BENİM DÜNYAM KARANLIKTAN İBARET

28 6 2
                                    

( HASRETİN ANLATIMIYLA )

Yine sıradan bir gün sabah erken kalkmak zorundayım beni bekleyen iki aç boğaz var. Ali herzaman ki gibi erken kalkıp işe gitmiş bende yatağımdan doğrulup aşağıya indim hilal in en çok sevdiği omletten yapıp kahvaltıyı hazırlamayı bitirince iş aç boğazları uyandırmaya geldi sesiz adımlarla odalarının kapısına yaklaştım kapıyı araladım ikisi de çok masum uyuyorlardı odaya girip ikisinin de yanaklarına birer öpücük kondurduktan sonra ikisi de gözlerini açtı

Günaydın anne çok açız seni bile
yiyebiliriz

Sesli kıkırdadım kahvaltı hazır banyoya gidin elinizi yüzünüzü yıkayıp aşağıya inin benim küçük aç kurtlarım

Aa , en sevdiğim omletten yapmışsın biliyormsun anne seni bu omletten daha çok seviyorum

Öylemi hepsi bitecek o zmn

Anne ablam benim de yememe izin vermiyor

Kızım kardeşinle de paylaş birlikte yiyin

Ama anne

Bitse gene yaparım sana

Tamam anne

Kahvaltımızı bitirdikten sonra çocuklar televizyon izlemeye gitti bense etrafı toparlayıp alışveriş yapmak için dışarı çıkacağım

Hilal sahra ben dışarı çıkacağım uslu uslu oturun hemen geleceğim

İkisinde hep bir ağızdan tamam anne

Alışveriş yapıp eve yaklaştığımda yerimde donup kaldım evimizin üzerinde dumanlar yükseliyor elim ayağım biribine dolaştı poşetler elimden düştü başımdan kaynar sular döküldü sanki eve doğru bı adım atabildim bilinçsizce ben adım atıkça ev benden uzaklaşıyor gibi ne yapacağımı bilmiyordum gözümdeki yaşları durduramıyordum eve yaklaştım dış kapı açıktı içeriye girer giremez boğazımı yakan dumanlar öksürmeye başladım nefes alamıyordum perdeler mobilyalar herşey alevler içindeydi

Sahra hilal nerdesiniz diyebildim ağlamaklı cılız sesimle dumandan başka hiçbir şey görünmüyordu mutfaktan bir ses geldi bu hilalin sesiydi alevlerin arasından geçip mutfağa girdim hilal öylece yerde baygın yatıyordu hemen koşup kucağıma aldım zaman kaybetmeden salondan dış kapıya götürmem gerekiyor ama alevler yayıldıkça içimdeki korku büyüyordu alevleri yararak dışarıya çıkarabildim kucağımda yarı baygın yatarken sayılıyordu anne benim yüzümden ben yaptım diyordu hilali bırakıp Sahrayı almak için içeriye girdim ama çok geçti alevler her yeri sarmıştı son kalan gücümle alevlerin arasına daldım sahra salonda olmalıydı Sahrayı bulduğumda nefes almıyordu bir an herşey durdu zaman akmıyordu alevlerin ortasında diz çöktüm çaresizdim kızım kollarımda nefes alamıyordu artık dumandan bende nefes alamıyorudum tam herşey bitti derken bı ses Hasret diye seslendi dumandan hicbirşey görünmüyordu ama ses tanıdık geliyordu aliydi bu çaresizce kucağımda ki Sahrayı ona uzattım

Çıkar onu burdan nefes alamıyor kurtar kızımı

Am o kolumdan tutup artık kül olmuş evimizden çıkardı

Kızım kucağımda nefes alamıyordu elim kolum bağlı birşey yapamıyorum Ali Sahrayı kucağımdan alıp yere yatırdı

O n-nefes alamıyor Ali ne olur birşey yap kurtar onu diyebildim cılız sesimle

Ali kalp masajı yapmaya başladı  ambulansın sesini duyunca rahatladım kurtaracaklar kızımı

Sahrayı kucağıma aldım ama bı tuhaflık vardı teni çok soğuktu solgundu hayır düşündüğüm şey olamaz Ali üşüyor elleri buz gibi

Geldiler kurtaracaklar bunu derken kendi bile inanmamıştı

Sahrayı kucağımdan alıp sedye ye yatırdılar birden yer ayağımın altından kaydı gözüm karardı yere yığıldım bilincim yavaş yavaş kapanırken o sesle dünyam başıma yıkıldı

Maalesef ölmüş

GÖLGENİN ARDINDAKİLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin