1.1K 109 144
                                    

Yeşilli gencin vücudu sallanıyor arada cimcikleniyordu. Gözlerini hafifçe araladı ve onu dürten kızıyla bakıştı. Uyanmasına rağmen ayumi hala onu sallıyor bıdı bişi ediyordu.

"Anne anne anne kalk yaaa bakugou abi ve todoroki abim gitti bı sen kaldın hadii."

Yeşilli bir gözü açık bir gözü kapalı bir şekilde zar zor ayağa kalktı. "Tamam geliyorum." Dedi güçlükle. Fakat ayumi hala onu sürüklemeye devam ediyordu. Elini yakalamış uçak merdivenlerinden aşşağı indiriyordu hızlı hızlı. İzuku aşşağida onu ellerinde valizler ile bekleyen todoroki ve bakugouyu görünce adımlarını kendi hızlandırmıştı. Yavaşça bakugounun yanına yaklaştı.

Sarışın gülümsedi "Günaydın uyuyan güzel" İzuku hafif kızardı, bakugou ise devam etti. "Şirket dışındayız rica ediyorum üs hitaplarını kullanmayın." Melez gözlerini devirdi ve onayladı. Yeşilli ise çoktan kabul etmişti.

Aradan ufak bi zaman geçti ve onları otele götürecek olan araç geldi. Ayumi kenarında todoroki ortada izuku öbür cam kenarında bakugou ise şoför koltuğunun yanındaki koltuktaydı. Yol boyunca Ayuminin todorokiye genshin hikayesini anlatmasını dinlemek zorunda kalmislardı.

...

"woaahh... kocaman burası!" küçük kız hızlı adımlarla etrafta koşarken midoriya otelin büyüklüğü ile büyülenmiş haliyle bağırmaya başladı. "A-ayumi gel buraya!" sarışın onların bu halini yüzündeki gülümseme ile seyrederken bakışları meleze kaydı ve sesli bir ses tonunda konuştu. "Melez oda anahtarlarını alıp gel." Todoroki evet anlamıyla başıyla onayladıktan sonra herkesten sırayla kimliklerini alıp resepsiyona doğru yürüdü.

O sırada yeşilli genç zorla zapt ettiği küçük kızı sarışının yanına geri getirdikten sonra boğazını temizleyip üstünü düzeltti. "Etrafta koşuşturma." ayumi annesine arkasını dönüp omuzlarını birbirine dolayıp küsme pozisyonuna geçerken sarışına doğru yürümüş, onu fark etmemiş bedenin üstündekini çekiştirmişti. Bakugo onu fark etmesiyle gülümseyip yere çömelmiş ve elini saçına daldırıp fısıldamıştı. "Sorun ne?"

"Ona neden öyle dedin?"

"Ne dedim ki?" ayumi onun anlamazlığı yüzünden derin bir iç çekmiş ve yeşillinin duymayacağı bir ses tonuyla bağırmıştı. "Melez dedin ya!"

"Ah! o onun lakabı." ayuminin gözleri birden bire parlamış, dudaklarına masum bir tebessüm oluşmuştu. "Bende diyebilir miyim!" bakugo gülümsemiş ve kafasını evet anlamıyla sallamıştı yeşilli genç onları az ötelerinden anlamamış bakışlarla seyrederken.

O sırada melez genç elindeki anahtarları sallayarak onlara doğru yürümüştü. Dudaklarından yol boyunca oynadıkları oyunun melodisini ıslık olarak çıkarken gülümsemiş ve elindeki anahtarı hızla hala birkaç adım ilerisinde duran sarışına atmıştı. Bakugo ise anahtar küçük kızın canını acıtmasın diye hızla havada yakalamış ve ayağı kalkıp bağırmaya başlamıştı. "Çocuk var öküz!" todoroki ise onun bu dediğini umursamadan kollarını silkelemiş ve ellerini cebine sokmuştu. "her zaman yakalarsın." Bakugo derin bir iç çekip tanrıdan sabır dilenirken yanlarına bavullarını almak için siyah takım elbiseli bir adam gelmişti. Elindeki metal arabaya herkesin bavullarını sırayla yükledikten sonra başını eğip konuştu. "Siz odanıza çıkın bavullarınızı hemen getireceğim." Bakugo başıyla onaylarken yavaşça çömeldiği yerden doğrulmuş, üstünü silkeledikten sonra anahtara bakmıştı gidecekleri odayı öğrenmek için. "Kral dairesi 257. Numara" hafifçe mırıldandı sarışın.

Arkasına döndü ve birbirine trip atmakla meşkul olan anne ve kızını gördü. Gülümsemeden duramadı. Kafasını hafifçe todorokiye çevirdiğinde onun da onu pis pis sırıtarak izlediğini fark etmişti. Kaşlarını çatarak melezi süzmeye başlamıştı. Arkadan gelen "Gitmiyor muyuz" sesi ile normal ifadesine dönmüş izukuya bakıp gülümsedi. "Gidiyoruz hatta asansör şu tarafta gelin" dedi eli ile asansörü gösterirken. Herkes asansöre doğru ilerledi, çağırma tuşuna basıp beklediler. Ardından asansöre binip sessizce yukarı çıktılar.

𝓦𝓱𝓸 𝓪𝓻𝓮 𝔂𝓸𝓾? {𝓑𝓪𝓴𝓾𝓓𝓮𝓴𝓾}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin