Kedi ve Köpek

20 1 0
                                    

Can kedi, Uğur köpek yılların şipi ama benim tarafımdan yorumlanmış hali

Aslında her şey anneleriyle başlamıştı. Anneleri lisede tanışmış çok yakın arkadaş olmuşlardı. Can'ın annesi Melda hanım sakin yapılı biriydi, oturaklı sakin sessiz bir kadındı. Uğur'un annesi Hafize Hanım ise tam aksine şen şakrak eğlenmesini bilen ama dur durağı olmayan bir kadındı. Biri fren biri de gazdı bu onları birbirine iyice bağlayan bir şeydi. Asla birbirinden kopmamışlardı, hatta bu işi abartmış evlenince aynı siteye taşınmış çocuklarını aynı yıllarda birbirine arkadaş niyetine yapmışlardı. Çocukların arasında sadece 3 ay fark vardı. Can ve Uğur birbirine arkadaş olarak doğmuşlardı ama şu son 2 yıldır Can bundan hiç ama hiç memnun değildi. Kendisinde fark ettiği maalesef yeni olmayan bazı duygularını keşfetmişti. Bu duygular onu ilk başta korkutmuş sonra da kendi kendine bir münakaşaya girip asla duygularını açığa çıkarmayacağına karar vermişti salak değildi karşılık alamayacağının farkındaydı ve bu aptal duyguların bebeğini ondan almasına izin vermeyecekti. 

"Can!"

İti an çomağını hazırla, diye düşündü Can.

"Efendim." dedi uykulu uykulu. Uğur hemen Can'ın yatağına atladı, kollarını ve bacaklarını iki yanından atmıştı. Yanağına ufacık bir öpücük kondurdu. Hala Can'ı öperken nedensizce utanıyor ama kendini öpmekten de alamıyordu.

"Sitedekiler bizi çağırdı, yeni biri taşınmış o da ordaymış. Hadi kalk!" 

"Ben gelmek istemiyorum." dedi yine mayışık sesiyle. Uğur ellerini bacaklarını serbest bırakıp tam anlamıyla Can'ın üzerine yığıldı. 

"Bence gelmelisin!" dedi sanki çok ciddi bir şeyden bahsediyormuş gibi. Sonra onu küçük küçük öpmeye başladı. Sanki öpmeyi yeni öğrenmiş bir çocuk gibi tuhaf öpücüklerdi bunlar. Dudaklarını değdiriyor ve geri çekiyordu sanki. Önce yanaklarından başladı keşfe burnunu, alnını es geçmedi. Ona göre amacı sadece hızlıca kondurduğu öpücüklerle Can'ın dikkatini çekmek ve rahatını bozmaktı.

 Tabii Can aynı fikirde değildi bu öpücükler kesinlikle onun canını sıkmıyordu aksine hoşuna gidiyordu fakat ondan faydalanıyormuş gibi olmak istemedi. Her ne kadar çocukluk arkadaşı da olsalar ondan hoşlandığını anladığından beri ona özel alan tanıyordu. O, ona dokunmadığı sürece dokunmuyordu kendini ondan faydalanıyormuş gibi hissetmemek ve vicdanı rahat olmaktı asıl amacı. Zaten onu tamamen arkadaş kabul eden birine bu gözle baktığı için kendini oldukça sapık hissettiği ve suçladığı dönemi atlatmış sayılmazdı, kendinin gay olduğuna yeni yeni emin olan yeni yetme bir ergen için (ki içten içe oldukça duygusal benliği bu konuda hiç yardımcı olmamıştı) çok zor bir dönemdi. 

Bu sebeple onu öpen adamı itlemek suretiyle yataktan attı. Ardından gelen inlemeyle, pişman olup olmadığını tarttı. Hayır, kesinlikle pişman değildi, biraz bile. 

"Can seninle bir şeyleri yere atmamak konusunda anlaşmamış mıydık? Özellikle attığın şey bensem?"

"Anlaştığımızı hatırlamıyorum." dedi Can.

"çünkü beni hiç dinlemiyorsun." dedi Uğur acıklı sesiyle. Oh harika yine başlıyorlardı. Uğur ona özel bakışıyla bakmaya başladı, büyük gözlerini öne çıkaran bu bakış kesinlikle Can'a her şeyi yaptıracak güçteydi ama Can bu sefer kanmayacaktı. Son söz ona aitti, bu çirkin şey ona hiçbir şey yaptıramazdı.

**

Can sitenin bahçesinde Uğur'un ona verdiği limonatayı içerken oldukça huysuzdu.  Limonatasını yudumlarken de yeni kızla konuşuyordu. Kızın üstünden ilgi kalkınca ki bu ilginin kalkması yarım saate yakın sürmüştü, kız en yakınındaki kişiye yönelmişti. Yani ekstra huysuz Can'a.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 03, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Vahşi AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin