Birden kafenin önünde duran Sugayi ve arkadaslarini gördüm.Simdi gelip benimle ugrasacaklarini biliyordum.
İçeri girdiler cafedeki herkes ayağa kalktı.Soobine noluyo ya burda bakışı attim.Herkes yerine oturdu ve fisildasmaya basladilar.X:Ya gördünmü kos-koca mafya çetesi küçücük minnos bir cafeye gelmisler
Ne?! Mafyami?
Derken birden elimdeki tepsi yere düştü.Tepsideki fincanlarin hepsi kırılmıştı.Sadece biri,sadece bir fincan kirlimamisti sanırım.
Fincani ararken fincan Suga denen çocuğun ayağının dibindeydi.Salak saniyor her halde.Kendinin koyduğunu bilmiyorum sanki.Suga piskopatina dönüp
S:Fincani versene lütfen
Yg:Allah Allah.Senmisin garson benmi?
S:Tamam.Kendim alırım.
'Zaten sen almiyacakmiydin'
Diye fisildadi Suga.Duymadim sanki.
Fincanin kirlimis camlarini almak için eğildiğimde belimde bir el hiss ettim.O an birden sicradimS:Napiyorsun be sapik
Dedikten sonra cevap vermedi.Tekrar tekrar söyledim
S: sağır misin sana diyorum napiyorsun.Yg: git çay getir
Ne diyor bu.Sanirim aklını kayb etmis,Ya da deli bu.
S:ALLAHİM YARABBİM SABİR VER.
Dedim Sesli bir şekilde.Nj:Napiyorsun kanka
Yg:Deneme yapıyorum kanka
Jm:Suga yeter artik ya.Kiz korkuyor
Yg:korksun iste benden.
"Siritarak"
Yg:bende iste bunu istiyorum.😏
.....
