Annemin söylediği son söz beni korkutmaya yetmişti.Ve annemden neden böyle birşey söyledini öğrenmek istediğimde bana şöyle dedi.
Annesi:Zamanı geldiğinde öğreniceksin.Hadi şimdi birlikte güzel bir akşam yemeği yiyelim hemen sonrada yatarız çok yorgun görünüyorsun.
Katarina:Ama yarın tüm olanları anlatıcaksın!
Annesi:Tamam söz.
Yemeğimizi yedikten sonra yattık.Herşey yolunda gibiydi taki o gece o rüyayı görene kadar.
Rüyamda kocaman şato gibi bir ev vardı ama karanlık ıssız bir ormanın içinde sonra o gölgeyi gördüm gözleri kıpkırmızıydı resmen ateş saçıyodu.Gölge şatonun içine girdi ve bende onu takip etmeye başladım.Şatonun üst katına doğru çıktıkça bir gramafon'dan müzik sesi geliyordu ilerledikçe ses arttı.Gölge büyük kapılı bir odaya girdi hemen peşinden gittim daha sonra içeriyi incelemeye başladım.İçeride eskimiş koltuklar ve bir şömine vardı ama dikkatimi çeken birşey oldu.Şöminenin üstünde br mumluk vardı ve mumluğun yanında annem ve babamın fotoğrafları vardı.O fotoğrafları görünce şaşırmıştım sonra odanın duvarında bir anda büyük bir tablo belirdi tablo çok garipti.Taboda küçük bir kız çocuğu ve annesi vardı evet pekte garip sayılmazdı fakat tablonun altında küçük kızın ölüm tarihi vardı ve o resimde o kızın gözleri kapalıydı.Aniden uyandım annem yanımda yoktu mutfağa doğru ilerledim annemin biriyle konuştuğunu gördüm.Konuştuğu kişi gölgeydi ve benim rüyam hakında konuşuyorlardı.Ve tekrar uyandım uyandığımda sırılsıklamdım o gördüklerimde rüyaymış annem uyandı ve bana sarılarak:Korkma o ve ben senin yanındayız.Dedi.