Eddie,terlemiş suratıyla Alaska ile kendi evine yola koyuldu.Yolda ilerlerlerken,yine orman'a sapmak zorunda kaldılar. Alaska arada bir ağaçların dallarını koparıp,Eddie'nin koluna batırıp,el şakaları yapıyordu.
Ve bir ara,kafasına yapıştırıp kaçmaya başladı.Eddie,minik bir küfür savurdu,ve kovalamaya başladı. Derken.. Eddie'nin kalçasına birer dal sertçe çarptı, Neredeyse- Deldi. "Ay,deldin mi sen popişini sen LWŞALLSŞÜWĞQLAÖSÜWLQLQ" Alaska,gülmekten ayrılınca,Eddie,sinirle çarpan dalı kopardı.Ve tüm orman onu peşledi.
"BİRAZDAN KİM DELİNDİ ONU GÖRECEĞİZ BAYAN BAKER!" (Soy adı Baker.)
Alaska,artık koşmakta bıkmıştı.Ve Eddienin evi uzaktan görüldü,Kapısına tırmanmaya başladı.
"KAPIMDAN UZAK DUR CANAVAR!" Eddie,başına aldığı bu vahşi kızdan neredeyse pişman bile olmuştu!
Alaska Baker,kapıya tekmesini geçirip içeriye daldı. "Hmm,bu evi kaç senedir temizlemiyorsun pasaklı adam?" "Pasak-Ne?"
Alaska,masaya yayıldı.Eddie,o masaya yayıldığı zaman onu süzdü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ve,bir şey farketti. Alaska'nın cebinde bir tabanca vardı,ne olduğunu çok sorgulamadı. Az zaman sonra,Alaska Eddie'ye bir şeyler sormaya başladı.
"Ee,Munson?Bana D&D öğretmeyecek misin?!"
"Pek de meraklı görünmüyorsunuz,hanımefendi."
"Vee..-şey.Duyduklarıma göre,Torbacılık yapıyormuşsun?Doğru mudur bu?" Söker çerçeve eri iri "Baakeerr,Baaaakeeeer...Sadede gel."
"Eğer doğruysa,bana mal lazım."
"Bunu nereden öğrendin?"
Alaska,ayağa kalktı.Cebindeki tabanca belli oluyordu,Ve Eddie'ye yaklaştıkça,Fark etti.
"Önemli değil!"
Eddie,yaklaştı,ve belinden tutup kendine çekti.
"Aslında ben biliyorum,polis hanım."
Ve,belinden elini çeker çekmez bir tabanca elinde belirdi.
