Sabah oldu ama gene hala elektrikler yoktu. Kamp görevlileri herkesi girişe cagiriyorlardı. Ecemi kaldırıp hepimiz toplandık konuşma elektriklerin gitmesi ile ilgiliyim sorun büyükmüş ve anca 1 haftada düzene girebilimis o yüzden İzmite yol alacaksınız orda aynı düzende olan bir otel varmış orda 3 ay gecircekmisiz. Hepimiz toplandıktan sonra gene otobüse binip yol aldık. Yolda Ecemle Mertle ve Alazla yayalar şarkısını söyledik :). Otele geldiğimizde gene aynı şekilde yerleştik ve telefonlarımızi ve tabletlerimizi sarpa koyduk sonunda her şey normaldi. Ecemle hep ikiz gibiydik. Birbirimizin kıyafetlerini giyerdik. Ben onun beyaz şortunu ve sarı fosforlu atletini giydim o da benim kısa elbiseyi giydi. Saçlarımızı dağınık topuzdu. Bizim erkeklerle buluşup yemekhaneye gittik.
Alaz- mert kıza bak kıza of fennnnnnaaaaaa
Mert-valla biladerim tam benlik
Bizim kütüklerin gözü kızlardan bbişey gormezdi ama özünde iyi çoççuklardi :D yemekhane de herkes yeniydi ve kimse birbirini çekemezdi bize yer kalmadığı için Izmirlilerin masasına oturduk onlarda bizim gibi 4 kişilerdi.
Ecem hayvanı her zamanki gibi erkekleri kesiyordu
Ecem: Eylül şu yavrilara bak yavrilara ben gene eceme anlamsız bakıp güldüm ve sustum. Bizimkiler bu İzmirliler le iyi anlaşmıştı akşam için sozlesmistik. Sahilin ortasında tanisacaktik o yüzden gizemli olsun diye kimse adını birbirine söylemedi. Bende fark etmeden bağırarak ayyy ne romantik dedim. Herkes bana alaycı olarak baka kaldi . Orda o grupta daha değişik bir kişilik vardı. Çocuk accccayip dikkat çekiyordu. Ama gene de aldirmamistim.
YORUMLARİNİZİ BEKLIYORUM :)