Kız bana bakmaya devam etti ve yapmacık bir gülümsemeyle merhaba dedi ve Ömür'e döndü. Hayatım kim bu kız? Tanıyor muyum? Ayrıca niye o motora ben daha önce hiç binmemişken bu kızı motora bindiriyorsun?! Diye yırtındı. O da benim saf bakışlarım arasında bana döndü ve hadi Dicle gidelim ya buranım tadı iyice kaçtı dedi. Bende yani? Diye sordum ve hadi şurada bi kafe var gel de biraz dondurma yiyelim dedi. Bende Gürene kinayelı bi göz kırpıp motora bindim ve Ömürün beline tutundum. Oh My Allahhh o kaslarr dokundukça çocukla yapmak istediklerime bir yenisi daha ekleniyordu. Derken telefonum çaldı. Ekrana baktım annem arıyordu. Açtım evet anne dedim. Neredesin sen diye kaba bir şekilde sordu. Bende ömürleyim akşama kadar evde olurum dedim o da tamam o zaman deyip kapattı. O anda birden motor durdu ve ömür bana bakıp ama hadii dedi. Aman tanrım öyle güzel bir yere geldikki kendimi tutamayıp ömürün boynuna atladım oda kahkahalarla saçlarımdan tutup boynuma sarldı. Sonra ben kendime geldim ve ömüre bakıp ow özür dilerim bi anlık mutluluk işte dedim o da shahaha hiç önemli değil dostça bişiydi zaten dedi. Bende sahte bi gülümsemeyle evet tabi dedim. Oturduk ve yanımıza 30lu yaşlarda taş bi garson geldi. Burdaki herkes mi taş olur abi dedim ve bi tane çilekli dondurma istedim ve ömür de kakaolu istedi. Sonra telefonumu çıkardım ve tumblra girdim biraz takıldım sonra telefonu masaya bırakarak ömüre döndüm. Oh my Allah oda bana bakıyormuş hafif bi gülümsemeyle hemde wowowowo. Ben böyle düşünürken dondurmalarınız geldi bayan dedi garson ve ömür garsona dönüp bende burdayım diyip ifadesiz bi şekilde baktı ve kafasını bana çevirdi. Hadi ye artık erittin dedi ve güldü. Bende a evet dedim. Ve kaşığı alıp dondurmaya daldırdım. Baya yedikten sonra ömürün gözleri faltaşı gibi açıldı ve omzumda bir el hissettim. Birden ayağa kalktım ve kaşık yere düştü. Güren gelmişti nerden buldu acaba bizi diye düşünürken Güren bana baktı ve kahkaha attı. Ben bişiy demeden Güreni inceliyordum. Ayağında 10 metre topuklu kısacık etek ve blazer ceket vardı. Saçları sarı ve uzundu. Gözleri lensti ama iyi görünüyordu. Bana baktı ve ıhm ıhm diyerek durdu. Sonra Ömüre döndü ve bu kız için mi beni orada bıraktın dedi. Ömür kelimelerine dikkat et dedi. O bana bunu söylerken güren yanıma geldi ve saçımı çekti birden saçlarım açıldı. Baldırlarıma kadar gelen siyah uçları kızıl saçlarımdan papatya kokusu geldi. Ömür bana baktı ve ne güzel bir kokudur bu dedi ve bunu der demez suratıma bir tokat indi. Bunu yapan Gürendi. Bende kendime geldim elime dondurma külahını aldım ve bam Gürenin suratına indirdim. Güren şok olmuş bi vaziyette saçlarına bakarken herkes ona gülmeye başladı ve ben biraz yaş gözlerle oradan ayrıldım. Yolun ortasında telefonumu unuttuğum aklıma geldi ama geri dönmedim. Eve vardım annemleri bile görmeden koşar adım yukarı çıktım ve direk odama girip laptopumdan Taladro açtım ve biraz kendime geldim daha sonra tumblra girip resimlere baktım. Aradan yarm saat geçmişti kapı çaldı ve yukarıya biri geldi ayak seslerinden anladım ki evden biri değildi. Kapımı çaldı ve izin istemeden odama daldı. Ve Dicle benim Ömür telefonunu unutmuşsun dedi bende hoşgeldin teşekkürler dedim ve gülümsedi. Oturduk konuştuk ve ben artk gdiyim diyip yanağmdan öptü. Bugün için özür dilerim dedi ve gitti Lanrt olsun çok taştı. 2 saat sonra telefonum çaldı ve bir de ne göriyim biri aryordu arayan oydu.
