Rüyam annemin bana bağıran sesiyle en heyecanlı yerinde bölündü ve bir küfür eşliğinde göz kapaklarımı açtım. Yatakta doğrulmamla birlikte annemin içeriye bodoslama dalması bir oldu "Kalk artık,misafirimiz var.Elini yüzünü yıka, üstüne düzgün bir şeyler geçir ve hemen aşağı in."Niye bu kadar sinirliydi ki şimdi. Anlamıyorum niye? Bir dakika az önce misafir mi dedi? Abi daha tatilin ilk günü ve beni 6.58 de uyandırmaya nasıl cüret edersin şirret karı! Şaka şaka. Günah! Denir mi anneye öyle şeyler. Denmez çarpılırsın şimdi mazallah Mina en iyisi sen sus. Annemin söylenmelerine katlanamayacağım için koşarak banyoya gittim, elimi yüzümü yıkayıp durumun olağanüstülüğünden dolayı üstümdekileri ÜŞENMEYİP çıkardım ve kot şortumla beyaz t-shirt'ümü giydim. Midem isyan çığlıklarını şimdiden atmaya başlamıştı. HARİKA! 7.14 daha yavaş olamazdı her halde koşarak aşağı indim ve salonda annemle karşılıklı oturmuş konuşmayan ve bulunduğu ortamdan rahtsız olduğu belli olan bir adamla karşılaştım. "Merhaba" diyerek salona ilk adımımı attım. Adamın bakışları beni buldu ve küçük bir tebessüm etti. Adamın tebessümüne karşılık verdim ve annemin yanıma oturdum.Adamla annem arasında bariz bir gerginlik vardı. Annem yanımda rahatsızca kıpırdanmaya başladı "Mina" diyerek söze girdi fakat devamını getiremeden derin bir şekilde yutkundu ve gözleri doldu. Endişeyle anneme döndüm ve kısık bir sesle "Bir sorun mu var"dedim annem gözlerini kaçırdı ve adama dönerek "Ben söyleyemeceğim" dedi,gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı. Korkmuştum hemde çok korkmuştum annemi ilk defa böyle görüyordum. o benim annemdi asla yıkılmayan sert duruşlu melek yürekli kadın karşımda oturmuş hıçkırıklarla ağlıyordu. Soran bakışlarla adama dönmemle birlikte adamın da bir şeyler söyleyip söylememek arasında karasız kaldığını fark ettim. Sonunda konuşmaya karar vermiş olmalı ki konuşmaya başladı "Mina ben Ender Güler senin babanım,biyolojik baban"
