Telefonumun alarmıyla uyandım. Saate baktığımda 7.30'du . Telefonu alıp internete baktım bir on dakika.Yataktan kalkıp mutfağa su içmeye gittim. Ardından odama gidip giyindim.
-Kızım hadii ! Geç kalıcaksın! Çabuk ol!
+Tamam anne!
Kapıya gidip ayakkabılarımı giyindim. Evin kapısını kapatıp hızlıca arabaya doğru ilerledik. Arabaya bindikten sonra radyoyu açtım.Mahşer şarkısı arabayı doldurdu.
"Yalnızlık senden kolay hiç yorma kendini
Kaldırdım duvardaki en güzel resmini
Yakında kalbimden silerim ismi
Boş ver senin yanın mahşer yeri"
Annemle bu şarkıyı söyleye söyleye okula gittik.İlk ders fendi. Fen hocası sinirli bir yapıya sahip gibi görünüyor.Ama neyse sorun değil.
. . .
Evin kapısını hızlıca açtıktan sonra doğruca odama gittim ve yatağıma yattım. Bugün çok yorucuydu.
- Kızım! Okuldan geldin, üzerini değiştir öyle yat.
+ Tamam anne!
Annem daha fazla kızmasın diye üzerimi değiştirdim ve mutfağa gittim Bir bardak su içerken televizyondaki haberi gördüm.
" Evet sevgili seyirciler,
Bugün ünlü iş adamı Dursun Topal "Geleneksel 30. Teknik Yarışması" nda 1. olmuştur. Ayrıca kendisi dünyanın en büyük şirketlerimden bir tanesinin CEO'su ve en zenginlerindendir. Bu ödül kendisinin ve çalışanlarının başarılarına eklenmiştir."
-Vaayyy! Adamın başarısına bak .
+ Gerçekten çok haklısın anne .Adam çalışmış başarılı olmuş. Muhabirin dediğini duydun mu?
- Hıhı, duydum. Dünyanın en büyük şirketlerinden birinin CEO ' su ve büyük zenginlerindenmiş. Bir biz zengin olamadık zaten.Amaaan neyse boşver sen bunları. Git sen dersini çalış.
+ Okey annişim. Sonra netflix takılır mıyız?
- Bilmem bakarız. Babanın bu akşam yemeği var ; mısır patlatıp izleyebiliriz .He bi de meyve vardı . Onu da yeriz .O zaman bugün anne kız günümüz tamam mı?
+ Tamam mom. Hadi ben ödevlerimi yapıyım.
Koşarak odama gidip kapımı kapattım. Matematik ödevini yapmaya koyuldum . Çok zor değildi zaten iki sayfa bir şeydi.
Yatağıma yatıp kitap okudum biraz ama bir süre sonra uyuya kalmışım. Uyandığımda saat 18.45 ' ti. Uykulu gözlerle banyoya gittim yüzümü yıkadım. Ardından salona yürüdüm. Salona baktığımda annem yoktu. Ardından mutfağa baktım orada da yoktu. Yatak odasına doğru hızlıca ilerledim ve göz gezdirdim.Annem orada da yoktu. Allah Allah, nerede bu kadın ya? Hemen telefonumu çıkarıp onu aramaya koyuldum fakat ne göreyim annemin telefonu burada kalmış .
. . .
Saat 19.27, annem hâlâ ortalarda yok. Eğer on- on beş dakika içinde gelmezse dışarı çıkıp onu arayacağım.
19.35 olmuştu saat.Kapının anahtarla açılış sesi kulaklarımı doldurdu.Kapıya baktığımda annem gelmişti. Koşarak ona sarıldım o da bana.
-Kızım bir dur!
+Anne neredesin sen ya, iki saattir yoksun!Seni çok merak ettim.
-Kızım, üst katta olan Nebahat ablan var ya hani; o düşmüş bileği burkulmuş. Beni aradı. Ben de hemen fırladım onu hastaneye götürdüm.
-Şey ben galiba telefonumu unutmuşum o telaşla.
+ Hıhı, evet annişim.Telefonun burada kalmış.Ben sana bir şey sorucağım. Peki Nebahat ablaya ne oldu?
- Bileği incinmiş işte.Hemen kocası Ferhat'ı aradım.O geldi, şimdi o yanında Nebahat Abla'nın.
+ Oh tamam geçmiş olsun diyelim o zaman.
-Aynen aynen.Neyse ben bir üzerimi değiştireyim.Sen de bir film ya da dizi ayarla. İzleyelim.
+Okey mom.
Annemi öpüp televizyonu açtım.Şöyle güzel bir diziye başlayalım bence . Sonra devam ettiririz başka bir zaman eğer bitiremezsek.
Çoğu arkadaşımın bana önerdiği dizi THE ORDER 'I izlemek istiyorum.Evet ya bunu izleyelim. Macera, fantastik güzel olur. Aşk meşk neredeyse yok zaten daha güzel olur.
- Evet geldim,izleyelim.
+ Tamam anniş.
Merhaba gençler nabersiniz! Açıkçası ben gayet iyiyim. Tatil nasıl güzel mi?
Evet size bir sorum var?
Sizce bu Dursun Topal'ın bu yapıttaki rolü ne?
Yazmayı unutmayın! Yeni bölüm yakında!
Seviliyosunuz!
