüzden okulumuzda çok az olay olurdu. Olanlarda genelde kız kavgaları veya kız için kavgalar oluyordu. Bugün de okulda olan, sevdiği kız başka birisiyle çıkmaya başladı, olaya sadece gözlerimi devirerek kavganın yanından geçtim ve temiz havayı soluyarak eve gittim.
Eve geldiğimde babam her zamanki gibi evde değildi. Annem ise televizyon karşısında oturmuş günlük dizilerini izliyordu. Ona hiçbir şey söylemeden direk odama çıktım ve sıcak bir duştan sonra kendimi yatağıma bıraktım.
Uyandığımda akşam olmuştu. Önce beni çağırmamalarına şaşırdım çünkü genelde bir şey istediklerinde anında beni uyandırırlardı. Bubher ne olursa olsun.
Aşağı indiğimde amcamı görmemle şaşkınlığım bir nebze olsun geçmişti. Amcam beni çok severdi ve eğer ailemin bana yaptırdıklarını öğrense çileden çıkardı. Bu yüzden amcam geldiğinde bana sanki evin prensesiymişim gibi muamele yapılırdı.
"Üzgünüm uyuyakalmışım. Hoşgeldin amcacığım." diyerek amcamın yanına gittim ve yanağına bir öpücük kondurdum."Önemli değil bir tanem. Gel de bize katıl." dedi samimiyetine hiç güvenmediğim annem. Başımla onu onaylayıp amcamım yanındaki boş sandalyer oturdum. Sessizce yemeklerimizi yerken babamın amcama yönelttiği soruyla herkesin dikkati amcama kesilmişti.
"Buraya uğrama nedenin nedir kardeşim? Bir yemek için gelmedin herhalde. "
Amcam peçetesiyle ağzını sildikten sonra boğazını temizledi. Önemli bir konuya giriş yapacağını daha şimdiden belli etmişti.
"Ben düşünüyordum da Maggie bir müddet bize taşınabilir. Kuzenleri onu çok özledi ve okullarda bitmek üzere. Şunun şurasında sadece 2 gün kaldı. Bu iki gündede okula gitmezse bir sorun olmaz. Yani buraya onu almaya geldim." dediğinde büyük bir umut gözlerimi kaplamıştı. Eğer amcamın yanına gidersem gerçekten özgür olacaktım.
"Keşke bir karar almadan önce bize de danışsaydın abi?"
Babam itiraza geçtiği sırada amcam tek eliyle onu susturdu."Buraya izin almaya gelmedim John. Maggie benimle geliyor o kadar. Hadi Maggie git ve bavulunu hazırla."dedi ve masadan kalktı.
Yani bir müddet bu cehennemden kurtulacaktım öyle mi? Her ne olursa olsun bunu istiyordum zaten. O halde özgürlüğün ilk adımlarını atma zamanı geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESİR (Justin Bieber Fan Fiction)
FanficBen Maggie. Ailesine ayak bağlamış, kurallar çevresinde yaşayan, umutsuz, korkak, mutsuz ve bunların sonunda oluşan vicdansız bir kızım. Hayat şartları bende gayet ağırdı ve artık kalbim bu esirliğe dayanamayacak kadar sıkışık kalınca kafesinden çık...