Bölüm 2

38 2 0
                                    

Sabah zoraki bir şekilde yatağımdan kalktım ve banyoda rutin işlerimi halletim. Dün olanlar çok garipti. Nasıl desem eskisi gibi davranmaya çalışıyodu. Tabi ki dikkatimden kaçmadı değil ama bende rüya kayaysam bu işin aslını öğrenirim. Aşşarıya topallayarak inmek gibi bi düşüncem yoktu ama dünden beri bileğim çok ağrıyor ve üstüne basamıyorum.

"Anne benim bileğim çok acıyo"

"Hastaneye gidelim o zaman tatlım"

"Tamam hale sultan ama kahvaltı etmem gerek."

"Tamam tatlım kahvaltı hazır sen geç ben geliyorum" dedi. Annem yine döktürmüş çok saolsun. Hemen bi şeyler yiyip hazırlanmak için odama çıkmaya çalıştım. Bakın çakıştım diyorum çünkü bu halde merdivenlerden çıkmak çok zor oluyor. Zoraki bir şekilde odama çıkmayı başardığımda hemen üstümü değiştirdim ve annemin yanına gittim. Yine zoraki bir şekilde arabaya bindim ve hastane için yola çıktık.
******

"Sonuçlara bakılırsa bileğin ciddi görünüyor rüya hanım bu yüzden 10 günlük alçıya alıcağız bunum için sağda ki odaya gitmeniz gerek. İyi günler geçmiş olsun."

Dedi doktor ve ben şoka girmiştim daha tatilimin bilnem kaçıncı günündeyim ve 10 gün alçı ha? Hadi ama ege yetmezmiş gibi birde alçı çıktı başımıza. Tekerlekli sandalyeyle doktorun dediği odaya girdiğimizde hemşire gülerek annemden raporları aldı ve alçı için malzemeleri hazırladı.

"Rüyacım bileğini biraz daha dik tut"

"Ya ama çok acıyo"

"Birazdan biticek tamam"

Ah hadi ama yarım saat oldu ve birazdan biticek mi??? En son sargısını sarıyodu şu anda. Ayağa kalktığımda bu alçının ne kadar ağır olduğunu fark ettim ve bir kez daha lanet ettim. Yani 10 gün ben bununla nasıl baş edicektim?? Bi şekilde arabaya bindikten sonra eve gitmeye başladık. Camdan o güzelim masmavi denizi izliyodum. 10 gün denizden uzak nasıl yapıcam bilmiyorum ama bu biraz zor olucak gibi gözüküyodu. Çünkü mesleğim bile deniz ile ilgiliyken 10 gün ondan uzak durmak çok koyucaktı bana. Ben bunları düşünürken eve gelmiştik. Zoraki bi şekişde arabadan indim ama annem ne kadar da yardım etse ben eve girerken baya zorlanıcaktım. Tabiki yan evden ege bana sırıtıyodu ona 'seni öldürürüm çocuk' bakışı attım ve hemen içeri girdi. Hah böyle!! Ben yürümeye çalışırken diğer kolumdan biri tuttu. Af buyur?? Baktığımda hiç tanımadığım biriydi. Kahverengi ve muhtemelem denizden sarıya dönmüş saçları vardı. Benimle aynı boydaydı ve gamzeleri vardı. Aman tanrım didimm. Hiç konuşmadan eve kadar yardım etti.

"Teşekkür ederim"dedim en içten gülümsememle.

"Önemli değil rüya" ha? Adımı nerden biliyodu ki??

"adımı nerden biliyosun?" Dedim hemen. Yani isim önemli sonuçta.

"Aynı okuldayız ve kızlar az yani 15 tane kızın ismini bilmemek ayıp olur" dedi sırıtarak. Ulan yerim seni tipe bak.

"Peki ya senin ismin ne?" Dedim ayakta daha fazla duramadan hemen ardından;

"İçeri geçsene içerde konuşuruz" dedim

"Aslında fena olmaz" dedi ve beraber odama çıktık. (Fesat olmayın lan yardım ediyo sadece fkckfk)

"İsmin?" Dedim hemen içten bi gülümsemeyle

"Can" dedi o da gülerek. Allahım benim bu 3 harflilerle başım belada valla ya biri ege biri can. O değilde hemen canı da araya aldım eee cmck. E kızım olm ben yakışıklı gördümü öyle öküzün trene baktığı gibi bakarım. Biraz daha konuştuktan sonra

YAZ TUTKUSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin