again : yoonmin ✓

25

Jimin sonunda hazırlıklarını bitirdiğinde aynadan son kez kendine bakmış ve tatmin olduktan sonra yüzüne kondurduğu o kocaman gülümsemesiyle hızla evinden ayrılmıştı. Yoongi kendisine çoktan geldiğine dair bir mesaj atmıştı ki en fazla on dakikadır aşağıda bekliyor olabilirdi. Jimin bunu onu beklettiği yıllara saydı ve hatta biraz daha beklesin diye merdivenlerden yavaş yavaş indi.

Yavaş yürüme serüveni sonunda bittiğinde ise binadan ayrıldı ve kapının önünde bekleyen Yoongi'yi fark etti. Siyah motoruna yaslanmış ve elinde tuttuğu iri siyah kaskıyla yoldan gelen geçen herkesi kendine düşürüyordu. Bu Jimin'in canını sıktı çünkü onun bu görüntüsünü ondan başka kimse görmesin istedi.

Biraz da kıskanmış olacak ki bu kadar yavaş yürüdüğüne hemen pişman oldu ve bir kaç adımda Yoongi'nin önünde durdu. Yakından daha da yakışıklı gözüken çocuk Jimin'in daha çok sinirini bozdu. Bu kadar yakışıklı olmak zorunda mıydı gerçekten(?) Diye düşünmeden edemedi.

Yoongi ise karşısındaki çocuğun ne kadar güzel olduğunu düşünürken hiç beklemediği bir şey gerçekleşti ve Jimin bir anda elindeki kaskı alarak Yoongi'nin kafasına geçirdi.

"Ne diye çıkarıyorsun şu kaskını?" Diyerek söylenmeyi de ihmal etmemiş ve kaskın ön siyah camını da kapatarak yüzünün tamamen görünmediğine emin olmak istemişti. Yoongi ilk başta afallasada sonradan Jimin'in onu kıskandığını anlamış ve o görmediği için kocaman sırıtmıştı kaskının altından. "Ayıp yani burası da yol geçen hanına dönmüş, gelen geçen de tam buradan geçiyor."

Jimin son kez etrafına baktı ve kimsenin bu tarafa bakmadığına emin olduğunda hızla motorda bulunan bir diğer kaskı alıp kendi kafasına geçirmişti.

Yoongi ise ne kadar çok şey söylemek istesede Jimin'in bu hâlleri hoşuna gittiği için susmuştu. Tam bir bebeğe benziyordu ve onun bu hâlini durdurmak pekte istememişti. Kendisini tatlı tatlı kıskanmaya devam edebilirdi.

Bu yüzdendir ki bir şey demeden motorunun üzerine binmişti. Zaten ondan sonra Jimin'de yerleşmiş ve kollarını sımsıkı Yoongi'nin belinin etrafına sarmıştı. Bunu yaparken de hiç mi hiç utanma belirtisi göstermemişti, zaten onda özlediği şeylerden biri de beline dolanan sımsıkı kollarıydı ve şimdi önüne çıkan fırsatı değerlendirmeden yapamazdı.