1.Bölüm

86 3 4
                                    

Çok karanlıktı.Rusty yakınlarda bir şey olduğunu hissediyordu.Genç erkek kedinin gözleri sık çalıların arasında gezinirken fal taşı gibi açıldı.Mekan tanıdık değildi,ama garip kokular kendisini gölgelerin içine çekiyordu.Midesi guruldadı,açlığını hatırlattı.Hafifçe dudaklarını aralayıp ormanın sıcak kokularının damağındaki koku bezlerine ulaşmasına izin verdi.Yaprak küfünün kokusu tüylü bir yaratığın baştan çıkarıcı aromasına karışıyordu.

    Birden önünden gri bir şey geçti.Rusty durdu ve dinledi.İki kuyruk uzaklığındaki yaprakların arasında gizleniyordu.Bir fare olduğunu biliyor,minik kalbinin hızla attığını hissedebiliyordu.Yut- kundu,guruldayan midesini  yatıştırmaya çalıştı.Kısa süre sonra açlığı sona erecekti.

    Yavaşça bedenini yere yatırdı ve saldırı pozisyonu aldı.Fare rüzgar yönündeydi ve varlığından habersizdi.Avının konumunu son kez kontrol ettikten sonra Rusty arka ayakları üzerinde yaylandı ve öne atıldı,bu sırada yerdeki yapraklar etrafa saçıldı

    Fare gizlenmek için yerdeki bir deliğe doğru zıpladı.Ama Rusty tepesine çöktü.Minik hayvanı havaya kaldırdı ve çaresiz yaratığı keskin pençesinde sıkıça kavrayıp fırlattı.Havada geniş bir yay çizen fare yaprakların üzerine kondu,hala şoku üzerinden atamamıştı ama hayattaydı.Kaçmaya çalıştıysa da Rusty yeniden fareyi yakaladı ve savurdu,bu safer daha uzağa fırlattı.Hayvan birkaç adım atmıştı ki Rusty yeniden tepesine çöktü.

    Yakınlarda bir şey kükredi.Rusty etrafına bakındı ve bu arada fare pençesinden kaçtı.Arkasına dönünce farenin bir ağacın köklerinin arasına girip gözden kaybolduğunu gördü.

    Öfkelenen Rusty avdan vazgeçip etrafa göz gezdirdi,yeşil gözleri parıldadı,Avının kaçmasına sebep olan sesin kaynağını arıyordu.Sesi yeniden duydu,tanıdıktı,Rusty gözlerini kırpıştırdı.

    Orman kayboldu.Sıcak ve havasız mutfakta,yatağında yatıyordu.Pencereden içeriye ayışığı süzülüyor,düzgün zeminde gölgeler dans ediyordu.Duyduüu ses,yemek tabağı içine atılan kurumuş etlere aitti.Rusty rüya görüyordu.

    Kafasını kaldırdı ve çenesini yatağının kenarına koydu.Boynundaki tasma rahatsızdı.Oysa rüyasında tasmanın battığı yerdeki tüylerin dalgalandığını hissetmişti.
Rusty sırtüstü uzandı ve bir süre daha gördüğü rüyayı hayal etti. Farenin kokusunu hala alabiliyordu. Dolunaydan beti aynı rüyayı üçüncü kez görüyor ve her defasında avını kaybediyordu.
Dudaklarını yaladı. Yattığı yerden yemeğinin kokusunu alabiliyordu. Sshiplerimher zaman yatamadan önce kâsesine bir şeyler koyardı. Tozlu koku, rüyasındaki sıcak kokuları kovuşturdu. Midesş hâlâ açlıktan gurulduyordu, bu yüzden gerindi üzerindeki mahmurluğunu üzerinden artı, mutfaktaki yemeğe doğru yürüdü. Et kuru ve tatsızdı. Rusty isteksizce biraz yedi, sonra dönüp uzaklaştı ve kapıdaki kedi bölmesinden dışarıya çıktı. Bahçenin kokusunun rüyasındaki hisleri geri getirmesini arzuladı.

Ay oldukça parlaktı. Hafiften yağmur yağıyordu. Rusty düzenli bahçede gezindi, ayışığıyla aydınlanan çakıl taşlarının üzerinde yürüdü, taşların soğukluğunu ve keskinliğini üzerinde hissetti. Parlak yeşil yaprakları ve mor çiçekleri olan çalıların arasına girip ihtiyacını gördü. Mide bulandırıcı tatlı koku etrafını kuşatan nemli havayı kapladı, kokudan kurtulmak için dudaklarını büktü.

Sonrasında, bahçenin sınırını çizdn çitlerin köşesindeki sütunlardan birinin üzerine tünedi. Buraaı sevdiği bir konumdu, hem komşu bahçeleri, hem de çitin diğer tarafındaki yeşil ormanı görebiliyordu.

Yağmur dinmişti. Arkasında, kısa kesilmiş çimenler ayışığıyla aydınlanıyordu, ama çitin diğer tarafındaki ağaçlar gölgeliydi. Rusty başını öne uzatıp nemli havayı kokladı. Kalın tüylerinin altındaki derisi sıcak ve kuruydu, fakar tüylerine tutunmuş yağmur damlalarının ağırlığını hissedebiliyordu.

Savaşçı Kediler:Vahşi DoğaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin