49.

217 23 122
                                    

Sinirden bacaklarım titriyordu ve saçlarımı yolmak üzereydim.

Zayn telefonlarımı açmıyordu.

Hırsla telefonu yan tarafıma attım ve yüzümü ellerimin arasına aldım.

Bilerek yapıyordu.

Ne bir mesaj atıyordu ne de aramalarıma dönmüyordu.

Beni peşinden koşturuyordu.

Sikik herif.

"Lia! Bu dolabın hali ne?"

Bedenime dolan sinirle yerimden fırladım ve odama doğru yürüdüm. Anne yeter artık ya.

Gerçekten ağlamak üzereydim.

Annemi kıyafetlerimi karıştırırken bulduğumda, askıları tutup elinden çektim.

"Anne ne yapıyorsun?"

"Dolabın pislik içinde. Her şeyin karma karışık. Ne kadar dağınıksın sen..Bu gidişle evlenemeyeceksin."

Oraya buraya tıktığım tişörtlerimi ve şortlarımı bana gösterdi.

"Anne! Karışma benim dolabıma."

"Bırak şunları da."  Elinden kıyafetlerimi aldım ve dolaba geri tıktım ve kapağını kapattım.

"Anne lütfen bir daha eşyalarımı karıştırma."

"Tamam kızım, tamam."

Üzülmüş bir halde arkasını döndü ve kapıya yöneldi. "Yük oldum sana ilk günden zaten. Anlaşıldı."

Panikle ağzım açıldı ve peşinden gittim. "Ya ne alaka anne?! Ben onu mu söylemek istedim?"

"Ben çok iyi anladım ne demek istediğini."

"Anne alınganlık ediyorsun. Lütfen böyle düşünme. Sen geldiğin için çok mutluyum ben. Sadece birden şey oldum..Yani eşyalarımın karıştırılmasından hoşlanmıyorum biliyorsun."

Başını salladı ve koltuğa oturdu.

Of ya. Kırmıştım işte onu.

Bir şey demedi ama hüzünlü gözleriyle cam kenarında, oturduğu koltukta camdan dışarı bakmaya başladı.

Babamla ne yaşadıysa çok kırıldığının farkındaydım ve sanırım artık sorma vaktim gelmişti. Bunu bilmek hakkımdı.

Mutfağa girip kahvaltı hazırlamaya başladım. Özellikle annemin sevdiği şeyleri yaparken kendimi birden çok mutlu hissetmiştim.

Ben uzun zamandır büyük bir aile hasreti çekiyordum ve belki de bu düştüğüm boşluk yüzünden Zayn'e çabucak affedebilmiştim.

Neyse.

Şu an Zayn'i düşünecek halim yoktu.

"Anne! Kahvaltı hazır. Gel hadi."

"İstemiyorum. Sen ye."

Gözlerimi devirdim.

"Anne niye alınganlık yapıyorsun? Gel işte lütfen."

Yanına gittim ve elini. "Bak seni kırdığım için özür dilerim ama gerçekten kırmak istemedim. Lütfen anneciğim hadi."

Elinden tutup kaldırdım ve masaya oturmasını izledim. Ben de karşısına oturunca gülümsedim ve yemeğimi yemeye başladım.

"Seni gerçekten çok özlemişim anne."

Elini sıktım.

"Ben de seni."

"Abime de süpriz olacak ne güzel..O da seni çok özlüyordu. Haberi yok hala."

evermore🖤malik Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin