Güneş ışınları yüzünü istila ederken hâlâ uyumaya devam ediyordu S/A. En sonunda yüzü sıcakaldı ve terden sırılsıklam olarak ayağa kalktı.
'Haşlanmış tavuğa döndüm iyice ya. Daha saat sabahın 9' u- GEÇ KALDIM!'
S/A ışık hızına ulaşmışçasına yatağından fırladı ve gardorobuna daldı. Yeni kısa zamanlı işine ilk günden geç kalmıştı. Alışık değildi erken kalkmaya.
'Hadii gir artık gir gir AĞH! Of ya of ya'
Tepe taklak düştüğü yerden kalktı ve komidinin üstünden şapkasını alıp başına geçirdi. Telefonunu da alıp iş yerine doğru koşmaya başladı.
Küçük sevimli kütüphane tarzı bir kitapçıda çalışacaktı. Oranın sahibi küçüklük arkadaşıydı o da bugün tatile gidecekti. İşleri güzel gidiyordu aksamaması için kitap kurdu arkadaşı S/A'dan yardım istemişti. S/A'da seve seve kabul etmişti. Orası onun için bir cennet bahçesiydi.
Zar zor nefes alarak tamamladığı yolda arkadaşına tutundu düşmemek için S/A.
'Geldim...'
'Hoş geldin, hoş geldin. Hadi daha da geç olmadan açmayı göstereyim sana uçağı kaçırmayayım bende.'
Arkadaşı nasıl açılacağını gösterirken dikkatle izledi S/A ve en sonunda ünlülerin kırmızı halıda kameramanlarla buluştukları an gibi kitaplar onun gözleriyle buluştu. Gözlerini ayırmadan büyük bir aşkla onlara bakıyordu.
' Kilitlerken de böyle yapacaksın işte anladın mı?'
'S/A?'
'DÜNYADAN S/A' YA! S/A BENİ DUYUYOR MUSUN? '
' Ha? Noldu?'
' Yine aşık oldun kitaplara iki saat boş boş kapı kilitlemeyi anlattım bende. '
' Üzgünüm.. '
' Tamam tamam hadi neyse bak tekrar anlatıyorum daha da anlatmam'
Kapıyı nasıl kilitleyeceğini birkez daha gösterdikten sonra tatil yolunu tuttu arkadaşı ve kitaplarla S/A artık baş başa kalmıştı.
Hemen giriş kısmında bulunan danışma koltuğuna oturdu ve biri gelene kadar eline bir kitap alıp okumaya başladı. Yeni açıldığı için şuan kitapçı sakindi ve S/A bu sakinliğin devam etmesini umuyordu.
***********
Maalesef her şey umulduğu gibi olmuyordu. Daha aradan 1 saat geçmesine rağmen kitapçı tıka basa doluydu ve S/A bir köşeden diğer köşeye fare kovalayan kedi gibi koşuşturuyordu.
Birileri istediği türdeki kitapları nerede bulabileceğini soruyor. Birileri danışmada iki dakika beklemekten yoksun şekilde sürekli gelmesi için zile basıyor. Birileri sürekli kitapların düzenini, şeklini bozuyordu.
Birkaç saat komple böyle geçtikten sonra kitapçı azda olsa rahatlamış ve sakinleşmiş bir yer olmuştu. S/A bu sakinliğin yanında yavaşça kitapları asıl yerlerine geri koyuyordu.
Son kitabı da yerine koydu ve danışmaua gitmek amacıyla arkasını döndü. Arkasında sessizce duran yeşil gözlü, atkılı adamı görünce bağırarak dengesini kaybetmesi bir oldu. Atkılı çocuk onu kolundan tuttu ve düşmesini engelledi.
*Hadi bırak onu eğlenceli olur*
*Kes sesini Sully*
Atkılı çocuk S/A'yı birazcık çekerek dengesini sağlanmasına yardımcı oldu. S/A üstünü başını düzelttikten sonra adama döndü.
