Yarın, ne kadar yakın ve ne kadar sonsuzca uzaktı.
Korku-Stefan Zweig
Merhaba Yeryüzümün Siyah İncileri!
Yine ben. Çok utanıyorum tekrar tekrar ayrılıp karşınıza çıkmaktan. Daha ilk bölümü bile hazır değilken giriş bölümünü yazmak ne kadar doğru inanın bilmiyorum ama paylaşmak isteyerek paylaşıyorum. Çok şey değişti bir nevi ara verdiğim bu süreçte ama bu sefer çok daha sağlam basmak için sıfırdan başladım. Biliyorum sürekli düzenlememden sıkıldınız ama ben buyum maalesef.
Neyse işte yine buradayım önemli olan bu değil mi? Değil dediğinizi duyar gibi oldum şuan.
Lütfen yorum yapmayı, fikirlerinizi belirtmeyi ve mümkünse yıldıza dokunup gökyüzümüze yeni ışıklar eklemeyi utmayın! Eleştiri yapmaktan da çekinmeyin lütfen kendimi geliştirmem için bana fener tutmanız gerekir değil mi? Bu eleştirileri yaparken sizden tek bir ricam var o da saygı sınırını aşmamanız.
Bu bölümü okursam paylaşamam o yüzden okumuyorum hatam varsa affola.
Ve son bir şey daha beni usengecee instagram hesabımdan takip ederek alıntılardan ve yazma sürecimden haberdar olabilirsiniz.
NOT: İlk bölümler karakterleri tanımak için ve olayların zeminini hazırlamak için birazcık sıkıcı gelebilir...Tamam fazlasıyla sıkıcı gelebilir ancak okumaya devam ederseniz aslında olayların ne kadar enteresan bir şekilde ilerlediğini görürsünüz.
NOT2: Bu kitap fazlasıyla dram ve gizem içermektedir lütfen buna göre okuyun.
NOT3: Bu kitap argo ve küfürde içerebilir uyarmadı demeyin.
İyi okumaaaalar!
0. GİRİŞ
"Soğuk ve karlı bir yılbaşı gecesiymiş yoldan geçen insanlar paltolarını giymiş, eldiven atkı ve şapkalarını takmış. Hızlı hızlı yürüyerek bir yerlere yetişmeye çalışıyorlarmış. Bazıları evlerine geç kalmış, eve yetişmek için acele ediyor bazıları ise yeni yılı kutlamak üzere eğlence yerlerine gidiyorlarmış.
Sokağa çıkmış çocukların ise kimisi sohbet ediyor, kimisi de birbirlerine kartopu atıyorlarmış. Karın keyfini en çok çocuklar çıkarıyormuş tabii. Kahkahalar ile gülüyor neşeyle şakalaşıyorlarmış.
Sokakta diğer çocuklarından farklı bir kız çocuğu daha varmış. Küçük bir kız yolun ortasında durmuş. Öylece oynayan çocukları seyrediyormuş.
Diğer insanlar gibi onu soğuktan koruyan bir beresi, bir eldiveni ve paltosu da yokmuş. Üstü başı yırtık ve inceymiş. Ayağındaki terlikler ise ayağına büyük geliyormuş.
Elinde tuttuğu bir kutu ile soğuktan tir tir titreyen kız çocuğu, o anda üstüne gelen arabayı son anda fark etmiş.
Şoför "Hey çocuk kenara çekilsene ezileceksin..." diye bağırınca
Küçük kız hemen karşı kaldırıma doğru kaçmış, ama koşarken de terlikleri ayağından çıkmış. Kaldırıma çıktıktan sonra arkasına dönüp bakmış. O anda terliklerini bir çocuğun kapıp, kaçtığını görmüş!
Kızcağız "Terliklerim! Terliklerim! Hey dur!" diye arkasından seslenmiş ama çocuk kızı umursamadan koşarak hızla uzaklaşmış.
Çaresiz kalan küçük kız, çıplak ayakları ile yürümüş ve bir duvarın dibine yanaşarak, elindeki kutusunu yere koymuş. Geniş kutunun içine dizilmiş kibrit kutularına bakarken, gözleri soğuktan yaşarıyormuş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Çift Gözyüzü "Mübrem"
Mystery / ThrillerBir gün bir duvar karşısında, hayallerimin yansımasında, elimde tek bir kibrit çöpü kalana dek seni düşleyeceğim sevgili.