"Bunu da kırdık mı iş biter."
S/A baltayı son oduna saplayarak ortadan ikiye ayırdı. Baltayı bir kenara bıraktı ve diklenerek alnındaki teri mendili ile sildi.
Ormandaki kulübede tek başına yaşıyordu S/A. Bu sebeple ani soğuk havalar için ormandan sökülmüş ağaçlardan odunlar topluyor ve onları depoluyordu.
Kırdığı odunları yavaş yavaş deopaya götürdü ve diğerlerinin yanına dizdi. Çok yorulmuştu. İşini bitirir bitirmez salona gidip büyük koltuğunda kendisini yayacaktı.
Çok geçmeden işini bitirdi yukarıya çıktı. Salona geçiş yaptı ve büyük koltuğa yayıldı. Her yeri ağrıyordu. Kolları bitap düşmüştü. O yorgunlukla beraber hemencecik uyuyakaldı.
***********
Kapısına vurulmasıyla çıkan tak tak S/A'nın uyanmasına sebebiyet verdi. Alelacele yerinden kalktı, üstünü başını düzeltti ve gidip kapıyı açtı. Gelen polis memurlarıydı. Fakat bu saatte polis memurlarının S/A'nın kapısının önünde ne işleri vardı?
"Buyrun memur bey, nasıl yardımcı olabilirim?"
"Bizimle bir süre karakola gelmeniz gerekiyor S/A Hanım. Hakkınızda hırsızlığa dair şikayet var."
S/A nolduğunu idrak edemeden kollarından tutulup önce polis arabasına bindirildi sonra da karakola götürüldü.
Karakola varınca S/A'yı direk bir odaya aldılar ve sorgulamaya başladılar.
**********
" Memur Bey gerçekten öyle bir şey yaptığımı hatırlamıyorum. En son hatırladığım şey koltuğa uzanıp uyumam. Ondan sonra siz geldiniz."
Memurlar, S/A'ya inanmaz bir bakış atıp ona kamera kayıtlarını gösterdiler. Kamera kayıtlarını izleyen S/A gözlerini fal taşı gibi açtı. Oradaki kendisiydi. Bir kadının çantasını çekiştiriyor, ona engel olmaya çalışanları ise başka yerlere savuruyordu.
Ne diyeceğini bilemedi S/A. Çünkü bunun açıklamasını daha kendine veremiyordu.
Memurlar ile olan birkaç dakika daha sorgulamadan sonra bir miktar para cezası ile S/A'yı serbest bıraktılar. Kafasında cevaplardan çok sorular barındırmış bir şekilde...
********
Evin önüne gelince anahtarla kapıyı açtı S/A. İçeri girip kapıyı kapattı ve birkaç dakika öyle kalıp az önce olanları sorguladı.
"Sonunda bıraktılar seni, sıkılmaya başlamıştım."
S/A hışımla arkasını döndü. Kendi evinde kendi koltuğunda teni gri, gözleri sarı, parmaklarında gözleriyle aynı renkte iple oturan biri vardı.
"SEN KİMSİN VE EVİMDE NE İŞİN VAR!? "
Adam hafifçe güldü ve iplerini S/A'ya dolayıp onu duvarla arasına sıkıştırdı.
"Ben Puppeteer ama sen bana kabusum mu dersin onu bilemem"
"Rahat bırak beni!"
"Ben kimseden emir almam küçük"
